Bir yeğenim var,
Fikirlerinden oldukça istifade ettiğim,
Küresel ve yerel siyaseti, sosyolojiyi ve sosyal psikolojiyi yakından takip eden ve oldukça iyi irdeleyen birisi.

Yana yana pişti,
Ve piştikçe olgunlaşıp kendine has ve gayet isabetli öngörü oluşturmaya başladı.

Geçenlerde, "Dayı bu muhalefete dair bir yazı bekliyorum." diye bir mesaj attı.
Ramazan rehaveti ile pek bir şey yazamamıştım.
Ama "Altılı Masa" şeklinde tariflenen muhalefet blokunun son toplantısı sonrasında "Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Kriterleri"ni duyunca Oğuz'un mesajı yeniden hatırıma geldi ve yazayım dedim.

Annem ilginç bir kadındır,
Okuma yazma bilmez,
Ama her konuya, olaya, duruma söyleyecek bir sözü, deyimi veya atasözü mesabesinde bir özdeyişi mutlaka olur.
Nadir bir şey istendiğinde,
İstenen şey için bulunmaz kriterler sıralandığında,
Bir talep, çok ekstra özelliklerle dile getirildiğinde derdi ki;
"Yahu, şu olsun, bu olsun; ucuz olsun güzel olsun ve dahi hepsi bir arada bulunsun diyorsun.
Öyle bulunmazı veya bulunsa da olunmazı bulursan, bana da haber ver de; bari tam olsun…"

Muhalefetin kriterlerine bir bakın Allah aşkına!..
"Cumhurbaşkanı adayımız,
Özgürlükçü,
Demokratik değerleri içselleştirmiş,
Milletimizin tamamını kucaklayan,
Siyasi ahlak ilkelerini benimseyen,
Liyakat sahibi olacak" diyorlar.

Kitap gibi,
Hatta kitabın taaa ortasından söylemler…

Amenna,
İyi-hoş-güzel…
Teorik ve retorik olarak kimsenin itirazı olacağını düşünmüyorum.
Ama kendilerine sormadan da edemiyorum,
Bu ilkeleri her biriniz, öncelikle kendinize bir tatbik edin.
Allah rızası için, bunu bir yapın,
Ve bu kriterlere ne kadar uyup uymadığınızı bir söyleyin bakalım!..
"Milletin tamamını kucaklayan" olacakmış.
Yahu arkadaş, nedir bu milleti kucaklama hevesi,
Hem de tamamını…
Ya bırakın, bu kucaklama mucaklama işlerini!..

Milletin öyle bir talep ve hevesi yok.
Milletin isteği gayet basit,
Çok basit…

Millet size "havanda su dövmeyin" diyor,
Millet size, "somut-basit-sade-yalın öneriler ve çözümlerle gelin" diyor,
Millet size "iktidarı indirmek istiyorsunuz ama nasıl" diye soruyor,
Millet size "neden size oy verelim, bunu bize tane tane söyleyin" diyor,
Millet size "Amerika'yı yeniden keşfedin" demiyor,
Millet sizden mucize beklemiyor,
Millet sizden hamaset, demokratik lafazanlık, uçacağız-uçuracağız gibi olmayacak şeyler de beklemiyor!..

Allah aşkına söylediğiniz kriterlere uygun adayı uzaydan mı getireceksiniz.
Bırakın Türkiye'yi; dünyanın neresinde var öyle özellikleri haiz birisi…
Muhalefet olarak hepinize birden, bir şey söyleyeyim mi,
Hiçbir şey yapmayın,
Eğer becerebiliyorsanız, sadece susun…
Susun ki, iktidar mensupları konuşsun ve kendi kendine muhalefet yapsın.
İnanın şu ortamda bile,
Her şeyin çivisi çıkmışken,
Yarının ne olacağı belli değilken,
Ekonomi perişan,
Halk, her geçen gün daha garibanlaşırken, bari sadece susun.

Maliye Bakanı ağzını her açtığında muhalefete eşsiz kozlar sunuyor,
İktidar sözcülerinin pek çoğu uzayda yaşıyormuşçasına halkın gündeminden ve sefaletinden habersizcesine açıklamalar yapıyor,
Ve hatta, milletin aklıyla, yaşadığı yoklukla dalga geçer gibi laflar ediyor,
Siz de ise, oyunda oynaşta misali; tısss yok!..

Toplantı da toplantı yapıyorsunuz,
Ev hanımlarımızın aylık "altın toplantısı" gibi!..
Gerçi onu da yapmak zorlaştı ya,
Çeyrek altın bile, bilmem ne kadar olmuş…
Anketler yapılıyor,
İktidarın oyu düşüyor ama muhalefetin oyu yükselmiyor.

Arkadaş,
Eğer siz, iktidardan ayrılan oyları almazsanız iktidar olamazsınız,
Ve hala "tamam bu iktidar gitsin ama yerine kim gelecek" soru ve kaygısına tatmin edici bir cevap bile oluşturamadınız!..

Kusura bakmayın,
Ama bu gidişle altılı değil, on altılı masa da olsanız bir şey değişmeyecek.
Altılı ganyana bile sizin altılı masanızdan daha çok merak var.

Son olarak;
Hiçbir şey yapamıyorsanız,
Ki, yapamıyorsunuz maalesef…
Bari susun,
Hiçbir şey yapmayın,
Çünkü sonuçta iktidar giderse de;
Siz kazandığınız için değil, iktidar kaybettiği için gidecektir!..