Pera Müzesi
Altın Çocuklar Sergisi
Geçtiğimiz günlerde, biraz boşluğu fırsat bildik, İstanbul'da Pera Müzesi'nde organize edilen Altın Çocuklar sergisini ziyaret ettik. Lakin, onca gözlem yapmakla birlikte, bunları yazıya aktaracak zamanı bir türlü bulamadım. İçime dert olmasına rağmen, bir ara yine yazıya dökeceğim konulardan birisi olan İstanbul'a tamamen taşınmak işleri ile uğraşmaktan ötürü, ancak bugün fırsat bulabiliyorum.
Hayatında ilk kez Pera Müzesi'ne giden birisi olarak tabi biraz heyecan vardı. İstanbul'da ara ara kapısı çalınması gereken yerlerden birisini daha keşfetmiş oldum böylece.
"Altın Çocuklar" sergisi bir hayli etkileyici bir sergiydi. Bir defa, her biri birkaç yüzyıl yaşında olan portreleri incelemek, muazzam bir his. O resimlere baktıkça, ressamlara olan saygısı artıyor insanın. Daha önceki müze ziyaretlerimde de gördüğüm bir ayrıntı olan, portrelerdeki insanların gözlerindeki o; "sanki tablo gerçekmiş gibi" (bunun sanatsal bir adı varsa ben bilmiyorum, cahilliğimi mazur görün) hissi veren o ifade buradaki bütün tablolarda vardı.
Bu tablolar sayesinde, kraliyet aileleri ve onların çocuklarına bakış açısıyla ilgili birçok ayrıntı öğreniyor ve fikir sahibi oluyorsunuz. Portrelerin arka planları, papağan, saka kuşu, çeşitli çiçekler, kıyafetlerdeki çeşitli ayrıtılar gibi birçok sembolün anlamını da bu sergi ile keşfetmiş oluyorsunuz.
Osmanlı Ailesi'nden bu sergiye katılan iki portre var. Bunlardan birisi Kanuıni Sultan Süleyman'ın kızı olan, Cameria, yani Mihrimah Sultan (1522-1578). Mihrimah Sultan'ın 4-5 yüzyıl yaşında olan harika portresinin hemen yanında, Şehzade Abdürrahim Efendi (1894-1952)'nin portresi var. Mihrimah Sultan'ın portresi daha sade iken, Şehzade Abdürrahim Efendi'nin fotoğrafında, muhtemelen dönemin de etkisiyle, daha şaşalı bir arka plan bulunuyor.
Altın Çocuklar Sergisi hakkında söylenebilecek çok fazla şey var. Lakin, umarım bu yazı bir parmak bal olur da, gidip devamını da görmenize sebep olur. Zira, 6 Ocak 2013'e kadar devam ediyor. Bu özel sergiyi kaçırmamanızı öneririm.
* * *
Osman Hamdi Bey - Kaplumbağa Terbiyecisi
Sanat tarihimizin en kıymetli insanlarından birisi olan, Osman Hamdi Bey'in eserlerinin olduğu koleksiyon sergisi, şahane bir sergi. Hayatını okuyunca, "Bir insan bir ömre bu kadar çok işi nasıl sığdırabilir?" diye sormadan edemediğimiz bir insan Osman Hamdi Bey.
Pera Müzesi'nin koleksiyonunda, "Kaplumbağa Terbiyecisi"nin 1906 yılında ilk yapılan halini görmek ayrıca bir mutluluk. "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosunda, görmekte olduğunuz mekan, Bursa Yeşil Cami'nin üst kat odası imiş. Tabloda, duvarda gördüğünüz Arapça süslemeli yazıda; "Kalplerin şifası sevgiliyle buluşmaktır" yazıyor. Daha sonra 1907 yılında, Osman Hamdi Bey, bu tablonun bir nüshasını daha yapmış. Bu birkaç satır, benim hatıralarıma kattığım birkaç ayrıntı. Gidip, bütün eserleri ile birlikte yerinde görmeli, mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
