İnsanlar güvenlik açıklarından dolayı devleti eleştirirken, devlette kendi içinde birimlerini tek tek incelemeye başladı.

Durum bu haldeyken yapılan barış yürüyüşü, diğer devletlerin kınamaları ve başsağlığı mesajları tüm dünyada terörün nasıl lanetlendiğini bize gösterdi.

Siz değerli okurlarımıza, Fransa’da yaşanan bu olayların sebeplerini, uluslararası boyutta sonuçlarına veya teröristlerin bağlantıları yerine gözüme çarpan bir çelişkiden bahsetmek isterim.

Şimdi hepimizin bildiği üzere, Fransa özgürlüklerin ülkesidir!!! hatta New York’taki Özgürlük Heykeli bile Fransa’nın Amerika’ya hediyesidir. Fransa özgürlük konusunda o kadar muhteşemdir ki 1.6 milyarlık Müslüman dünyasının peygamberi hakkındaki hakaretlere bile düşünce özgürlüğü kapsamında saygı duyan bir ülkedir.

Sonuç olarak, son yaşanan olaylara baktığımızda Charlie Hepdo dergisine terör saldırısı yapılmasındaki sebep Hz. Muhammed hakkındaki karikatürleridir. Fransa devleti de özgürlüklerin ülkesi olduğundan dolayı bu yapılanları özgür düşünceye karşı yapılmış bir terör eylemi olarak görmüştür ve en şiddetli şekilde haklı olarak kınamıştır.

Peki Fransa bu terör eylemlerini yazılı olarak mizah ile destekleyen bir komedyene de aynı düşünce özgürlüğü kapsamasına almış mıdır? Tabiki de hayır.

Hatta ünlü komedyen Dieudonne gözaltına alındı. Sadece bununla da yetinmeyen Fransa başbakanı Valls, mecliste çok sert bir dille ünlü komedyeni eleştirmiştir.

Yanlış ve taraflı düşünce özgürlüğü vardır.

Durum bu haldeyken sadece biz Müslümanlar değil, aklı ve mantığı bulunan tüm dünya insanları Fransa’nın özgür düşünce anlayışının ne kadar yanlış ve taraflı olduğunu görmektedir.

Fransa’ya Mevlana’nın bir sözü hatırlatmak isterim; “ Ya olduğun gibi görün yada gördüğün gibi ol.”

Çünkü artık özellikle de Avrupa devletleri anlamalıdır ki bizim gibi toplumlar maskesi yüzlerinde olsa bile onlara inanmıyoruz.