Bu Erdoğan paralelliği bir haftanın ürünü değil.
Yıllar öncesinden başlayan bir takip.
Bu arada, Erdoğan ruhuna entelektüel bir dokunuş fark ettim.
Konuşma metni, kelimelere yüklenen ağırlık, sahnede duruş, Erdoğan'ın izlerini taşıyordu.
Eskiye göre, daha yüksek perdeden konuştu, bizim hanım sordu: Ne olmuş Davutoğlu'na".
"Başbakan oldu" dedim !
Anadolu'dan çiftçi bir babanın oğlu Ahmet Davutoğlu artık Başbakan.
Bu, laik eğitim sayesindedir.
Medrese eğitimi olsaydı, bugün önemli yerlerdeki Anadolu evlatları çobanlığa mahkum olurdu.
Türkiye yaşam limanı
Türkiye ve bu ülkeyi var eden insanlar, dünyanın en merhametli yüreklerin sahipleri.
Yüz yıllardır dünyada, başı derde giren, hayatından endişe eden kim varsa, güvenilir liman diye
Türkiye'ye koştu.
Kimseye "yok" demedi bu asil millet.
Yemedi yedirdi,  canını siper etti o canlara.
Yahudiler bugün varsa, bu milletin hayat öpücüğüdür onları hayatta tutan.
Saddam, Kuzey Irak'taki Kürtlere ölüm yağdırırken, Kürtler Türkiye'ye koştu.
Bosna'da da, Sırp katliamının kalkanıydı Türkiye.
Bulgaristan'daki Belene ölüm kampının kapısına kilit bu ülke sayesinde vuruldu.
Bugün, Suriyelilerin de hayata tutunduğu yüreklerin sahipleri Türkler.
Bu coğrafyanın yaşam kilidiyiz.
Bu ülkenin bir parçası olmaktan onur duyalım.
Bunu fazlasıyla hak ediyoruz,  her şeye rağmen.