Sebat göstermenin bir parçası olarak her türlü ilişki ve yaşanan olaylar karşısında bir anlamda iç sesinizle hareket etmek anlamını taşıyacaktır. Sabır, insanın dayanma gücüdür ve bu güç özellikle ikili ilişkilerde herhangi bir tartışma anında kazanmaya da etken olan en önemli yoldur. Zorluklara karşı gösterilen sabır; dayanma gücüyle birleşerek hedeflere ulaşmaya ve sinir harbine kapılmadan başarıyı yakalamada sağlıklı yoldan ilerlemeyi sağlar.

‘’Sabrın sonu selamettir’’ demiş atalarımız. Sabır; yapılan hatalardan kaçarak korkuya kapılmanın önüne geçer ve başka çözümler aramak için doğru yolu görmeyi sağlar. Sabırla bekler ve sakin olunursa; zorlukların üstesinden gelebilecek salim çıkış yolunu bulmaya yardımcı olur. Bu sayede güç engellerin aşılması ve başarıya doğru adım atmanın metaneti karşımıza çıkar. Sabır; istenilen sonuca varmak için direnmektir.
Günümüzde sabrını yitiren ve sürekli olarak karşıyı suçlamayı seçen insanlar haline geldik. Her geçen gün stres yaşamanın nedenleri arasında tahammülsüz bir şekilde sabretmemek yatıyor. Ne karşımızdaki insanı dinliyor, anlıyor ve yaptıkları karşısında sabır gösteriyor ne de saygı duyuyoruz. Sağlıklı ilişkiler içerisinde olmak insanın huzur ve mutluluğunu artıran etmenlerdir. Hayatın içerisinde karşımıza çıkan her türlü ilişkilerde sabırsızca hareket ederek bir an da her şeyi tüketebiliyoruz. Hızlı tüketim sağlıklı bir tüketim değildir! Bunu beslenme biçiminden anlamak mümkün!
Fast food tarzı beslenmelerin en önemli nedenlerinden birisi de kolaycılığı seçmek; aynı şekilde ikili ilişkilerde de bir hata yapanı ya da bir söz söyleyeni hemen harcamak ve sabırlı olarak gelecek güzel şeyleri görmemek buna bir örnek!
Ankisiyete bozukluğu, depresyon ve daha nice psikolojik rahatsızlıklar! Tüm neden sabırsızlığımız! Trafikte bile yeşil ışığın yanmasını beklemeden sarı da kornaya basan yüzlerce insan! Örnekler çok! Her şeye ulaşım kolaylaştıkça sabrı da unutuyoruz. Kısacası hızlı tüketim sabrı da yok etti maalesef!
