TİC Holding Header
  • USD 32.324
  • EUR 35.153
  • Altın 2294.427
  • BIST 100 8880.09
  • Kıbrıs

Anastasiadis'ten müzakere açıklaması

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, yaşanan hayal kırıklığına karşın müzakerelerin yeniden başlaması için gerekli tüm adımları atmaya hazır olduğunu söyledi. Anastasiadis, Kendi elimde olduğu sürece umudun kaybolmasına izin vermeyeceğim dedi.
Anastasiadis'ten müzakere açıklaması
İHA - Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in İsviçre’deki müzakerelerin sonuçsuz kalmasının ardından yaşanan süreç ve hedeflerine ilişkin dün akşamki açıklamaları Rum basınında geniş yer aldı.

Açıklama, Rum televizyon ve diğer basın organlarından canlı yayınlandı. Haberi Alithia Gazetesi “Umudun Kaybolmasına İzin Vermeyeceğim-Her An Diyaloğa Başlamaya Hazır”; Politis “Sadece Toprak İçin Masaya Geri Dönecek-Anastasiadis: Umudun Kaybolmasına İzin Vermeyeceğim”; Fileleftheros “Müzakerelere Hazır-Anastasiadis’ten Diyaloğun Yeniden Başlamasını Hedefleyen Bilgilendirmeler-Kıbrıs Türk Tarafının Katı Tutumu”; Simerini “Akıncı’nın Tutumu Sebebiyle Çıkmaz-Her Şeyi Denedim- Anastasiadis Güvenliğin Toprakla İlişkilendirilmesini Kabul Etmiyor” ve Haravgi “Sürecin Devamına Hazır-Umudun Kaybolmasına İzin Vermeyeceğim” başlıklarıyla verdi. Alithia haberinde, Anastasiadis’in açıklamasında yaşanan hayal kırıklığına karşın müzakerelerin yeniden başlaması için gerekli tüm adımları atmaya hazır olduğunu söylediğini yazdı. Anastasiadis’in sorumluluk yükleme oyununa girmeyeceğini ancak başarısızlığı Kıbrıs Rum tarafına yükleyen iddiaları da yanıtsız bırakmayacağını belirten gazete, Mont Pelerin’de yaşandığını iddia ettiği gelişmelere değindi.

“BAŞARISIZLIĞA GÖTÜREN SEBEPLERİ AÇIKLAMAK ZORUNDA OLMAKTAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM”
Rum lider Nikos Anastasiadis, konuşmasına Kıbrıs sorununun çözümünün son aşamasına götürecek yeni ilerlemeler yerine başarısızlığa götüren sebepleri açıklamak zorunda olmaktan büyük üzüntü duyduğunu belirterek başladı. 26 Kasım tarihinde varılan anlaşmada Mont Pelerin’deki müzakerelerde ilk olarak çoğunlukla toprak konusuna odaklanılacağını, ikinci olarak ise ilerleme sağlanabilmesi için haritalara dökülecek kriterler konusunda uzlaşı sağlanması gerektiğini kaydeden Anastasiadis, bunun başarılması durumunda çoklu konferans için tarih belirlenmesinin öngörüldüğünü iddia etti. Mont Pelerin’e Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın sızmaların önlenmesi amacı doğrultusunda yaptığı talep sonrasında gidildiğini ifade eden Anastasiadis, Mont Pelerin’deki görüşmeler sırasında sürecin olumlu sonuçlanmasını belirleyecek üç ana kriterin “Kıbrıs Türk devletinin toprak düzenlemeleri sonrasında sahip olacağı alan; Kıbrıs Rum idaresi altında dönecek göçmenlerin sayısı ve her devletin sahil şeridinin uzunluğu” olacağı konusunda uzlaşıldığını vurguladı.

Anastasiadis, Mont Pelerin’de varılan bu ilke anlaşmasına karşın, “Türk tarafının çıkardığı zorlukların aşılması ve siyasi iradesinin bulunduğunu göstermek amacıyla kriterlerin tam netlikle belirlenmesi şeklinde varılan ilke anlaşmasına karşın nihai çözüme ulaşmamızı sağlayacak kriterlerde hafif sapmayla uzlaşıya varılmasına onay verdiğini” belirtti.
Anastasiadis, “Buna ek olarak Kıbrıs Rum idaresi altında kalmaları muhtemel Kıbrıslı Türklerin statüsü için, aynı statünün Karpaz bölgesine dönecek Kıbrıslı Rumlar için de geçerli olmak kaydıyla özel düzenlemeleri ele almaya hazır olduğunu da ifade ettiğini” öne sürdü.

“TOPRAK ORANINDA İLKE ANLAŞMASI”
“Müzakerelerin devamında Kıbrıs Türk devletinin sahip olacağı toprak oranının, bizim önerimiz olan yüzde 28,2 ve Kıbrıs Türk önerisi olan yüzde 29,2 arasında olacağı konusunda ilke anlaşmasına varıldığını” belirten Anastasiadis, diğer iki kriterin görüşülmesine geçildiğini ve sahil şeridi konusunda ilk başta cesaret verici göstergeler olduğunu vurguladı. Anastasiadis, Kıbrıs Rum idaresi altındaki topraklara dönecek göçmenlerin sayısı konusunun da geniş bir şekilde müzakere edildiğini, bunun sonucunda da Birleşmiş Milletler’in bu sayıyı “en az 78 bin 247 ve en çok 94 bin 484” olarak hesapladığını iddia etti. Anastasiadis, “Müzakerelerin ikinci aşamasının başlangıcında ise, Kıbrıs Türk tarafının, Yunanistan’ın çoklu bir zirveye katılması niyetinden duyduğu endişeyi dile getirdiğini” aktardı. Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, Yunanistan’la gerçekleştirdiği istişare ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Türk hükümetiyle temasların ardından Yunanistan’ın “makul endişelerinin aşıldığını ve çoklu konferans için bir tarih belirlendiğini” iddia etti.

Anastasiadis, devam eden görüşmeler sırasında BM’nin göçmenler konusundaki değerlendirmesini benimsediğini ve en az 78 bin ve en çok 92 bin Rum göçmenin geri dönemlerini kabul etmeye hazır olduğunu bildirdiğini ifade etti. Anastasiadis, “Kıbrıs Türk tarafının toprak oranında varılan anlaşmaya karşın ilk başta geri dönecek Kıbrıslı Rumların sayısının 55 bini geçmemesini, akabinde ise müzakerelerin son aşamasına doğru, en son taviz olarak 65 bin göçmenin dönmesini kabul ettiği” iddiasında bulundu.
Kıbrıs Türk tarafının Mont Pelerin’deki görüşmelerinde güvenlik ve garantilerin değil, Toprak konusunun görüşüleceğine dair varılan uzlaşının aksine, bu iki konuyu birbiriyle ilişkilendirme niyetinin açıkça göründüğünü öne süren Anastasiadis, “Beklendiği üzere öneriyi reddettim ve uzlaşıya yakın olduğumuzu düşünmemi sağlayacak şeyin BM’nin değerlendirmesindeki rakamlar olacağını belirttim” şeklinde konuştu.

“TÜRK TARAFININ GEREKLİ EKSENLİĞİ GÖSTERMEMESİ YÜZÜNDEN DİYALOG KESİLDİ”
Anastasiadis, “Kıbrıs Türk tarafının yapıcı olmayan tutumunun kendisine uzlaşıcı öneriler sunma imkanı tanımadığı, Kıbrıs Türk tarafının gerekli eksenliği göstermemesi yüzünden diyaloğun kesildiğini” iddia etti. Mevcut hayal kırıklığına karşın diyaloğun yeniden başlaması için gerekli her türlü girişimi yapmaya hazır olduğunu ifade eden Anastasiadis, Kıbrıs sorununa her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulunabilmesi için “sadece üzerinde uzlaşıya varılanlara uyulması değil, aynı zamanda çözümün uluslararası hukuk, AB hukuku ve ilkelerini sağlaması ve çağdaş, kalıcı ve fonksiyonel bir Avrupa devleti kurulmasına imkan tanıması gerektiğini” belirtti. Gazete, Anastasiadis’in konuşmasının sonunda Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a verdiği destekten ötürü teşekkürlerini dile getirdiğini yazdı.

“UMUDUN KAYBOLMASINA İZİN VERMEYECEĞİM”
Gazete, Anastasiadis’in konuşmasının akabinde gazetecilere yanıtında, “kendi elinde olduğu sürece umudun kaybolmasına izin vermeyeceğini” söylediğini yazdı. Habere göre Güzelyurt’un (Morfu) iadesi öngörülmediği halde çoklu konferansa katılmayı kabul edip etmeyeceği şeklindeki bir soruya Anastasiadis, “Sunduğum rakamlarla niyetim Kıbrıslı Rumlar için özel önem taşıyan hiçbir bölgenin dışarıda kalmamasıdır” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ikinci tur müzakerede tutum değişikliğinin nedeninin sorulması üzerine ise Anastasiadis, “Kıbrıs Rum tarafının taleplerinin en azını tatmin edecek başlıkların görüşülme zamanı geldiğine kendisine (Akıncı kastediliyor) esnek olma imkanı sağlamayan katı bir tutumun var olduğunu tespit ettiğini” öne sürdü. Akıncı’yla iletişimde bulunup bulunmadığı şeklindeki bir soruya olumsuz yanıt veren Anastasiadis, her ikisinin de dinlenmesi, danışmanlarıyla konuşması ve pek de iyi olmayan bu yeni durumu çözüp çözemeyeceklerini görmeleri gerektiğini ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN SÖZLERİNİ BELİRLE EYLEMLERE DÖNÜŞTÜRMESİ GEREKİR”
Akıncı’yla kişisel ilişkisinin değişmeyeceğine inandığını da vurgulayan Anastasiadis, müzakerelerin yeniden başlaması ve ileri gidebilmesi için Türkiye’nin sözlerini belirli eylemlere dönüştürmesi ya da Akıncı’ya yönelik desteğin olması gerektiğini söyledi. Üstleneceği girişimlere ilişkin bir soruya karşılık Anastasiadis, “Halihazırda dün Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve AP Başkanı’yla görüştüğünü ifade etti. Anastasiadis, görüşeceği BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’dan diyaloğun sağlam perspektiflerle yeniden başlayabilmesi için tavsiyelerini ya da gerekli yerlere müdahalesini talep edeceğini vurguladı. Anastasidis, müzakerelere geri dönmesi için yukarıda değindiği üç kriterde sonuca ulaşılabileceğinin göstergeleri olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yazın