Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçe görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Gül, sözlerinin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başladı. Gül, "O’nun milli egemenliği esas alan tam bağımsız ve güçlü Türkiye ide-ali, bize her zaman ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Bu vesileyle Atatürk’ün şu sözünü de hatırlatmak isterim: ‘‘Adliye siyasetimizde izlenecek amaç, evvela halkı yormaksızın hızla, isabetle, güvenle adalet dağıtmaktır”. Kuruluş yıllarının adalet politikasını ortaya koyan bu yaklaşım, bugün de hepimizin ortak düşüncesini ve hissiyatını oluşturmaktadır. Hukuk düzenimiz, insan hakları ve hukukun üstünlüğü temelinde yükselmeye devam edecektir. Reform irademizin özünde daha geniş özgürlükler, daha güçlü demokrasi ve daha yüksek standartlarda insan hakları bulunmaktadır. Kuruluştan günümüze Cumhuriyetimiz; devletin temeline adaleti, adaletin temeline ise insanı koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir. İnsanın insan olmakla sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez, devredilmez haklara saygı, siyasetimizin temel hassasiyetidir. 83 milyon vatandaşımızın beklentisi, kaygıları ve umutları ortaktır" ifadelerini kullandı.
İzmir depremine ilişkin olarak Gül, "Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu deprem bizlere gözyaşlarımızın da sevinçlerimizin de ortak olduğunu bir kez daha hatırlattı. Yaşanan acılara hep birlikte ağladık, enkaz karanlığından kurtulan yavrularımıza birlikte sevindik. Birlik ve beraberlik ile üstesinden gelemeyeceğimiz bir güçlük olmadığını bir kez daha anladık. Bu münasebetle arama ve kurtarma ekiplerimize de şükranlarımızı sunmak isterim. Gerçekten saniyelerle yarıştılar; büyük bir özveriyle, yüreklerini ortaya koyarak çalıştılar, Milletimiz adına bir kez daha hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Gül, şöyle konuştu:
"Yargı; hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, telkin almaz. Hiç kimse ve Adalet Bakanlığı da dahil olmak üzere hiçbir kurum yargı yetkisini kullanan mahkemelere vekaleten konuşamaz. Yargının yegâne ideolojisi adalettir. Yargı, ele geçirilecek bir mevzi değil, her türlü siyasi mülahazanın üstünde tutulması ve korunması gereken toplumun ortak değeridir. Yargının kurumsal varlığı, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmenin, korumanın da güvencesidir. Herkesin özel hayatı, ticari sırları, kişisel verileri; evrensel ilkelerle uyumlu, tam, eksiksiz, güçlü bir hukuki koruma altındadır. Bize göre hukuk devleti; demokratikleşme, insan hakları, hak arama hürriyeti, düşünce özgürlüğü, hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı gibi haklar ile somut bir hal alır. Sağlıklı ve güçlü bir ekonominin, olmazsa olmaz, vazgeçilemez ve ihmal edilemez zemini, bu ilke ve haklardır."
Gül, birinci yargı paketinde hak ve özgürlükler alanlarında dört alandaki standartları geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, kişi hürriyeti ve güvenliği, hak arama hürriyeti ve çocuğun üstün yararı ilkesi. Ayrıca Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 4 Aralık 2019 tarihinde insan hakları uygulamalarına ilişkin çok önemli bir karar alınmıştır. Buna göre, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet veren uygulamalar terfilerde dikkate alınacaktır. Yine, vatandaşlarımızın Anayasa ve Sözleşme ile teminat altına alınan haklarının korunması konusundaki uygulamanın gayreti de, terfi kriteri olarak eklenmiştir. Bu kapsamda, Kurul nezdinde Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ihlal kararları tetkik birimi oluşturulmuştur. Bu uygulama, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi açısından sistemimize dâhil edilen önemli bir yenilik olmuştur" diye konuştu.
Gül birinci yargı paketine ilişkin bilgi vererek, "1 Ocak 2020 tarihinden günümüze kadar ise 167 bin 719 ihbar dosyası açılmış ve bu dosyalardan 116 bin 170’inde soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Düzenleme ile ilk defa soruşturma evresi için azami tutukluluk süreleri belirlenmiştir. Ayrıca çocuklar bakımından azami tutukluluk süreleri de kısaltılmıştır. Düzenleme uyarınca soruşturma aşamasında kişiler belli bir sürenin üzerinde tutuklu kalmamaktadır. Bu süre ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar açısından 1 yılı diğer suçlar bakımından 6 ayı geçemez. Basit yargılama usulünün uygulanmaya başlamasından bu yana 77 bin 115 dosyada karar verilmiştir. Seri muhakeme usulünün uygulanmaya başlanmasından itibaren, mahkemelerce Cumhuriyet başsavcılıklarınca hazırlanan 45 bin 190 dosyada talepnameler doğrultusunda karar verilmiştir" dedi.
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak bilgi veren Gül, “Bugüne kadar 289 darbe davasından 279’unun ilk derece yargılaması sonuçlanmış ve 4 bin 154 sanığa hak ettikleri ceza verilmiştir. 15 Temmuz’dan bu yana ihraç edilen hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısı 3 bin 947’dir" dedi.
Gül 2002’den bu yana, standartlara uymayan 355 ceza infaz kurumunun kapatıldığını sözlerine ekledi.
