TİC Holding Header
  • USD 32.33
  • EUR 35.148
  • Altın 2294.309
  • BIST 100 8880.09
  • Ekonomi

3. Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi Antalya'da başladı

Türkiye'nin gastronomi turizminde markalaşması için destinasyon çekicilik unsurunun ön plana çıkarılmasına odaklanan ve bu yıl 3. kez düzenlenen "Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi- FSUMMIT" başladı.
3. Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi Antalya'da başladı
AA - İki gün boyunca devam edecek etkinlik, başta Antalya olmak üzere Türkiye'yi dünyada bir turizm destinasyonu ve gastronomi markası haline getirme hedefiyle, Sözen Organizasyon tarafından Nest Convention Center'da gerçekleştiriliyor.

Açılışta konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, gastronominin sihirli bir kavram olduğunun altını çizerek, yemek ile kültür arasında var olan ilişkiye işaret etti.

Binlerce yıllık tarihe sahip Antalya'nın gastronomi destinasyonlarının içerisinde yer almasını istediklerini belirten Bahar, "Biz turizm kapasitemiz nedeniyle Antalya'yı Türkiye'nin vitrini olarak görüyoruz. Her yıl ağırladığımız on milyonlarca turiste ülkemizin tüm zenginliklerini gösterme, layıkıyla sunma sorumluluğunu da taşıdığımızı düşünüyorum. ATSO olarak Antalya'nın, ülke ekonomisinin gelişmesi dolayısıyla refah arttırması için tarımdan turizme, sanayiden ticarete çok sayıda başlık üzerinde çalışmak zorundayız." dedi.

Bahar, geçen yıl turizm gelirlerinde rekor kırdıklarını aktararak, şöyle devam etti:

"Turizm katma değerinin arttırılması için çeşitlenme ve turizmi, kent merkeziyle sokaklara çekmek gerekmektedir. Bunun için de kent merkezini, yürüyüş rotalarıyla, esnaf kültürüyle, ulaşım imkanıyla, gastronomisiyle bir üst seviyeye taşımalıyız. Bunu yaparsanız turist otelden çıkabilir. Turistleri, şehri keşfetmek, yöresel lezzetlerinden tatmak ve alışveriş yapmak için şehir merkezine indirebiliriz. Antalya'nın turizmde olduğu kadar tarımda da çok yüksek katma değer yaratan bir kent olduğu malumunuzdur. Şehrimiz tarımın başkenti olduğu için, birçok tarımsal ürünün de ilk çıkış noktası olmak gibi önemli bir misyonu üstlenmiştir. Ürünlerimiz yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da birçok noktaya ulaşmaktadır. Yıllık yaklaşık 600 milyon dolarlık yaş meyve, sebze ihracatı ile ülkenin cari açığına pozitif katkı sağlamaktayız. Manavgat ilçemizde ananas, papaya, ejder meyvesi, altın çilek gibi dokuz farklı tropikal meyve üretimi gerçekleştirilmekte ve bu ürünlerimiz ekonomimize gastronomi çeşitleriyle de ciddi oranda katkı sağlamaktadır."

"Rota Antalya" yakın zamanda hayata geçirilecek
ATSO olarak coğrafi işaretli ürünlerin sayısını arttırmaya çalıştıklarına da dikkati çeken Bahar, "Bu hedef doğrultusunda kabak tatlısı, pilav, serpme börek, turunç ve bergamot kabuğu reçelimize coğrafi işaret tescilini aldık. Halihazırda arkadaşlarımız yeni ürünlerin başvurusunu yapmak için de yoğun mesai harcamaktadır. Çünkü biz biliyoruz ki, coğrafi işaretli ürünler bir kentin gastronomi merkezi olmasında büyük bir potansiyele sahiptir ve bu ürünler dünyanın her tarafında ilgi çekmektedir." diye konuştu.

Ali Bahar, "Rota Antalya" uygulamasını da yakın zamanda hayata geçireceklerini aktararak, "Uygulamada kent restoranlarını ve önemli gastronomi noktalarını revize ettik. Şehrimize gelen özellikle yabancı misafirlerimize Antalya'nın restoran ve yemek kültürünün tanıtılmasına da katkı sağlamış olacağız." ifadelerini kullandı.

Turizmin sadece kendini değil, birçok sektörü geliştiren bir alan olduğunun altını çizen Bahar, "Turizm, ülkeye kazandıran, hatta ihracat olanaklarımızı sağlayan, bu vesileyle cari açığımızı kapatan çok önemli bir sektördür. Turizmi sadece kendi başına düşünmememiz gerekmektedir." değerlendirmesini yaptı.

"Gault & Millau'yu da Türkiye'ye kazandırdık"
Sözen Group CEO'su Gökmen Sözen ise etkinliğe destek veren tüm STK ve kurumlara teşekkür ederek, şunları kaydetti:

"Dünyada iki tane restoranların derecelendirildiği katalog var. Bunlardan biri Michelin; Türkiye'ye geldi. Türkiye için çok önemli. Türkiye'nin restoran ve şef pazarlaması adına çok önemli. Ama dünyanın en iyi ikinci kataloğu Gault & Millau'yu da Türkiye'ye kazandırdık. Sadece İstanbul değil, dört destinasyon dedik. Marmara Bölgesi, Ege bunun yanında Akdeniz'i de ekledik. Çünkü Akdeniz turizm potansiyeli çok yüksek bir kent. Bunun yanı sıra tabii ki tarih turizmine de önem verdik. Antakya çok önemliydi. Gaziantep çok önemliydi. Bunu da yaptık. Yani dünyanın 18 ülkesinde yer alan Gault & Millau'yu Türkiye'ye getirdik. Buradan da onun müjdesini vereyim. Depremde, Gaziantep'te ve Antakya'da birçok mekan yıkıldı. Biz onları yine derecelendirmeye sokacağız. Geçmişten aldığımız bilgiyle bunları yapacağız."

Zirveye dünyanın farklı yerlerinden 10'a yakın usta şefin geldiğini belirten Sözen, bunların sayılarını da arttırmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Açılışta ayrıca Coca-Cola İçecek Tüketim Kanalı Satış Direktörü Şehnaz Gökaslan, PINAR Ev Dışı Tüketim Direktörü Ali Yiğit Tavaslıoğlu, Unilever Food Solutions Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz ile Poleks Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz konuşma yaptı.
Yorum Yazın