İHA - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı toplantıda Diyarbakır Dernekleri üyeleriyle bir araya gelen AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, yerel seçimlerin referandum haline getirilmeye çalışıldığını belirterek, “Ortada ürün yok. Ortada yapılmış ürün yok. Ama mazeret çok. 'Şunu yapacaktık, şöyle oldu, hükümet önümüze geldi.' Biz işi yapamadık mı babaannem ‘eşek kaçtı, palan düştü’ derdi. Onun için işler olmaz. Bu da böyle bir şey. Kimse kusura bakmasın. Kimse de İzmirliyi saf sanmasın. İzmirli bekledi bekledi ama umudunu yitirmedi. Ama İzmirliler artık daha fazla beklemeyecek, ‘tam yol ileri’ diyecek. Buna inancım tam. Bunu söylerken iz bırakarak, binlerce eser bırakarak geliyoruz” diye konuştu.
İzmir’in çağdaşlığın şehri olduğunu ancak bugün İzmir’in kendi iç meselesini kendi aşamaz hale geldiğini söyleyen Yıldırım, “İzmir yazık ki üstün özelliklerini ortaya çıkaramadı. İzmir tarımda bir numara ama 8 bin 500 yıllık tarihiyle geçmişe ışık tutan bir İzmir’den öte, maalesef potansiyelini açığa çıkaramayan, günübirlik dertleriyle başa çıkamayan bir İzmir görüyoruz. İzmir bu durumdan kolayca kurtulabilir. Ama bununla ilgili bir hayaliniz, projeniz, gelecekle ilgili tasavvurunuz olması lazım. Verilen sözlerin unutulduğu bir dahaki seçimde aynı sözlerin tekrarlandığı, aynı yemeğin önüne konduğu yerel yöneticilerle İzmir ilerleyemez” diye konuştu.
“İZMİR’İ YÖNETENLER SORUNLARLA İLGİLENMİYOR”
İzmir’in üstün özelliklerle donanımlı bir kent olduğunu ancak potansiyelinin genelini kullanamadığını savunan Yıldırım, şöyle konuştu: “Koca İzmir’e yöneticilerin verdiği değer maalesef bu. Victor Hugo’nun ‘prenses’ dediği İzmir’in yıldızlığı geri planda kaldı. Vizyonsuz ve iş bilmeyen yöneticiler sorunları görmezden geliyor. 10 yıldır İzmir’i yönetenlerin bıraktığı eser; yüzde 62 oranında imarsız, sağlıksız yapılar. Trafik sorununu ulaşım sorununu çözememiş bir İzmir. Hava kirliliğini ortadan kaldıramamış bir İzmir. Çöp dağlarının alarm verdiği bir İzmir. Medeniyet üreten bir İzmir değil, devraldığı mirası da tüketen bir İzmir. Şehri yönetenlerin iki sözünden bir tanesi ‘İzmir’i kendi haline bırak.’ İzmir’i kendi haline bırakın ne demek? Bu kadar bencillik olur mu? Siyasi oyunları bırakalım, İzmir’de hizmet siyasetinden yana seçimimizi yapalım.”
İzmir’de ‘namusluya oy verin’ söyleminin de doğru olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: “Namusluya oy verin. Ben de aynısını söylüyorum. Söz namustur. İzmir bu kez sözünü yerine getirmeyen yöneticileri gönderecek. Biz bir vizyonla geliyoruz. Yüzyılın şehircilik hareketi Hayat İzmir’le geliyoruz. 30 ilçe, 600 köy, 900 mahallesiyle ilgili projelerimiz hazır. Ancak rakiplerimizin merkez ve ilçelerle ilgili ortada projesi yok, vizyonu yok. ‘Birlikte İzmir’i yöneteceğiz’ dedikleri ilçelerle ilgili bir vaatleri yok.”
“İZMİR’İ ANLI ŞANLI GÜNLERİNE GERİ DÖNDÜRECEĞİZ”
Donanımlı bir ekip ve projelerle yola çıktıklarına dikkati çeken Binali Yıldırım, şunları kaydetti: “Biz söz verdiğimiz tüm projeleri yaparız. Yapamayan gitsin, yapanlar gelsin. İzmir merkez ve 30 ilçesinde adeta karış karış ihtiyaçları belirledik, sorunları tespit ettik, çözüm çalışmamızı da yaptık. Gelecek 5 yılını yönetmeye İzmir’i tekrar anlı şanlı günlerine döndürmeye çok az kaldı. Bir şehir düşünün geçmiş 15 yılın hayalini kuruyor. İzmir’i geçmiş 30 yıl hayaliyle değil, gelecek 30 yılın hayaliyle yaşayan bir şehir haline getireceğiz. İzmir hizmeti kazanan şehir olsun istiyoruz.”
“AKIL, BİLGİ VE SEVGİYLE YÖNETTİK”
Bakan Mehdi Eker de gerek kültürel gerek tabii ortamları tüm unsurlarıyla buluşturacak, işletecek, yürütecek, sürdürülebilir yöneticilerin gerektiğini söyledi. Binali Yıldırım’la İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde birlikte çalıştıklarını hatırlatan Mehdi Eker, “İstanbul, dostun düşmanın gıptayla baktığı bir şehir haline geldi. Doğru insanların elinde, aklın, bilginin, sevginin ve adanmış ruhun çabasıyla oldu. Şimdi İzmir’i de bekleyen bu. İzmir’de şimdi hemşehrilerimiz bunun kararını verecek. İdeolojik kalıplarla vatandaşlara hizmet üretmeden devam etsin mi? Yoksa anına şanına yakışır şekilde parlasın mı? Onun kararını verecek” diye konuştu.
“BİNALİ YILDIRIM DÜNYA MARKASIDIR”
Binali Yıldırım’ın Türkiye’de değil dünyada da bir marka olduğuna dikkat çeken Mehdi Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: “30 Mart'ta bir soru sormak gerek. 10 yıl verilen desteğin karşılığında ne var? Bize icraat listesi çıkarsınlar. Biz 12 senedir iktidardayız. Sayın Binali Yıldırım, 18 Kasım 2002 tarihinde kurulan 58. AK Parti hükümetinin Ulaştırma Bakanı olarak başladı. Arkasında sayfalar ciltler dolusu icraat var. Yani hasat edilmiş bir tarla var. Bize bunun hesabını sorun. Ama şimdi İzmir’de belediye başkanı var. 10 yıldır görevde. İzmir’in emaneti verildi. Uzun bir sürede bu emanete nasıl baktın? İmkanların neydi, ne yaptın? Bunu sormak gerek. Söz verilip yerine getirilmeyenlerin hesabını sormak gerek.”
