Düşük tehlikesini oluşturan nedenlerin en başında bebeğin genetik anormallik taşıması ile oluşabilmektedir. Bu tür anormalliklerin oluşması ile düşük olabilmekte ancak doğum gerçekleşse bile zekâ geriliği, kalp hastalığı gibi yüksek oranda sorunlar ortaya çıkararak sağlıklı bir şekilde gerçekleşmemesi ortaya çıkmaktadır. Ancak bu durum genelde ilk 20 günde düşükle sona ermesi şeklinde gerçekleşir.
Düşük nedenleri; genelde annenin radyasyon alması, toksik maddelerin etkisi, bazı kimyasallar, enfeksiyon oluşması, kalıtsal nedenler, kan uyuşmazlığı ve plesanta anormalikleri olarak belirmektedir. Gebenin geçirmiş olduğu enfeksiyonlar, kızamıkçık, rahim ağzında oluşan sorunlar, toxoplasmosis ve daha bir çok mikrobik nedenlerde buna etken olan durumlardır.
Gebenin yaşadığı; şeker hastalığı, böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları, hormon bozuklukları, rahimde miyom olması ve rahim hastalıkları, depresyon ya da strese bağlı bozukluklar da düşük nedeni olarak ortaya çıkabilir. Ayrıca babaya ait olan bazı sperm bozuklukları ve anormallikler de etken olabilen nedenlerdir.
Düşük tehlikesi olması halinde anormal kanamalar ve parçaların düşmesi gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Ağrısı olmayan az ve geçici kanamalar gebelikte olağandır ancak anormal kanama ve ağrıyla beraber gelişmesi demek düşük riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu kanamaların bir nedeni de fetusun karında ölmesi ve düşüğün başlangıcı olarak belirmektedir. O açıdan korkulmalı ve hemen bir kadın doğum uzmanına müracaat etmekte gecikmemelidir.
Akraba evliliği de düşük riski oluşturan nedenlerdir. Anne babanın geçirdiği bazı genetik hastalıkların ya da anormalliklerin bebeğin düşük riskini artırdığı gözlemlenmiştir. Genelde bu durum ile düşük riski oluşan ilk gebeliklerin sonrasında ikinci bir risk yaşamamak için mutlaka altta yatan nedenin tedavi edilmesi gerekliliği vardır. Bir kez düşüklük; normal olarak kabul edilir ama bu durumun tekrarlaması demek bir sorun vardır anlamına gelir ki bunun kesinlikle tedavi edilmesi şarttır.
Düşük tehlikesinin oluşması aniden ortaya çıkan bir durumdur. Bunu önceden hissetmek ya da belirti göstermesi ortaya çıkmayan bir tehlikedir. O nedenle; gebelikte düzenli kontroller yapılmalı ve ona göre bir gebelik süreci geçirilmelidir. Düşük sonrasında her durumda kürtaj gerekmez; eğer rahim içinde parça kalması şüphesi var ise kürtaj ile bebeğin alınması sağlanmaktadır.
