TİC Holding Header
  • USD 32.45
  • EUR 34.743
  • Altın 2439.614
  • BIST 100 9796.33
  • Genel

15 yıl sonra mülteci kadın bakan görebiliriz

Avrupa’nın mülteci politikalarının tartışıldığı toplantıda Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Fraksiyon Başkanı Raed Saleh, göçmenlerin hakları ve öncelikli ihtiyaçlarından söz etti.
15 yıl sonra mülteci kadın bakan görebiliriz
Ali Sürüm - İSTANBUL / İHA - Göçmenlerin geleceklerini belirleme haklarına değinen Saleh, 15 yıl sonra Türkiye’de, Almanya’da göçmen bir kadını başbakan ya da bakan görebileceğimizi söyledi.

Avrupa’nın mülteci politikasının değerlendirildiği “Mülteci Akımı ve Avrupa’nın Ortak Görevi Göç” toplantısı İstanbul Kültür Üniversitesi’nde 29 Eylül’de İstanbul Kültür Üniversitesi’nin Şirinevler Yerleşkesi Hukuk Fakültesi’nde yapıldı. İstanbul Kültür Üniversitesi Ceza Hukuku Uygulama Araştırma Merkezi ile Alman Akademik Değişim Servisi DAAD’ın işbirliğiyle gerçekleştirilen “Mülteci Akımı Ve Avrupa’nın Ortak Görevi Göç” başlıklı bilimsel toplantıda davetli Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Fraksiyon Başkanı Raed Saleh konuştu. Açılış konuşmasını yapan İstanbul Kültür Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mahmut Paksoy, son zamanlarda Türkiye’de ve dünyada yaşanan olayları hatırlatarak yeni eğitim döneminde yapılan ilk bilimsel etkinliğin bu konuda yapılmasının önemini aktardı. Mültecilerin yaşadıkları sorunların çözümler için eğitimden sağlığa çok boyutlu çözüm geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

BİRLİKTE YAŞAM KÜLTÜRÜ İÇİN UYUM
Göç ve kadın temasıyla konuşmasına başlayan Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Fraksiyon Başkanı Raed Saleh, 15 yıl sonra kadın göçmen bir başbakan/başkan olabileceğini ifade etti. Göçmenlerin insan haklarını maddeleyen Saleh, birlikte yaşam kültürünün yerleşmesi için gerekli olanın uyum çalışmaları olduğunu ekledi. Saleh, “Uyum, sadece devlet sistemini kabul etmeyi değil o toplumun bir parçası olmayı kapsar. Tolerans, tanımaya yönelik yalnızca geçici bir durum ancak, mülteciler hoşgörüden ötesine, kabul edilmeye ve onaylanmaya ihtiyaç duyuyor” dedi.

“MÜLTECİ STATÜSÜNÜN HEMEN ALINMASI GEREKLİ”
Raed Saleh, her gün yaklaşık bin mültecinin geldiği Berlin’de 25 bin mülteci yaşadığını ama bu sayının çok kısa bir zaman içinde artacağını belirtti. Öncelikli olarak konut sıkıntısı olduğunu, insanların sokakta kalmasını önlemeye çalıştıklarını anlatan Saleh, mültecilerin barınmaları ve istihdam olanağı üzerinde durdu. Gelen mültecilerin hukuken de mülteci statüsünde olmalarının onlara haklar sağladığını aktaran Saleh, gelenlerin kısa süre içinde bu statüyü almaları ve sonrasında topluma uyum için desteklenmeleri için çalışılması gerektiğini ifade etti. Saleh, “Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmamasına çalışıyoruz. Gelen mülteci çocukların olabildiğince erken dönemde okula başlamalarını, okula devam etmelerini sağlamak ve dil öğrenmelerini sağlamak önemli. Eğitim ve istihdam hususu önem taşıyor" dedi.

GÖÇMENLERİN ALMANYA’YA KATKISI
Almanya’da geçmişte farklı dönemlerde farklı yoğunluktaki göçlerin Almanya’yı daha güçlü bir hale getirdiğini anlatan Raed Saleh, “Almanya şu an için gayet iyi bir durumda, güçlü bir ülke olarak karşımızda ve bu da bize eskiden gelen göçmenler sayesinde de bu noktaya geldi. Yeni gelen göçmenlerin toplum içinde belirli bir noktaya gelmeleri, belirli bir yönetici pozisyonuna gelmeleri ve ya daha yüksek bir pozisyona gelmeleri halinde bu, başka göçmenler için de örnek teşkil edecek. Bu da diğerlerine daha fazla ümit verecek” ifadelerine yer verdi.

“MÜLTECİLERİN GELECEĞİ VAR”
Raed Saleh, göçmenlerin şehre çeşitlilik kattığını ve güç verdiğini söyleyerek, “Kimse köklerinden vazgeçmek zorunda değil ancak Alman toplumunun bir parçasına gelmek istemelidir. Almanya’da göçmen artışı tehlikeli değil, mültecilerin geleceği var, bu şansı kullanmalılar” dedi. Kendisinin de Filistinli bir işçi aileden geldiğini söyleyen Saleh, sosyal merdivenleri çıkmanın zor olduğunu ancak 1980li yıllara göre durumun iyileştiğini ifade etti. Aylan’ın resminin bütün dünyayı uyandırdığını anımsatan Saleh, Türkiye’nin mültecilerin yasa dışı kaçışını engellemek için Türkiye’nin yoğun çaba harcadığını ama Batı ülkelerinin desteklemediğini de ekledi.

AVRUPA İSLAMI
Din özgürlüğünü uyumun bir parçası olarak niteleyen Raed Saleh, konuşmasında ‘Avrupa İslamı’ olarak adlandırdığı Avrupa’da Müslümanlar için dinin yaşam biçimiyle uyumlaştırılması sürecini anlattı. Türkiye’yi demokrasi ve İslam’ın birleştiği ideal bir örnek olarak aktardı. Saleh, “İslam farklı coğrafyalarda başka yaşanıyor. İslam Almanya’nın bir parçasıdır, Avrupa İslamı oluşuyor, bu yola destek vermemiz yerinde olacaktır. Entegrasyonun gerçekleştiğinden söz edebiliriz, 15 yıl sonra bir göçmen kadın Federal Şansölye olarak görebiliriz” diye konuştu.

“GEÇMİŞTEKİ HATALAR TEKRARLANMAMALI”
Radikal İslam güçlerinin hâkim olduğu ülkelerde göçe dair konuşan Raed Saleh, 15 yıl sonra da bu ülkelerin bu durumda olabileceğini söyledi. Bu ülkeler için göçün büyük kayıp anlamına geldiğinin altını çizen Saleh, iç savaş yaşanan ülkelerdeki çocukların eğitim şansından mahrum kaldığını belirterek göç eden çocukların özellikle eğitimle uyumu sağlanırsa o ülkeye katkı da sağlayacağını ifade etti. Almanya’da mülteciler için yapılan gönüllü çalışmalarından söz eden Saleh, mülteciler için yapılan çalışmaların yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Mültecilerin öncelikle barınağa, işe, güvenliğe ihtiyaç duyduklarını belirten Salih, geçmiş hataları tekrarlanmaması ve mültecilerin uyum süreçlerinin sağlanması gerektiği ifadelerine yer verdi.

 
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri