Çiftçi, İstinaf Mahkemesi'nin Kastamonu’ya kurulmasının bir zaruret olduğunu kaydetti.
Çiftçi, son günlerde gündemden düşen İstinaf Mahkemeleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Ceza mahkemesi kanunu, ceza kanunu, hukuk mahkemesi kanunu gibi birçok temel kanunlarda son dönemde değişiklik yapıldığını aktaran Çiftçi, “Bu değişikliğin bir ünü olarak ta istinaf mahkemelerinin kurulmasına karar verildi. İstinaf mahkemeleri Yargıtay'la yerel mahkemeler arasında temyiz, ara temyiz mahkemesi görevini görecek bir kuruluş, bir teşkilat yapılanmasıdır. Şimdiye kadar ülkemizde kullanılmayan bir kanun yolu olacak. Kanunla kurulmasına karar verilmesine rağmen bugüne kadar yürürlüğe girmedi. Önce 9 ilde kurulmasına karar verildi ancak daha sonra bu sayının yetersiz olacağı düşünülerek bu sayı artırıldı” dedi.
İlk 9 İstinaf Mahkemesinin kurulmasının ardından sonraki artırımlarda Kastamonu’nun Ankara’ya bağlı çalışmasına karar kılındığını hatırlatan Çiftçi, şöyle konuştu: “Lakin Ankara’ya bağlı olacak iller bir hayli fazla. Bu sebeple sadece dosya üzerinden incelemeden başka tanık dinleyecek, bilirkişi dinleyecek gerekirse keşif yapacak olan, tarafları dinleyecek olan istinaf mahkemesinin, Ankara bölgesinin bu yükün altından kalkabileceği kanaatinde değilim. Bu sebeple Batı Karadeniz Bölgesine de bir istinaf mahkemesinin kurulması bir zarurettir. Bu sebeple çevre iller açısından da bir değerlendirme yapıldığında iş yükü, coğrafi yapı ve illerin geçmişi göz önüne alındığında bunun için en makul ilin Kastamonu olduğu açıktır. Kastamonu’ya, temel atmaya gelen adalet bakanımızın da (söz vermişti o dönemde) arzuları Kastamonu’ya istinaf mahkemesinin kurulması yönündeydi. Bu yönde Kastamonu Barosu olarak, Kastamonu sivil toplum örgütleri olarak Kastamonu’ya istinaf mahkemesinin açılması için adalet bakanlığı nezdinde ve diğer birçok ilgili kurum, başbakanlık, bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunduk. Ancak bu güne kadar bir netice elde edemedik”
İstinaf Mahkemesi konusunda Karabük’ün de talepleri olduğunu anlatan Çiftçi, şunları söyledi: “Ancak, hem coğrafi yapı hem illerin geçmişi hem de iş yükü kapasitesi göz önüne alındığında merkez olan Kastamonu’nun istinaf mahkemesinin kurulmasına layık olduğu görüşündeyiz. Girişimlerimiz devam etmekte ve sonuçta Kastamonu’ya istinaf mahkemesinin açılması eğer istinaf mahkemeleri açılacaksa Kastamonu’ya istinaf mahkemesinin açılması mutlaka sağlanacaktır. Bundan eminiz. Siyasilerimizin de Kastamonu milletvekillerimizin de bu konuda bize son derece destek olacaklarını düşünüyoruz ve onlardan bu desteği bekliyoruz. İstinaf mahkemeleri ile ilgili çevre barolarla da görüşmelerimiz oldu. Sinop ve Çankırı barolarının bu konuda istinaf mahkemelerinin Kastamonu’da kurulması yönünde destekleri de mevcut.”
Kastamonu’nun tarihi bir il olduğunu herkesin bildiğini vurgulayan Kastamonu Baro Başkanı Çift, İstiklal Mahkemelerinin de daha önceden Kastamonu’da kurulduğunu hatırlatarak şunları kaydetti: “Mevcut iş kapasiteleri, avukat sayıları değerlendirildiğinde Kastamonu’nun bugün itibari ile 161 baroya kayıtlı avukatı var. Sinop, Çankırı, Karabük, Bartın ve Kastamonu illerinin birlikte oluşturacağı bir istinaf mahkemesinde en fazla iş yüküne sahip ilin Kastamonu’da olduğu açıktır. Kaldı ki Karabük’ün veya Bartın’ın veya Zonguldak’ın bu kapsamda ulaşımda sorunlarının olduğu çevre illerin buralara ulaşmakta zorlandığı da açıktır. Bu sebeple istinaf mahkemesini biz Kastamonu’ya istiyoruz ve aynı zamanda Kastamonu istinaf mahkemesinin bir bina sorununu da çözmüş durumdadır. Adalet bakanlığının en önemli kıstaslarından birisi budur. Mevcut adliye binasında istinaf mahkemesinin kurulmasına yeterli alanımız olduğu gibi Kastamonu belediyesi bir önceki dönemde belediye meclisi kararı ile eski belediye binasını istinaf mahkemesi kurulması şartıyla Adalet Bakanlığına tahsis kararı almıştır oy birliği ile. Bu da göstermektedir ki bugün istinaf mahkemesinin Kastamonu’ya açılması kararı verilmesi halinde Kastamonu’da hiçbir gün bile kaybetmeksizin istinaf mahkemesi faaliyete geçebilecek konumdadır. Bu önemli bir kriterdir”
