İHA -
Kronik ağrılar hakkında bilgi veren Akpınar , “Ağrı, vücudumuzun yaralanma veya bir hastalığa karşı yanlış giden bir şeylerin olduğunu gösteren bir alarm reaksiyonudur. Vücudumuz iyileştiğinde sıklıkla ağrı ortadan kalkar. Ancak birçok insanda ağrının sebebi ortadan kalktıktan sonra bile uzunca süre devam edebilir. İşte bu şekilde, uygulanan tedavilerden yanıt alınamayan, uzun süre tedavi gerektiren ve 3 aydan uzun süren ağrılar, ’kronik ağrı’ olarak tanımlanır. Bu süreğen ağrılar kişinin yaşam kalitesini ciddi olarak düşürmektedir. Dünyada yaklaşık yüzde 40 oranında görülen kronik ağrılar sebebiyle milyonlarca kişi geçmeyen bu ağrılarla baş etmek için çaba sarf etmek zorunda kalır. Ayrıca kronik ağrının hem neden olduğu iş günü kayıpları hem de tedavi harcamalarıyla ciddi bir ekonomik boyutu da mevcuttur“ ifadelerini kullandı.
Kronik ağrılarda ilaç kullanımını masaj tedavisi ile azaltın
Kronik ağrılarda ilaç kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Akpınar, ”Ağrının kontrol altına alınması bireyin rahatlaması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, komplikasyonların azaltılması ve hastanede yatış süresinin kısaltılması açısından önemlidir. Her bir nedene ilişkin özel bir tedavi uygulamak gerekir. Ancak kronik ağrının tedavisinde ilk basamak ilaç tedavileridir. Tedavide ilaç dışı yöntemler de mevcuttur. İlaç dışı yöntemlerin gerek yalnız başına gerekse ilaçlarla birlikte uygulanması ağrının şiddetini azaltıcı yönde etki gösterdiğinden özellikle son yıllarda kullanımı genişlemiştir. Bu yöntemlerin kullanılmasının amacı ağrı kesici ilaçların kullanım oranının azaltılması, hastanın ağrı sorununun olabildiğince giderilerek yaşam kalitesinin yükseltilmesidir. Bu yöntemlerin birey tarafından kolaylıkla uygulanabilir olması, ağrı kesici ilaçlar gibi yan etkilerinin olmaması ve bireye ekonomik yük getirmemesi gibi avantajları vardır“ şeklinde konuştu.
Masaj lüks bir ihtiyaç değildir
Masajın lüks bir ihtiyaç olmadığını aktaran Akpınar, “Masaj, keyif veya lüks değil, tıbbi bir ihtiyaç ve düzenli aralıklarla alınması gereken bir koruyucu tıbbi tedavidir. Masaj, hasta veya yorgun bir organın rehabilitasyonu; eski duruma dönmesi için, organizmanın üzerinde oluşturulan mekanik enerjinin derinlerde fizyolojik etkiler oluşturulması esasına dayanan bir terapi şeklidir. Özellikle kas iskelet sisteminin ağrılı rahatsızlıklarında fizik tedavinin tamamlayıcı bir parçasıdır“ diye konuştu.
Masaj ağrıları gidermede etkin bir çözümdür
Masajın ağrı üzerinde etkilerine değinen Akpınar, “Masaj insanlığın var oluşundan beri kullanılan eski bir yöntemdir. Pek çok kültürde tedavi ve iyileştirici etkileri nedeni ile kullanılmaktadır. Masajın ağrıyı gidermedeki etkilerini şöyle ifade edebiliriz ; Masaj, kan dolaşımını artırarak kalbin pompalama gücünü artırmakta, kas spazmını çözerek kasların gevşemesini ve kişinin rahatlamasını sağlamaktadır.Masaj yapılan bölgede meydana gelen damarlarda genişleme ile basıya maruz kalan bölgelere olan kan akımı artırılmakta ve bölgede biriken metabolitler uzaklaştırılmakta ve ağrı azaltılabilmektedir. Masajla, derideki dokunma reseptörleri uyarılmaktadır.Dokunma reseptörleri, ağrıyı ileten liflerden daha geniş çaplı oldukları için uyarıları, beyine ağrı liflerinden daha hızlı iletilirler ve beyin öncelikle bu uyarıları alarak ağrı kapısının kapatılmasını sağlar. Deri üzerine yapılan mekanik uyarılar, beta endorfin düzeyini yükseltir. Beta endorfinlerin salgılanması ağrı eşiğini yükselterek, ağrı duygusunu azaltır ya da ortadan kaldırır“
Masaj tedavisi ile uyku kalitesi artıyor
Masajın uyku kalitesini arttırdığına dikkat çeken Akpınar, “Masajın kronik ağrı tedavisinde etkisi olan daha birçok yararları vardır. Ağrıları tetikleyen iltihap ajanlarının seviyelerini azaltarak uzun süre derin uyku uyumayı sağlar. Uyku kalitesini düzenler.Kalp atış hızı, kaygı ve kortizol seviyelerini azaltarak stresi azaltır. Kas spazmında azalma sağlar. Toplardamarların dolaşımını hızlandırarak bacak ağrıları ve şişliklerinde rahatlatıcı etki yapar.Lenfatik dolaşımı artırarak şişlik olan bölgelerde incelme sağlar.Esnekliği ve eklem hareket açıklığını artırır.Derin ve kolay solunumu destekler.Sağlık hissini oluşturur.Endişe seviyesini düşürür.Zihin-vücut ilişkisinin bilincini artırır “ ifadelerini kullandı.
