Biz de de bir başka komedi vardır, "Muhalif komedisi", ancak bu komedi, çok acı bir trajikomedi.

Çünkü üç gündür okuduklarım, izlediklerim, bende bir yandan tiksinti uyandırdı, bir diğer yandan ise acıma hissi.

Koca, koca insanlar gördüm, daha da koca ünvanlara sahip, ancak, eminim o ünvanlar bile bunlardan bıkmıştır.

Konumuz doğalgaz keşfi ve kendilerine "aydın", "çağdaş", "modern" gibi yakıştırmalar yapan bir takım insanların (lafın gelişi), bu açıklamanın ardından sergiledikleri, akla, hayale, vicdana, mantığa sığmayan, hatta tezat olan beyanatları.

Allah aşkına, muhalefet yapacağım diye, bu ülkenin, bu milletin, bu devletin yararına olacak olan bir hadiseyi, bu kadar, kin, nefret, esef ve daha ziyade hazımsızlık ile karşılamanın manası nedir?

Size ne kazandırır?
Yandaşlarınızın, yoldaşlarınızın takdirini mi?
Yahu siz ne yapsanız da onlar zaten size şakşak edecektir zaten.

Salt Erdoğan nefreti üzerinden, bu denli çukurlaşmanın manası ne olabilir ki?

Kaldı ki, hepiniz, her konuda uzman mısınız?

Velev ki öyle, AK Partisi gelene kadar, neden dehalarınızı gizli tuttunuz?

Niçin bu ülke bir arpa boyu yol alamadı, hatta geriledi?
Neden darbelerden medet umdunuz?
Neden hiçbir ileri fikir, proje ortaya çıkartmadınız, gerçekleştirmediniz?
Her konunun dehasınız ya?
Nerdeydiniz birader, onca yıllar?

Birileri kalkmış 320 Milyar m3'ü az bulmuş.
Birileri, absürt hesaplar ile neredeyse, aman çıkartmayalım, çıkartırsak astar yüzünden pahalı olur, demeye getirmiş.
Birileri, kalitesinin düşük olduğunu iddia etmiş.
Yine birileri, halka asla faydası olmayacak diye bariz yalan atmış ve bu yalanı da bir siyasi partinin Genel Sekreteri sıfatı ile atmış…

Kendine Prof. Dr. diyen bir zat, Venezuela'da bir bidon petrolün bir çikolata ile eş değer olduğunu söylerken, sanırım şiddetli akıl göçü yaşamış.

Ama topu doksana çakan, son derece tarafsız, akil gazeteci (cv bilgisi) olan Şirin Payzn!

Hoş ondan zaten özel bir performans bekliyordum, sağ olsun, yüzümü kara çıkartmadı.

Yaptığı bir paylaşımda, Türkiye'nin Venezuela'dan (bu ülkeye neden taktılarsa artık), peynir ithal edeceğimizi duyurmuş.
Üst başlık olarak da; "Ama gazı bulduk" zırvasını seçmiş!

Pes.

Yani birbiri ile ne alakası var?
Düşünürken başıma ağrılar girdi. Sonra bu seviyeye inemeyeceğimi anladım.

Bir insanı sevmeyebilirsiniz. EyvAllah.
Tenkit edebilirsiniz, edin de edelim de.
Ancak bir olayı, ki bu olay milli bir gurur, milli bir başarı ve millete faydalı ise, bunun hakkında da hiç olmazsa, sade bir tebrik edip geçin.

Tabii işin içinde bir de CHP var.

CHP'ye bir yerden direktif gelmiş.
Ve bunu da tüm Milletvekillerine emir olarak tebliğ edilmiş.

"Gaz konusunda konuşmayacaksınız, gündemden düşüreceksiniz!"
Direktif bu ve bu direktif tüm CHP whatsapp guruplarına atılmış.

Eh, tabii üst aklınız sus diyorsa, susacaksınız!

Dedim ya, trajikomik diye.

Şimdi işin aslını, astarını, sorumlu bir gazeteci ve yazar olarak tekrar bir izah edelim, belki birileri bu sefer anlar.

Efendim bu ilk keşif!

Yani 320 Milyar m3, işin başı.
Daha şimdiden, aynı sahalarda, biraz daha derinlerde, çok daha fazla rezervlerin olduğunun raporu var ve şimdi oralara inecek sondajlar yapılacak!

Kaldı ki Karadeniz'de aramalar devam ettiği gibi, Akdeniz, Doğu Akdeniz'de de araştırmalar tüm hızıyla sürüyor ve çok kısa bir zaman zarfında, o bölgeden de müjdeli güzel haberler gelecek.

Bunlar, milli bir arama filomuz olduğu için gerçekleşiyor.
Yerli ve milli, kimseye gebe kalma durumu olmadan olan başarılar.

Bu keşif, dış siyasette bizi güçlendirdi bile.

İran ve Rusya'ya kabuslar görmeye yetti.
Bundan sonraki keşifler, ancak gücümüzü arttıracaktır.

Demek ki Devletimize şimdiden yaradı bile.
Ve güçlü bir devlet, milletin menfaatine değildir de nedir.

Döviz kurlarından enflasyon rakamlarına kadar her şeye hulul edecek olan bu başarıları küçümsemek, indirgemek, hatta inkar etmek, ezikliğin göstergesi değildir de nedir?

Gazetecilik de bu değildir, milli duruş da bu değildir, yerli muhalefet de bu değildir.

Yazık.

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam