TİC Holding Header
  • USD 32.318
  • EUR 35.121
  • Altın 2292.771
  • BIST 100 8880.09

Bir klâsik yine can buldu: Vişne Bahçesi...

Volkan Severcan ve Bora Severcan'ın kurucusu olduğu Tiyatro Sahnekârlar'ın bu sezonki yeni oyunu Vişne Bahçesi, 2021 Aralık ayından bu yana seyirciyle buluşmaya devam ediyor.
Bir klâsik yine can buldu: Vişne Bahçesi...
Oyunun yazarı, kendi adını taşıdığı Çehov tarzı modern öykücülüğün kurucusu ve öncüsü olan, Bolşevik İhtilâli öncesi ruhsal çöküntüler yaşayan soylu ve aydın kesimin iç dünyasını eserlerinde başarılı şekilde yansıtan, genellikle gerçekçi temalara dokunan oyunlar ve öyküler yazan, Rus Edebiyatında ilk 10'a adını yazdırmış, yanı sıra Dünya Edebiyatının da önemli isimlerinden Anton Pavloviç Çehov. Çevirisi ise Çağdaş Rus tiyatro yazarları, sanat yönetmenleri, rejisörler ve oyuncularla dostluklar ve sanatsal ilişkiler kuran ve bu minvalde de ciddi bir kariyere sahip olan Belgi Paksoy'a ait.

Anton Çehov, Rus Edebiyatında her zaman parlak bir yıldız olmayı başarmış; yazmış olduğu öyküleri ve oyunlarıyla, eserlerini takip edenleri ve okurlarını hem döneminde hem de döneminden sonra ciddi anlamda büyülemiştir. Esprili, zeki; hem komik hem de hüzünlü yanları aynı anda barındırmayı harikulade şekilde başaran ve insan psikolojisine dair parlak çözümlemeleri olan bir yazar olması hasebiyle de uzun yıllar okunmaya ve konuşulmaya devam edecek büyük bir yazar…

Daha önce çoğunlukla ödenekli tiyatrolarda izleyebildiğimiz Vişne Bahçesi, çok büyük bir prodüksiyona ve oyuncu kadrosuna ihtiyaç duyduğu için genelde özel tiyatrolar tarafından pek sahnelenemez. Sahnekârlar, büyük bir özveri ve cesaretle, dekorundan kostümüne aksesuarlarından oyunculuğuna kadar hemen hemen her ayrıntısı çok gerçekçi olan bir Çehov oyununu seyirciyle buluşturması açısından takdire şayan bir iş çıkarmış. Oyuncu kadrosunda; Gülen Karaman, Volkan Severcan, Özdemir Çiftçioğlu, Erhan Yazıcıoğlu, Güneş Emir, Sefa Zengin, Emin And, Sercan Gidişoğlu, Gülçin Gülrek, Yiğit Yapıcı, Bensu Begoviç, Deniz Bice, Murat Değirmenci, Yiğit Özer'in yer aldığı oyunun yönetmenliğini Bora Severcan üstleniyor.



Geçmişin Bedeli…

Çehov, Vişne Bahçesi oyununda da diğer birçok oyununda olduğu gibi özenti bir aristokrasi ile yerellik arasında sıkışıp kalan bir ilişkiler ağını gözler önüne seriyor. Bu defa bir dramı yer yer komedi unsurlarını barındırarak aktarıyor.

Beş yıllık Fransa macerasından sonra köklerine dönen aristokrat bir aile… Kendilerine miras kalan servetlerini umursamaz bir şekilde tüketmek dışında bir uğraşı olmayan bu insanlar, değişen dünya ve ülke düzeninde ellerinde kalan tek şeye, vişne bahçelerine hapsolmuşlardır. Daha doğru bir deyişle ona mecbur kalmışlardır. Ne var ki kendilerine kalan tek övüntüleri olan bahçe de borçları sebebiyle açık artırmada satılığa çıkartılacaktır. Zamana uyum sağlayıp devam etmek adına tek bir şart vardır: Ya şimdiki zamanı yaşamak için, geçmişin bedelini ödeyeceklerdir ya da en iyi bildikleri şeyi yapmaya devam edeceklerdir, yani yine har vurup harman savurarak mirasyediliğe…

Çehov'un bu oyunda, 19. yüzyılın ortalarında toprak köleliğinin kaldırılmasından sonra, orta sınıfın yükselişi ve aristokrasinin gücünün gerilemesi de dâhil olmak üzere, 20. yüzyılın başında Rusya'daki sosyoekonomik gelişmeleri bir aile üzerinden dramatize ettiğini görüyoruz. Vişne Bahçesi, Rus aristokrasisinin çöküşü, nakit sıkıntısı çeken ailelerin, maddi anlamdaki eksilmenin bıraktığı boşluğu doldurmak için yükselen işçi sınıfı üzerindeki zorbaca etkileri ve hem bu değişikliklerin hem de üst, orta ve alt sınıfın birbirleriyle kurduğu yeni ilişki türünün yaydığı komplikasyonları, yani içe çekilenlerin sosyal yetersizlikleri hakkında derinlikli analizleri barındıran ve bu yönleriyle de akademilerde birçok teze konu olan bir oyun.

Geneline baktığımızda Meltem Severcan imzası taşıyan oyunun dekoru, Yüksel Aymaz'ın tasarladığı ışıklar ve Murat Kodallı'nın bestelediği müzikler, mükemmel denilecek nitelikte. Öte yandan Çehov'un oyunlarının sahnelenmesi adına adeta bir vasiyeti olan, "Oyun metnine ne eklediysem aynısını sahnede istiyorum" cümlesine sadakat göstermişler zira bizi hem çok gerçek bir atmosfere çekiyor hem de o dönemi yaşatıyorlar.

Daha önce de yönettiği oyunlara giderek gözlemleme şansı bulduğumdan rahatlıkla ifade etmem mümkün: Bizlere iyi bir oyun seyrettirmek için daima aynı gayreti ve çabayı gösteren bir yönetmen Bora Severcan… Yine bu oyunda da büyük bir titizlikle çalıştığı bariz. Oyun içindeki karakterlerin tümü ile beraber oyunun bütününü zekice, bir o kadar da ince işlemiş ve oldukça başarılı bir şekilde sahneye aktarmış ki oyunculara canlandırdıkları karakterlerin iç dünyalarının seyirciye aktarımındaki önemini benimsetmiş. Her biri başarılı olan hatta birçoğu kendisini daha şimdiden Türk tiyatrosunun usta isimleri arasına yazdıran oyuncuların zaten hepsi birbirleriyle ve verilen rejiyle ne kadar uyumlu olduklarını bize bir kez daha kanıtladılar. Yaklaşık iki saat boyunca izleyicilerin sahneden bir an bile kopmayacağını garanti eden oyun, Rus Edebiyatına ilgi duyan, duymayan herkesin izleyebileceği tatta, kusursuz ve gerçek bir klâsik sahnelemeye daha şimdiden namzet…

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın