Merhaba sevgili Ogün gazetesi okurları yeni bir haftada daha sizlerleyiz, son haftalarda farklı portreler yaptım sizlere, eh zaman buldukça da yaşamdan kesitler vermeye çalıştım. Dün gece çok sevdiğim kardeşlerim beni model ajanslarının seçmelerini izlemek üzere Gren Park Otele davet ettiler, bende kırmayıp gittim. Efendim gençlerle bir arada olmak gerçekten çok güzel bir duygu onların enerjileri, ışıkları içinde insan kendisini yeniliyor inanın. Özellikle Yaşar Alptekin gibi eski bir model, oyuncunun onlara hocalık yapması da geceye eklenince daha zevkli oluyormuş onları izlemek.

Sonunda 1 saat kalırım dediğim gecede tam 4 saat kaldım. Gecenin sonunda seçmeleri başarı ile geçip modelliğe adım atan Berk Güldal, Aybar Akgün, Hasan Mutlu, Burak Akıncı ve Ömer Faruk Cebir ve Recep isimli kardeşlerin daha hayatlarının bağrındaki bu gencecik insanların inanın ışıkları beni çok etkiledi. Bir zamanlar modellik yada oyunculuk ülkemizde öylesine meslek kabul edilirken Aykar ajansın bu işi çok ciddiye alıp bu gençler için 5 yıldızlı bir otelde salon kiralayıp onlara daha ilk günden değer verdiğini göstermesi de takdire şayandı. Ne kadar haksızlıkta etsek kesin olan bir şey var oda ülkemizde kabuk oldukça hızlı değişiyor. Bu güzel geceden çıktığımda araba almadığım için ajans sahiplerinin tahsis ettiği araba ile evimin yolunu tutacağım sırada genç modellerden Aybar Akgün ağabey mümkün mü? Ben sizi evinize bıraksam dediğinde hem çocukluğunda yeğenimin sınıf arkadaşı olması hem de babasının eski dostum olması nedeni ile bu teklifi kırmadan kabul ettim. Bostancı’dan yola koyulduğumuzda ise hemen ileride polisimizin bir uygulama yaptığını görüp durduk. Rutin bir uygulama idi kibar polis kardeşlerimiz bizlerin kimliğini alarak G.B.T uygulaması yapıyordu, bu sırada bir polis memuru kardeşimiz mesleğimi sorunca “iş adamı ve yazarım” dedim. Oda heyecanla bana nerede yazdığımı sorunca da Ogün gazetesinde “Bir Portre” köşesini yazdığımı söylediğimde ise bana “Ben sizin yazılarınızı ve Ogün gazetesini zevkle okuyorum, gerçekten siz mi yazıyorsunuz Portreyi “ diye tekrar sorunca başımı gülerek salladım. Sanırım bir yazar için bundan büyük bir zevk olamazdı. Memur kardeşim devamla “Ancak son zamanlarda daha çok Portre değil de güncel yazılar yazıyorsunuz.” Dediğinde ise tamamen bir okurumla karşılaştığıma inandım. Sonrada “Peki sizce güncel yazılar mı yazayım ? yoksa Portremi yapayım “ dediğimde ise “Bence portre, zira portre yazdığınızda ismini bildiğimiz halde tanımadığımız çok insanı daha yakından tanıma fırsatımız oluyor.” Dediğinde ona teşekkür edip görevlerinde başarı dileyerek buradan ayrıldık. Aybar bana ağabey seni tanımadılar ama bak yazılarını okuyorlar dediğinde ise gülümsemeli bir tavırla içimden “Bir gün ismimi de koyacağım az kaldı.”diye mırıldandım. Eve geldiğimde ise hemen oturdum bu haftaki Portremizi yazmaya. Sözü daha da uzatırsam Portre’ye yer kalmayacağını bildiğim için hemen geçelim bu haftaki Portremize.

Koltuğunu boş yere işgal etmeyen siyasetçi; Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Bülent Gedikli..

Bir Portre’nin bu haftaki konuğu olarak siyasetçi dostlarım vesilesiyle yıllar öncesinden tanıdığım AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent GEDİKLİ’yi kaleme almaya karar verdim. Oturduğu makamda hiç şımarmamış ve o makamın her zaman hakkını vermiş bir siyasetçidir Bülent Gedikli.

Genç yaşında parlak bir bürokratik geçmişinin ardından siyasete atılan AK Parti Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, AK Parti kurulduğundan bu yana partisinin genel başkan yardımcılığı koltuğunda oturuyor.
1981 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanarak, doğup, büyüdüğü Trabzon'dan Ankara'ya gelen Gedikli’yi başarılarla dolu siyasi ve bürokratik çalışmaları ile tanıyoruz.
Dr. Bülent GEDİKLİ 1964 yılında Trabzon'da doğdu. Bülent Gedikli’nin, İlkokul yılları benim memleketim olan Kastamonu’da, Ortaokul’u İzmir’de, Lise yılları ise Trabzon’da geçti.
Gedikli, 1985 yılında Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi’nden mezun olurken, ABD Northeastern Üniversitesinde ekonomi alanında yüksek lisans, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden iktisat politikaları alanında doktora yapmıştır.

Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'na Müfettiş Yardımcısı olarak girdi. 1989'da Maliye Müfettişi, 1996’da Maliye Baş Müfettişliği olarak görevlerde bulundu. 2000 yılına kadar Maliye'de Bakan Özel Danışmanlığı, Gelirler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcılığı ve Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Gedikli, 2002 ve 2007 seçimlerinde AK Parti'den Ankara milletvekili seçildi. Dr. Bülent GEDİKLİ, evli ve üç çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir.
Bülent Gedikli’nin annesi Şaduman hanımefendi oğlunu azimli, tuttuğunu koparan, inançlı ve sosyal yönü geniş bir kişilik olarak anlatıyor. Bir anne olarak ta oğlunun devlete faydalı birisi olmasının kendisini çok gururlandırdığını belirterek, Allah’a şükrettiğini söylüyordu.

Bülent Gedikli, tahtadan araba yaparak, kendi oyuncak arabasını kendisi üreterek, çocukluğunda oynadığını öğrendiğimde gerçekten şaşırmıştım. Tabi Sayın Gedikli aslan burcunun özelliklerini tam anlamıyla taşıyor.

Siyasi arenada oturduğu koltuğu boş yere işgal etmeyen nadir kişiliklerden birisi olan Bülent Gedikli’ye ülkemiz yararına bu güne kadar yapmış olduğu çalışmalardan dolayı teşekkür eder, başarılı geçmişinin devamını yüce rabbimden dilerken ülkemizin Bülent Gedikli gibi siyaset adamlarına her zaman ihtiyacı olduğunu da söylemeden geçemiyeceğim, zira özellikle ülkemizde maalesef böyle siyaset adamları kolay yetişmiyor. Onların şu yada bu partiden olması hiç önemli değil iyi, dürüst Türk insanını tanıyan düzgün insanlar olması önemli benim için.

Haftaya yeni Bir Portre’de buluşmak üzere sağlıcakla kalın.