Suriye’de kritik bir eşik aşılmak üzereyken, sahneye yine tanıdık bir senaryo sürüldü.
SDG’nin, Suriye Milli Ordusu’na entegre edilmesi için verilen süre 30 Aralık’ta doluyor. Türkiye ve Suriye bu sürece dair askeri, siyasi ve istihbari hazırlıklarını sürdürürken, tam da bu kritik dönemeçte bölgede dengeleri bozacak bir saldırı gerçekleşti.

Suriye’de ABD askerlerine yönelik saldırı yapılıyor.
Sonuç: 3 ABD askeri ve 1 tercüman hayatını kaybediyor.

Fail kim?
Cevap gecikmiyor: DEAŞ.
Peki gerçekten öyle mi?

***

Tesadüf mü, Plan mı?

Ortadoğu’yu biraz tanıyan herkes bilir ki, bu coğrafyada “zamanlama” asla tesadüf değildir.
Tam da terör örgütlerinin tasfiye edilmesi, sahadan silinmesi ve Suriye’de yeni bir denge kurulması konuşulurken, bir anda DEAŞ sahneye sürülüyor.

DEAŞ kimin işine yarıyor?
- Terörün bitmemesi kimin çıkarına?
- Suriye’nin kendi toprak bütünlüğünü sağlaması kimleri rahatsız eder?
- Türkiye’nin sınır güvenliğini kalıcı hale getirmesi kimlerin planlarını bozar?

Cevap açık: ABD.

***

ABD’nin Suriye Oyunu Değişmedi

ABD, Suriye’de hiçbir zaman terörle gerçekten mücadele etmedi.
Aksine, terörü bir aparat olarak kullandı.

- Dün DEAŞ vardı,
- Sonra SDG/YPG parlatıldı,
- Bugün yine DEAŞ sahneye sürülüyor.

İsimler değişiyor ama amaç hep aynı:
- Kontrol edilebilir kaos.
- Bitmeyen terör.
- Ortadoğu’da kalıcı askeri varlık.

SDG’nin Suriye Milli Ordusu’na entegre olması demek ne demek?
Bu, ABD’nin sahadaki en önemli taşını kaybetmesi demek.
İşte bu yüzden süreç sabote edilmek isteniyor.

***

Türkiye’nin Okuduğu Gerçek

Türkiye bu oyunu çok net görüyor.
Suriye’de terörün kalıcı biçimde bitmesi, sınırlarımızın güvenli hale gelmesi ve bölgenin kendi iradesiyle ayağa kalkması için atılan her adım, küresel planları boşa çıkarıyor.

Bu nedenle;
- DEAŞ bir anda “geri dönüyor”,
- Saldırılar artıyor,
- Ortalık yeniden karıştırılıyor.

Ama artık eski Türkiye yok.
Bu coğrafyada kimin ne yaptığını, hangi taşın kim tarafından oynatıldığını bilen bir Türkiye var.

***

Son Söz

Suriye’de yaşananlar bir “terör saldırısı” değil, bir mesajdır.
Bu mesajın adresi Türkiye’dir, Suriye’dir, bölgedeki bağımsız iradedir.

Ancak bilinmelidir ki;
Bu topraklarda terör üzerinden siyaset devri kapanmaktadır.
Kurgulanan her senaryo, sahaya sürülen her taş artık daha en baştan görülmektedir.

Ortadoğu’da barış istemeyenlerin oyunu bir kez daha açığa çıkmıştır.
Ve bu kez, perde eskisi kadar kolay kapanmayacaktır.