Saat Kulesi'nin hikayesi ise; 1876 yılında tahta çıkmış olan ikinci Abdülhamit'in 25. yılını kutlamak üzere 1901 yılında Mimar Raimond Charles Pere’ye yaptırılan İzmir Saat Kulesi sadrazam Mehmet Sait Paşa tarafından Alman konsolosluk binasını yapan Raimond Charles Pere mimari olmuş olduğu kuleyi 25 metre boyunda Abdülhamit'e ithaf ederek yaptırıldığı söylenmektedir.
Şadırvan anlayışında tasarlanmış olan ve dairesel esas etrafında dört çeşme bulunan İzmir Saat Kulesi'nde kolonlar Kuzey Afrika teması taşınarak yapılmıştır Kulenin saati Alman İmparatoru II.Wilhelm’in hediyesi olarak Abdülhamit'e ithaf edilmiştir.
Saat kurulmuş olduğu o günden bu yana yalnız bir kere durduğu söylenir. 5.2 şiddetindeki 1974 İzmir depremi esnasında hasar almış kulenin Saat kadranları üzerindeki son kat yıkılarak depremin oluş saati olan 02: 04’de durmuştur.
2 yıl içerisinde kule onarılarak saat tekrar çalışır bir hale getirilmiştir. Halen günümüzde çalışır bir şekilde yer alır. Saat kulesinin üzerinde bulunan Osmanlı tuğrası ve Osmanlı'ya ait işaretler Cumhuriyet’in ilanı sonrası kaldırılmıştır
İzmir’le özdeşleşmiş olan Saat Kulesi birçok açıdan İzmir'e ziyarete gelenlerin en çok uğrak yeri olarak yer alır. Özellikle yabancı turistlerin mutlaka önünde hatıra fotoğrafı çektirmiş olduğu ve çevresindeki müdavim kuşlara yem atıldığı ve insanların randevulaşarak buluştuğu bir yer konumunda olan İzmir Saat Kulesi uzun yıllardır İzmir'e ve Konak Meydanı'na eşlik etmektedir.
İzmir'in merkezi yerlerinden olan Konak meydanında bulunan saat kulesi özellikle kış yaz demeden birçok kişinin uğrak yeri olarak en çok dikkat çeken ve dinlenilen yerler arasında bulunur. Saat Kulesi'nin etrafında güvercinlerin yer aldığı ve bu meydanda insanların eğlendiği ve birçok açıdan keyifli anlar geçirildiği bir yer olarak bilinmektedir.
İzmir'e gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında olan Konak meydanında bulunan İzmir Saat Kulesi uzun yıllardır ihtişamını aynı şekilde sürdürmektedir.
