TİC Holding Header
  • USD 32.383
  • EUR 35.146
  • Altın 2323.394
  • BIST 100 8880.09
Nalan Erbaş

Nalan Erbaş

​Referandum..

16 Nisan da yapılacak referandum, halkı yanlış anlatmalarla ve kışkırtmalarla ikiye böldü. Bunun Anayasa oylaması olduğunu ve halkın iradesinin yasaları şekillendireceğini kimse hesaplamıyor.
​Referandum..
Bunu parti meselesi haline getirenler birbirlerini hain olmakla suçluyor ki bu halkın doğru karar verememesi açısından tehlikeli bir durum. .
  
O kadar ileri boyuta geldiki bu durum, kimse neye "evet" neye "hayır" dediğini bilmiyor. Okumayan, araştırmayan bir toplum olduğumuz için, ezbere kullandığımız bu oy ile yanlış kararlar verebiliriz.

Kaldı ki bürokratlar bile maddeleri ne gerekçe ile değiştirdiklerini izah edip, konuyu ve sonuçlarını anlatmak yerine sadece eleştiri yapıp, birbirlerini ötekileştiriyor.  Anayasa maddelerinin eski halinden, maddelerin yeni halinin bizim yaşantımızı nasıl kolaylaştıracağından (veya zorlaştıracağından), ileride doğabilecek sıkıntılara karşı nasıl tedbir alınacağından (veya alınamayacağından) kimse bahsetmiyor. Kimse maddeleri tek tek izah etmiyor. Sadece devletin beka'sın dan bahsediliyor. Elbette hepimiz devletimizin beka'sı için canımızı veririz ancak bunu tek taraflı bir algı haline getirmemeliyiz.

Bu durum, anayasanın şekillenmesi açısından tüm toplumu ilgilendiren bir referandum.. Yani irade halkın elinde!.. Evet veya Hayır demek, tercihimize sunulmuş durumda.. Herkes takım tutar gibi oy sandiğına  giderse koşulsuz şartsız teslim olmuş demektir. Bu her iki cevap için de geçerli.

Siyasetçilerin, birbirleriyle kavgası sadece halkın kafasını karıştırıyor. Mahalle kavgasında kişi tutmuyoruz burada. Geleceğimiz, evlatlarımızın istikbali ve onların ileride yaşayacakları hayatın tercihini yapıyoruz. Referandum'un ne kadar önemli bir konu olduğunun farkına varırsak ve araitırırsak sağlıklı bir geleceğe imza atmış oluruz. 

Elbette zamanın şartları, ekonomik düzen, emperyalizmin üzerimizde oynadığı oyunlar, gelişen teknoloji vs. göz önüne alındığında 1982 Anayasası maddelerinde düzenleme yapılması normaldır. Ancak darbe zamanı alel acele yapılan bu facia anayasa zaten günün şartlarına, hak ve hukuka uygun olarak tam 18 defa değişime uğramıştır ve uğraması da gereklidir. Bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasa tabiki kabulümüz değildir.

Ancak bilinmesi gereken bir şey de vardır ki; darbe ve darbe girişimi (OHAL) dönemlerinde alelacele hazırlanan anayasa hiç bir zaman halka huzur getirmeyecektir. Daha şimdiden halkı birbirine düşüren bu anayasa referandumunda sonuç ne olursa olsun insanlar birbirine düşman olacaklardır. Çünkü şahsen ben, bu anayasa maddelerinin daha ayrıntılı düşünülerek, tarafların (evet ve hayırcıların) çok daha fazla ortak paydada buluşabilecek şekilde hazırlanması gerektiğini düşünüyorum.

16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumu kanımca zaman olarak yanlıştır. Tam birlik beraberlik içerisinde olmaya ihtiyacımız olan bu dönemde insanları "taraf" yapmanın anlamı yoktur. İçerisinde kabul edilebilir veya edilemez maddeler olan Anayasa, tüm halkın hak ve hukukunu eşit olarak kapsamalı ve halkın zarar verdiğine inandığı insanları "yargılanamaz" hale getirmemelidir. 

Aslında burada en önemli şey milletin menfaati. Evet'çi , Hayır'cı cephesi değil, Türkiye kazansın!. Ümitlerimizi diri tutalım. Birbirimizi incitmeden, kırmadan, okuyarak, anlayarak en önemlisi gelecek günlerimizi aydınlatacak doğru kararlar vermek için sandığa gidelim.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın