TİC Holding Header
  • USD 32.509
  • EUR 34.872
  • Altın 2447.169
  • BIST 100 9796.33
  • Genel

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde Türkiye

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 65’nci yıl dönümü ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ kapsamında yurt genelinde çeşitli etkinlikler düzenlendi.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde Türkiye
İHA - İstanbul Valiliği’nin Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlediği programda konuşan Vali Yardımcısı Osman Günaydın, “Günümüzde de, dünyada, yakın ve uzak çevremizde ne yazık ki insan hakları, insanın can güvenliği, diğer insanların gözü önünde acımasız bir şekilde katledilmektedir” dedi.

İstanbul Valiliği, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla ‘İl İnsan Hakları Kurulu Yapısı ve Faaliyetleri’ adlı program düzenledi. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde (İAÜ) düzenlenen programa; İstanbul Vali Yardımcısı Osman Günaydın, İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli, İAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, kaymakamlar, avukatlar, öğretmenler, öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren İAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, herkese insan hakları gibi bir yaşam dileyerek “İster Hıristiyan, ister Yahudi, ister Müslüman olunuz ama önce insan olmanız lazım. Öncelikle yaratanın ilk doğurduğu anda bu dünyaya gözlerimizi açtığımız dakikadaki çırıl çıplak içerisinde birbirimizi görmemiz lazım. Hiçbir elbise hiçbir makam, unvan olmaksızın hepimiz insan olduğumuzu asla unutmamamız lazım. Ve şunu da unutmamamız lazımdır ki haklarımızın bizim için önemli olduğunu asla aklımızdan çıkarmamamız lazım. Benim hürriyetim, benim insan haklarım, kardeşimin özgürlüğünün hakları başladığı zaman kendi haklarımıza ulaşabiliriz” diye konuştu.

“Birey, hak ve özgürlüklerini hukukun üstünlüğüne yaraşır şekilde kullanmalıdır”
“İnsanın olduğu her yerde hak ihlalinin söz konusu olabilir” diyen İstanbul Vali Yardımcısı Osman Günaydın, kişilerin insan haklarını ve hukuklarını gözeterek davranmak mecburiyetinde olduğunu, insan haklarının sadece söylem düzeyinde de bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de son 10 yıl içerisinde insan hakları konusunda önemli mesafelerin alındığını dile getiren Osman Günaydın, “İnsan haklarını tam anlamıyla gerçekleştirecek hukuki ve idari alt yapıyı oluşturmaya yönelik çalışmalar devam etmektedir. Elbette bireyin hak ve özgürlükleri vazgeçilmezdir. Ancak sınırsız ve sonsuz değillerdir. Herkes hak ve özgürlüklerini demokratik toplum düzeninin gereklerine ve hukukun üstünlüğüne yaraşır bir şekilde kullanmak durumundadır” dedi.

İnsan haklarının sadece sözde bırakılmaması gerektiğini belirten Günaydın, “Bunun davranışa yansıyan en ilk adıma feragattir, vazgeçmedir. Bir şeyden vazgeçme hakikaten karşınızdaki insanlara bir lütufta bulunmuş, onların haklarına riayet etmiş, onların daha fazla istifade etmesini sağlamış olursunuz. Günümüzde de, dünyada, yakın ve uzak çevremizde ne yazık ki insan hakları, insanın can güvenliği, diğer insanların gözü önünde acımasız bir şekilde katledilmektedir. Maalesef bizlerde ah vah etmekten başka bir şey yapamıyoruz. Dilerim ki bütün insanlar el birliğiyle bu acımasız hayat hakkı ihlalleri durdurulur” ifadelerini kullandı.

Hakkari
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla basın açıklaması düzenledi.

“10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” münasebetiyle Hakkari Kapalı Cezaevi önünde düzenlenen basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şubesi Başkanı İsmail Akbulut, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 65. yıl dönümü olduğu belirtilerek, “Dünyada ve Türkiye’de tüm baskılara karşın sokaklara çıkan, örgütlenen, yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlar direnmeye, 'Başka bir yaşam mümkün' demeye çalışırken, otoriter rejimler polis şiddetiyle dünyanın her yanında bu direnci kontrol etmeye ve bastırmaya çalışıyor. Barışçıl çözümde yeni bir sürece girildi. Denilebilir ki, bugüne kadar barışa en yakın olduğumuz bir zaman dilimi içerisindeyiz. Türkiye’de şubat ayından beri silahlı çatışmaların durması ve bir çatışmasızlık halinin oluşması sağlandı. Yüksekova ilçemizde son dönemde yaşanan toplumsal olaylarda güvenlik güçleri OHAL’i aratmayacak bir yöntemle göstericilere müdahale etmiş, Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı sivil vatandaşlar öldürülmüş ve Bemal Tokçu isimli vatandaşın ise beyin ölümü gerçekleşmiştir. Bu anlamda yaşanan bu olaylara ilişkin failler bir an önce yargı önüne çıkarılmalı ve yaşamını yitiren vatandaşların ailelerinin acıları bir nebze de olsun dindirilmelidir” ifadelerini kullandı. Düzenlenen basın açıklamasına Hakkari Baro Başkanı Muhittin Güngör, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyeleri, Mazlum-Der Şube Başkanı Cengiz Şen ve ildeki birçok STK temsilcisi destek verdi.

Sivas
Sivas İl İnsan Hakları Kurulu ’10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

İnsan Hakları Kurulu mesajında; “ İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilişinin 65. yılını kutlamaktayız. Bugün küreselleşen dünyada temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması artık devletlerin bir iç işleri meselesi olmaktan çıkmış evrensel bir hal alarak, tüm dünyanın ortak bir hedefi haline gelmiştir. İnsan hakları konusunu artık devletlerin bir iç meselesi olmaktan çıkaran bu yeni yaklaşımın ilk somut girişimi ise Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisidir. “İnsan Hakları ”doğuştan var olan ve insanlar arasında dil, din, mezhep, ırk, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk ve kardeşlik duygularını geliştirmek, insanın insan olması sebebiyle sahip olduğu hakların tümüdür. “İnsan Hakları” kişiyi hür, onurlu ve özgür bir şekilde yaşatacak kurallar bütünüdür” dedi.

Mesajda; “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği 10 Aralık günü “Dünya İnsan Hakları” günü olarak kutlanmakta, insan haklarının önemi dünya genelinde anlatılmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan ülkemiz, bildirgede yer alan maddelerin hemen hepsini de Anayasa ile güvence altına almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ikinci maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu özelliklerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemeyecek nitelikleri arasında sayılması ve anayasa ile güvence altına alınması, insan hakları kavramının ülkemizde taşıdığı önem ve önceliği ifade etmektedir. İlimizde de insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve konuların mahallinde değerlendirilmesi, varsa sorunların çözümünün çabuklaştırılması yönünde çeşitli düzenlemeler yapılmakta ve önlemler alınmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Nevşehir
Türkiye Kamu-Sen Nevşehir İl Temsilcisi ve Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Turgay Çetin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine göre herkesin, ırk, dil, din, renk, cinsiyet bakımından bir ayrım gözetilmeksizin tüm hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde istifade etmesinin garanti altına alındığını söyledi.

Çetin, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Mesajında, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günününün toplumun insan hakları konusunda bilinçlenmesi için bir fırsat olarak görülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çetin şu ifadelere yer verdi:“İnsanoğlunun sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri tanımlayarak her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağının ilan edildiği, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiştir.İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, insanların doğuştan gelen ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları güvence altına almaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine göre herkesin, ırk, dil, din, renk, cinsiyet bakımından bir ayrım gözetilmeksizin tüm hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde istifade etmesi garanti altına alınmıştır. İnsan hak ve özgürlüklerinin herkes için korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması temennisiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutlarım."

Kilis
Kilis Valisi Süleyman Tapsız, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Vali Tapsız, mesajında şu ifadelere yer verdi:“Tüm insanlığın ortak değeri, çağdaş dünyanın ortak paydası olan, insan haklarının anayasası olarak da tanımlanan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabulünün 65. yıldönümünü kutluyorum.

Türkiye, Birleşmiş Milletler’in kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştur. Çağdaş dünyanın bir üyesi olarak, ülkemizde insan haklarının korunması ve daha ileri götürülmesi, toplumumuzun tüm kesimlerinin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır. Bireylerin yasa önünde eşitliğine ve ayırımcılığa uğramamalarına dayanan ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle korunan insan haklarına saygı, Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez niteliklerindendir. Bu vesile ile 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nün ve takip eden hafta içerisinde kutlanan İnsan Hakları Haftası’nın tüm insanlığa, milletimize ve Suriyeli kardeşlerimize barış, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyor, tüm vatandaşlarımızın bu özel gününü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Adıyaman
Adıyaman’da İl İnsan Hakları Kurulu Üyeleri Vali Yardımcısı Levent Öztin başkanlığında, Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle Demokrasi Parkı’nda kurulan stantta vatandaşlara broşür dağıttı.

Kurul üyeleri, Adıyaman Valiliği tarafından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla hazırlanan broşürleri yoldan geçen vatandaşlara dağıttılar.Dağıtılan broşürlerde, insan hakları ilkesinin hem uluslararası insan hakları sözleşmeleri hem de anayasalarca güvence altına alındığı vurgulanarak, 65 yıl önce 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nca kabul edilen, Türkiye tarafından da 6 Nisan 1949'da onaylanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin ve insanlar arasında ırk, din, renk, yaş ve cinsiyet ayrımızı yapılmaksızın yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, hür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğu ifade edildi.

Eskişehir
Liberal Demokrat Parti (LDP) Eskişehir İl Başkanı Önder Artan, Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle açıklama yaptı.
Artan, evrensel beyannamede ön görülen hak ve özgürlüklerin ırk, cinsiyet, renk, din, zümre ve statü ayrımı olmaksızın korunmasını sağlayacak, hukukun tam olarak uygulamasını gözetecek, bağımsız ve şeffaf bir yargı sistemi talep ettiklerini söyledi. Haklarına sahip çıkan bireylerden oluşan gelişmiş bir ülkede yaşamanın herkesin amacı olduğunu belirten Artan, “İbadete, inanma ve inanmama özgürlüğüne saygı, düşünce ve ifade özgürlüğüne itibar, sorumluluk ve ahlaki ilkeler çerçevesinde basın özgürlüğüne işlerlik talep ediyoruz" dedi.

Kırklareli
Kırklareli’de “Türkiye’de ve Kırklareli’de İnsan Hakları” paneli gerçekleştirildi.

Kırklareli Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu tarafından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla, “Türkiye’de ve Kırklareli’de İnsan Haklar” paneli yapıldı. Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele, KLÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kaan, Kimya Mühendisi Bülent Atamer, KLÜ Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yayla, Avukat Mehmet Cem Keğer katıldı.

KLÜ Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Yrd. Doç Dr. Mustafa Yayla burada yaptığı konuşmada, “İnsan Hakları nedir dediğiniz zaman sadece tüm insanların sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerine denir. İnsanların sahip oldukları haklar kolay verilmemiştir. Çünkü önemli bir süreçlerden geçmiştir” ifadelerini kaydetti.

Ardahan
Ardahan Valisi Seyfettin Azizoğlu, İnsanın en doğal haklarını yaşayabilmesi için güçlü, kuvvetli olmaya ihtiyaç vardır dedi.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Halk Eğitim Merkezi Salonunda program düzenlendi. İnsan Haklarının korunması ve İnsan Hakları Günü konusunda çeşitli sunumların yapıldığı programda konuşan Vali Seyfettin Azizoğlu, ’’1918 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Dünya İnsan Hakları Günü aslında insanlığın var olduğundan beri insanların yaptığı en mühim mücadelelerin başında gelen bir duygudur. İnsanlar hak ve hukukları, yaşama ve geleceği temin etme hakkı için sürekli olarak mücadele etmiş, tarihin bilinen günlerinden bu yana yaptığı mücadelelerle bu haklarını kendisine karşı kullanan imparatorluklara ve devletlere karşı haklarını geri alma mücadelesi vermiş ve bu gün dünyada çok önemli bir seviyeyi yakalamıştır. Ancak dünya bu gün insan haklarını tam manasıyla temin edebilmiş midir, insan oğlu bu haklara ulaşabilmiş midir, bu konuda muhakkak ki dünyada bir çok problem ve sıkıntı halen daha devam etmektedir’’ diye konuştu.

Barış medeniyeti inşa eden nesilleriz
Yaşama hakkının insanın en doğal hakkı olduğuna vurgu yapan Vali Azizoğlu, ’’Yaşama hakkı insanın en doğal ve vaz geçilmez bir hakkıdır. Ama dünyada savaşlar, katliamlar, ölümler, insanlığın en doğal hakkı olan yaşama hakkını hala tam olarak elde edemediğini gösteriyor. Büyük Atatürk, ‘Yurtta Sul, Cihanda Sulh’ derken gerçekten insanının en büyük hakkı olan yaşama hakkının da böylece teminat altına alınmasını istiyordu. Biz Türk Milleti olarak, bütün tarihin her devrinde bizimle beraber yaşayan herkese insanca yaşama hakkını ve her yerde barışın olması gerektiğini göstermiş, büyük bir medeniyeti inşa eden nesilleriz. Bundan sonra da bölgemizde ve yakın coğrafyamızda insanın haklarının, insanın hak ve hukukunu en iyi şekilde kurulması, yaşanması ve devamı için Türkiye Cumhuriyeti olarak, Türk milleti olarak elimizden gelen her türlü gayreti ve çabayı göstermekteyiz’’ dedi.

İnsan hakları kuvvetli olmakla mümkündür
Hakların tam olarak yaşanması için güçlü ve kuvvetli olmaya ihtiyaç olduğunu anlatan Vali Azizoğlu daha sonra şunları kkaydetti; ’’Çevremizde, bölgemizde ve coğrafyamız da huzurun ve barışın sağlanması, ülkemizin güçlü ve kuvvetli olmasıyla mümkündür. Çünkü bu milletin dünya barışına tarihte ne kadar katkı sağladığı ve katkı sağlayabileceği çok açık ve net bir gerçek olarak ortada durmaktadır. Bunu sağlayabilmenin yolu da güçlü olmaktan geçiyor. Türkiye güçlü olduğu sürece, çevresinde savaşlar olmayacak, katliamlar olmayacak, Suriye’de, Filistin’de ve dünyanın bir çok bölgesinde insanlar ağlamayacak, çocuklar anasız babasız kalmayacak. O sebeple Türkiye güçlenecek, Türkiye’Türkiye'yle beraber Ardahan'ımız güçlenecek, Ardahan Türkiye’nin en güçlü, en zengin, en huzurlu şehri haline gelecek. En iyi insanların, en okumuş, kültürlü insanların yaşadığı bir şehir haline gelecek . Bunlar için büyük bir gayretin ve çabanın ve azmin içerisinde olacağız. Memnuniyetle görüyorum ki, Ardahan da bu hayal, bu heyecan ve bu gayret kurumlarıyla, halkıyla beraber büyüyerek yükseliyor.’’

Programda Ardahan Üniversitesi Öğretim görevlisi Fesih Bayraktar ve öğrenciler tarafından insan Hakları konulu konuşmalar yapıldı. Program sonrası insan Hakları konulu şiir ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.

Programa Vali Seyfettin Azizoğlu, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Rektör Ramazan Korkmaz, Vali Yardımcısı Kadir Taner Eser, Jandarma Alay Komutanı Şefaattin Serten ile kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.

Kütahya
Genç Memur-Sen Kütahya İl Başkanı Mehmet Zahid Behti, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle basın toplantısı düzenleyerek, insan haklarına yapılan saygısızlıkları ve haksızlıkları kınadıklarını söyledi.

Dünya coğrafyasında haksızlığa uğrayan her bireyin, zulme uğramış her mazlumun hakkını savunmaktan yana olduklarını bildiren Behti, Ne mazlumun kimliğini sorarız, ne zalimin. Allah’ın yarattığı insanoğluna kim haksızlık etmişse karşısındayız” dedi.

Dini, inancı, milleti, mezhebi, ülkesi, ideolojisi ne olursa olsun milletin iradesine kast eden her kesime ve her eyleme karşıyız olduklarını anlatan Mehmet Zahid Behti, “ Dünyanın en adaletsiz savaşının yaşandığı Suriye’de, seçilmiş hükümete karşı darbe yapılan Mısır’da, ambargo altında inleyen Gazze’de, mezhep savaşına sürüklenen Irak’ta ölen mazlum kardeşlerimizin adını anmak için buradayız. Yurtlarından sürülmüş Myanmarlılar, toprakları gasp edilmiş Doğu Türkistanlıların sesini duyurmak için buradayız. Türkiye’deki gençler olarak dünya gençliğini insan ihlallerine karşı sonuna kadar direnmeye, onurlarına, tercihlerine ve seçimlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Rabia Kuşağı olan bizler daima adaletin, hürriyetin, meşruiyetin, insan haklarının savunucusu olacağız.” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri