“Yerel Yönetimler, Uluslararası Göç ve Mülteciler” konulu seminerde sunum yapan BMMYK İstanbul Ofisi Temsilcisi Avukat Elif Selen Ay,”Ne kadar uzak görünse de bir gün mülteci olmak herkes için mümkündür. Bu nedenle belediyeler, yardım elini yoksul ve zor durumdaki sığınmacılara da uzatmalıdırlar” dedi.
Marmara Belediyeler Birliği’nin ev sahipliğinde her ay düzenlenen Uluslararası İşbirliği Platformunun bu ayki konuğu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği BMMYK oldu. BMMYK adına İstanbul Ofisi Temsilcisi Av.Elif Selen Ay, “Yerel Yönetimler, Uluslararası Göç ve Mülteciler” konulu seminerde sunum yaptı ve gelen soruları yanıtladı. Toplantıya yerel dış ilişkiler alanında çalışan uzmanlar, belediye temsilcileri ve göç konusunda çalışan akademisyen ve STK temsilcileri katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Züver Çetinkaya, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği BMMYK ile birlik olarak geçmişte de görüşmeler olduğunu, Türkiye Temsilcisi Michel Gaudé ve beraberindeki heyetin 11 Temmuz 2008 tarihinde, Türkiye Temsilci Yardımcısı Karim Atassi’nin ise 30 Ocak 2013 tarihinde Av. Elif Selen Ay ile beraber birliği ziyaret ettiğini ifade etti.
Konuşmasına BMMYK’nın yapısı ve işleyişinden bahsederek başlayan BMMYK İstanbul Ofisi Temsilcisi Av.Elif Selen Ay, BMMYK’nın 14 Aralık 1950’de Birleşmiş Milletler Genel Meclisi tarafından kurulmuş olduğunu ifade etti.
Ay, BMMYK’nın mültecileri korumak amacıyla yapılan uluslararası hareketleri düzenlemek, onlara liderlik etmek ve dünya çapındaki mülteci sorunlarını çözmekle yetkilendiğini, asıl amacının mültecilerin haklarını ve refahını savunmak olduğunu belirtti.
MMYK’nın 50 milyondan fazla insanın hayatlarını yeniden kurmalarına yardım etmiş olduğunu da sözlerine ekleyen Ay; “BMMYK bu süre içerisinde 1954’te ve 1981’de olmak üzere iki kere Nobel Barış Ödülü’nü kazandı” dedi.
BMMYK’nın Türkiye’deki faaliyetlerinden de bahseden Av. Elif Selen Ay; “Mülteciler, göçmenler ve sığınmacılarla ilgili çalışmaların yürütülmesinde Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının, İstanbul Valiliğinin, Kaymakamlıkların, Marmara Belediyeler Birliğinin ve Belediyelerin yaptığı olumlu katkılardan dolayı şükranlarımı sunmak istiyorum” dedi.
“Göç ve mülteci denildiğinde tarihinde herkese kapısını açan bir ülkemiz var” diyen Ay, 2013 yılında yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunundan da bahsetti.
Konuşmasında mültecilerin haklarına da değinen Ay; “Mültecilerin, eğitim, beslenme, sağlık, güvenlik, bilgiye erişim gibi hakları olduğunu” vurguladı.
Bu anlamda, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesinin tek anlaşma olmadığını belirten Ay; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, İşkenceyi Önleme Sözleşmesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her türlü, Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi gibi anlaşmaların da mevcut olduğunu ve Türkiye’nin bu anlaşmalara taraf olduğunu ve gereğini de layıkıyla yerine getirdiğini söyledi. Türkiye’nin bu sözleşmeler çerçevesinde mutat raporlar sunduğunu beyan eden Ay, gerektiği yerlerde Türkiye’ye sığınan kişilere ikincil koruma da sağlandığının örnekleri olduğunu ifade etti.
Ay, 2013 yılında Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun kabul edilmesinin yanı sıra, İçişleri Bakanlığına bağlı Göç ve İltica Bürosunun artık Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne dönüştüğünü ifade etti.
Suriyeli sığınmacılar konusuna da değinen Ay, “600 bine yakın Suriyelinin ülkesini terk etti ve Türkiye’nin sağladığı kamplarda kalan 200 bin sığınmacının tamamı sivillerden oluşmaktadır. Bu sığınmacıların neredeyse yüzde 70’i kadın ve çocuklarda oluşmaktadır ve buradaki sığınmacıların durumu her türlü siyasi meselenin üzerinde tutulmalıdır” dedi.
Bunun yanında göç ve mülteciler konusunda, USAID Irak Yönetimi Güçlendirme Projesi Yerel Yönetim Kıdemli Danışmanı Murat Doudov tarafından, “Dünyada ve Türkiye’de Uluslararası Göç Alanında Yerel Yönetimlerin Rolü” başlığı altında hazırlanmış olan makaleyi de ele aldı.
Yerel yönetimlerin göçe bakış açılarına da değinen Ay; “ Bu alandaki yasal mevzuat belediyelerin mültecilere yardım etmesi ve ilgi göstermesi için yererince kolaylaştırıcı olmaktadır ve belediyelerin mültecilere yardım etmesinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır” dedi.
Konuşmasın devamında ise “Küreselleşen dünyamızda global düşünüp yerel hareket eden belediyeler devletlerin aynası, en önemli yapıtaşlarındandır” diyen BMMYK İstanbul Ofisi Temsilcisi Avukat Elif Selen Ay, belediyelerin mültecilerle ilgili olan konular üzerinde kendi yetki alanında yaşayan sığınmacıların ve mültecilerin farkında olup olmadığı konusunu gündeme getirdi ve belediyelerin bu kişilerle ilgili yürüttüğü sosyal, ekonomik ve kültürel çalışmalarda mevcut farklılıkları dikkate alıp almadığı sorusunun önemli olduğunu ifade etti.
Ayrıca, belediyelerin sığınmacı ve mültecilerin toplumla uyumlaştırılmalarını kolaylaştıracak çalışmalarının neler olduğunun da önemine vurgu yapan Ay; belediyelerin personeline yabancılarla çalışma metotları ve yabancılar hukuku gibi konularda gerekli eğitimi vermesinin yerinde olacağını vurguladı.
Sözlerinin sonunda ise Ay; “ Ne kadar uzak görünse de bir gün mülteci olmak herkes için mümkündür. Bu nedenle belediyeler, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde yardım elini yoksul ve zor durumdaki sığınmacılara da uzatmalıdırlar” dedi.
