Törende Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’nun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin temsilcileri de yer aldı.
Uluslararası Altın Kentler Derneği’nin büyükşehir, il ve ilçelerde yaptığı değerlendirme doğrultusunda Kastamonu Belediyesi’nin layık görüldüğü ‘En başarılı il belediyesi’ ödülünü tüm ekip arkadaşları için aldığını ifade eden Başkan Vidinlioğlu, “Son bir ayda üçüncü kez ödüle layık görülüyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Genç Dostu Belediye, Kent ve Başkan Dergisi tarafından ise Çocuk Bakımevi ve Oyuncak Kütüphanesi projemiz ödül aldı. Kastamonu’muzu en iyi noktalara taşımak için hep birlikte tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün burada sizlerle olmak ve bu güzel ödülü almaktan da mutluluk duydum. Herkese teşekkür ederim” diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem – Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen Afet ve Acil Durum Yönetim Zirvesi panelinde ise ilimizde yaşanan sel felaketiyle ilgili bilgiler veren Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, konuşmasında Kastamonu’nun çok göç vermesinden ötürü insan elinin aşırı bozduğu şehirlerden biri olmadığını belirtti.
Kastamonu, Bartın ve Sinop’un 11 Ağustos tarihinde sel felaketi yaşadığını ve bu felaketten en fazla etkilenen yerin ise Bozkurt olduğunu vurgulayan Başkan Vidinlioğlu konuşmasında şunları söyledi:
“Bozkurt başta olmak üzere Çatalzeytin, Abana, Küre, İnebolu, Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerimiz de 11 Ağustos’ta yağan aşırı yağış nedeniyle sel afeti meydana geldi. 71 canımızı bu afette kaybettik. Afetin yaşandığı gün itibariyle ben Bozkurt’ta devletimin ve milletimin büyüklüğünü iliklerime kadar hissettim. Orada yaşananları televizyon ve basında gördüğünüz ile anlamanız inanın çok zor. Önümüzdeki süreçte aynı acıları yaşamamak adına alınacak tedbirler çok önemli. Bunun içinde toplum olarak öncelikle kendimizle yüzleşmemizin vakti geldi. Geçtiğimiz haftada katıldığım bir afet panelinde de söyledim bu sözü. Şimdi o yaptı, bu yaptı şu yaptı onları bir geçelim. Ben yerel yönetim olduğum için insanlar her gün şikayette bulunuyor. Belediye imar izni veriyor diyorlar. Tamam Belediye imar izni veriyor ama kendi kendine mi gelin buraya ev yapın diyor? Masanın o tarafıyla bu tarafı arasında fark olmamalı. Bir yerde sıkıntı varsa bu hepimizin ortak sıkıntısıdır, ortak çözmemiz gereklidir. Bozkurt’a ilk gün İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile birlikte geçtik. Yaralıgöz mevkiine kadar geldik burada yol kapalıydı. Her taraf kapanmış, yollar gitmiş sel var… Yaklaşık yarım saat mahsur kaldıktan sonra yol açıldı 8 noktada ciddi tehlikeler atlatarak ilçeye ulaştık. İlk günden itibaren devlet oradaydı. Yerel yönetimler oradaydı. Ülkemizin her bölgesinden milletimiz koşa koşa yardıma geldi. 1300’ün üzerinde TIR yardım malzemesi geldi. Bir telefonla konuşurken 10 kişi daha arıyordu. O kadar yoğun yardım gönderme talebiyle karşılaştık. Sayın Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız, Çevre Şehircilik Bakanımız, Tarım ve Orman Bakanımız, Aile Sosyal Politikalar Bakanımız, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanımız, Siyasi Partilerimizin temsilcileri ilçemizi ziyaret etti. İktidarı, muhalefetiyle Bozkurt’a destek için siyaset üstü bir tavır takınıldı. Bu gerçekten taktire şayan bir durumdu. Bozkurt’ta yaşadığımız selin büyüklüğünü sizlere biraz olsun anlatmak isterim. Türkiye’nin en çok yağış alan yeri Rize’dir! Rize’de yıllık metrekareye 650 kilogram civarında yağış düşer. Bozkurt’a 9 saatte yağan yağmur metrekareye 453 kilogram… Devrekani’den itibaren yedi çay, Ezine Çayı’na bağlanıyor. Bu noktalara düşen yağış miktarı ise aynı gün metrekareye 300 kilogram civarında. Olayın büyüklüğü burada ortaya çıkıyor. Aslında afeti yaşamayan maalesef tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Dere kurudu diyoruz. Bu oraya yerleşim yapacağımız anlamına gelmiyor. Doğanın da bir alışkanlığı olduğunu unutmamalıyız. Özellikle küresel ısınma nedeniyle bir yılda yağacak yağış artık birkaç saatte bölgelerimize düşebiliyor. Cenab-ı Hak bir daha böyle afetler göstermesin. Ben inanıyorum el birliğiyle zor günlerdeki birlikteliğimizi sürdürerek tüm sorunları aşabiliriz. Birlik ve beraberliğimizin kıymetini bilelim.”
Başkan Vidinlioğlu’nun yaptığı konuşmanın ardından panelin ilk oturumu sona erdi. Etkinlik gerçekleştirilen panel programının ardında düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.
Panel öncesinde alanda kurulan stantları gezen Başkan Vidinlioğlu, yangın felaketi yaşayan Alanya ve Manavgat’ın belediye başkanlarına da geçmiş olsun dileklerini iletti. Kastamonu Belediyesi stantında ise en çok ilgiyi yine taş baskı ürünleri aldı.
