Doğrusu böylesi günlerde, yani milletçe içimizin yandığı, sinirlerimizin harap olduğu bir günde, bir afetten başımızı kaldıramadan, bir diğeri ile karşı karşıya kaldığımız bugün de bu yazıyı yazmak istemezdim.
Doğrusu böylesi günlerde, yani milletçe içimizin yandığı, sinirlerimizin harap olduğu bir günde, bir afetten başımızı kaldıramadan, bir diğeri ile karşı karşıya kaldığımız bugün de bu yazıyı yazmak istemezdim.
Dünyada hiç millet yoktur ki, bayrağını Türk Milleti kadar sevsin, hatta aşık olsun, hatta her gördüğünde duygulansın, gururlansın.
Bir anlaşma yapacaksınız. Ama gel gör ki, bu anlaşmanın diğer tarafının anlaşma hususunda zerre söz hakkı yok.
Elazığ depremi daha halen aktüel. İlk önce, depremde hayatını kaybeden insanlarımıza Allahtan Rahmet, yaralananlara, acil şifalar diliyorum.
Günlerdir, özellikle de Urla Belediye Başkanı (CHP) FETÖ'den alındıktan sonra, bir yandan İP, bir yandan da bizzat Kılıçdaroğlu tarafından ortaya ‘FETÖ'nün siyasi ayağı tartışması başlatıldı.
Dün Berlin’de Libya konferansı yapıldı. Bir anlaşmaya varıldı. En azından öyle deklare edildi.
'HDP diye bir parti yoktur, Pkk'nın siyasi koludur.', 'Bunlara ben Milletvekili diyemem, Milletime de, kendime de saygısızlık sayarım!'
Bir İlçe Belediye Başkanı düşünün. Kendi çapında, pek hizmet vermemiş ama cebini iyi doldurmuş, daha evvel olmayan bir servet yapmış.
Ezelden beridir ki, sinema, medya, siyonist kesimin kalesidir.
Tabii Halife Hafter ismi ile bir yazı başlar ise konusu muhakkak ki Libyadır.