Minik Kuş'ta bu hafta
Bu hafta anahtar deliği haberlerimize Minik Kuş yine haklı çıktı haberiyle başlarken, daha sonra sırasıyla, ThePalazzo in Vegas'ta Türk sosyetesi, Süleyman Demirel prensiniyalnız bırakmış, Doğa Bekleriz evinin kadını oluyor, HaşmetBabaoğlu Minik Kuş'a yakalandı, Kocaelispor ile Ogüngazetesi bütünleşmiş, Gebze-İstanbul arası ekonomik gösterge (-), Louis Vuitton Nişantaşı'nın kaderini değiştirecek başlıklı haberlerle tamamladık.
Efendim geçenlerde Minik Kuş, şöyle bir uçup şirin ilimiz Kocaeli'ne gitmiş. Eh günlerden Pazar olunca da Ogün yazılı formalarla gazetemizin sponsorluğunda sahalara çıkan Kocaelispor'un da maçına gidivermiş. İki güzide ilimiz Kocaeli ve Sakaryaspor maçını izleyen Minik Kuş'un iki şey dikkatini çekmiş. Kocaeli ili ve Kocaelispor ile Ogün Gazetesi tam anlamıyla bütünleşmişler. Sadece formasında değil tüm statta Ogün tabelaları varmış. Ve Minik Kuş'umuz bundan mutlu olmuş. Kocaelispor Asbaşkanı Muammer Çelik'in kendini yırtmasına rağmen 1-1 biten maçtan sonra Kuş'umuz İstanbul'a doğru uçmuş.
Gazetemizin 48. sayısında yer verdiğimiz ''Banka faresi işbaşında'' haberimizde bankaların korkulu rüyası olduğunu belirttiğimiz Hüseyin Çoban'ın hakkında verilmiş mahkeme kararını belgeleyeceğiz ve halen sürmekte olan davası ile ilgili olarak mahkeme sürecini etkilemeden çarpıcı açıklamalarda bulunacağız. ''EKLİ MÜTEFERRİK KARARDA İSMİ bulunan KiŞi/ŞiRKET ile ilgili olarak 42O8 sayılı Yasa çerçevesinde yürütülen soruşturma kapsamında aynı yasanın 9. maddesi gereğince Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.09.2003 tarih 2003/536 Müt. sayılı kararı ile Sanık Hüseyin ÇOBAN'IN ve yakınlarının üzerlerine kayıtlı raporda belirtilmiş mal varlıkları üzerine bankalardaki Döviz ve Türk parası hesaplarına HSBC Banka A.Ş. nezdinde ki hesaplarına Hüseyin ÇOBAN'IN Kara Para Aklamakta kullandığı HERRY HE TİRAN'IN 1136276 numaralı hesabı ile diğer Döviz ve Türk parası hesaplarına, yine Hüseyin ÇOBAN'IN Kara Para aklamakta kullandığı, LOSTLE TEHA HERRYROSSAN'ın 1010843/3 nolu hesabı ile diğer döviz ve Türk parası hesaplarına, yine Hüseyin ÇOBAN'IN Kara Para Aklamakta kullandığı RAUF TEKTAŞ'IN 3001951/6 numaralı hesabı ile sair hesaplarına TEDBİR konulmasına Hak ve Alacaklarının dondurulmasına tasarruf yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir.'' Verilmiş bu karar ile haberimizin doğruluğu resmi belgelerde de yer almış oldu. Ayrıca bu olaydan sonra da ''Banka Faresi'' diye adlandırılan Hüseyin Çoban, hızını alamamış ve kendisine yeni kurbanlar bularak benzeri bir olayı da tekrar gerçekleştirmiştir. Ve bu dava ile ilgili mahkeme halen Sultanahmet Adliyesi'nde devam etmektedir. Bu dava ile ilgili olarak gazetemize açıklamalarda bulunan ismi biz de saklı kalan bir vatandaşımız, Hüseyin Çoban'ın aynen haberimizde yer aldığı gibi haksız para kazanmaya çalıştığını söyledi. Hüseyin Çoban yüzünden canının çok yandığını belirten vatandaş, ''Hüseyin Çoban ile tanışmamız tamamen tesadüftür. Ben evimin tadilatı için gittiğim bir işletmede kendisi ile tanıştım. O sıralarda borsada bir miktar param vardı ve bu parayı bazı kâğıtlar alıp-satarak çoğaltmaya çalışıyordum. İlk tanışmamızda bana tüyolar verebileceğini söyledi. Bu konuşmamızın üzerinden 1 ay geçtikten sonra bana birkaç tüyo verdi. Bu tüyolar sağlam değildi. Daha sonra bir başka tüyo verdi ve para kazanmamızı sağladı. Bu gelişen olayların ardından adı geçen şahıs annesinin tedavisi için yurt dışındaki bir bankaya mail göndermemi istedi. Ben de bu maili bir sorun yaşamayayım diye başka bir arkadaşımdan rica ettim. Bu işlemi hallettikten sonra ''banka faresi'', İngilizce olarak gönderdiği maili kendi sunucusunda problem olduğunu söyleyerek arkadaşıma mail olarak göndermemi ve kendisinin de ayrıca bu emaili de yurt dışındaki başka bir bankaya göndermek istediğini
Bir zamanlar adı 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in prensi olarak anılan eski bakanlardan ve iş adamlarımızdan Cavit Çağlar oğlunu nişanlamış. Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Türker Sandallı'nın kızı Başak Sandallı ile nişanlanan Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar'ın nişanı İstanbul Les Ottomans Otel'de yapılmış. Nişana iki ailenin yakınları katılırken çiftin yüzüklerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile İstanbul Büyükşehir Eski Belediye Başkanı ve İstek Vakfı kurucusu Bedrettin Dalan beraberce takmışlar. Gecede gözler Süleyman Demirel'i aramış ama ne hikmetse Süleyman Bey, bu nişanda yokmuş. Nişanda olmayan bir kişi de her iki tarafın yakın aile dostu ve Hotel Les Ottomans`ın sahibi Ahu Aysal'mış. Süleyman Demirel'in niye gelmediğini Minik Kuş öğrenememiş ama Ahu Hanım'ın Antalya'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı turizm seminerinde olduğu için bulunmadığını öğrenmiş.
İzmirli iş adamı Fatih Aklan sevgilisi oyuncu Doğa Bekleriz'i evinin hanımı yapmaya hazırlanıyormuş. Doğa da sevgilisinin bir dediğini iki etmiyormuş. Öyle ki! Fatih Alkan'ın ailesinin evliliklerine izin vermesi için TRT'de rol aldığı ''Evimin Erkeği'' dizisinden bile ayrılmış. Ne tanıtımlarda ne dizilerde yer almayacağını açıklayan Doğa Hanım'ın tek istediği Fatih Bey ile evlenip evinin kadını olmakmış.
Yaşadığı kötü olaylar sonunda bir süre cezaevinde kalan ve yeni tahliye olan ünlü manken Tuğba Özay, cezaevinde mektuplaşarak samimiyetini ilerlettiği tanınmış bir işadamının evlenme teklifini ciddi şekilde düşünmeye başlamış.
Efendim geçen hafta dünyanın en büyük oteli ve casinosu Palazzo, Las Vegas'ta açılmış ki! Sormayın ne açılış. 50 katlı 7 bin 128 odalı ve 213 bin metrekare üzerine kurulan Palazzo'nun açılışına tüm dünya sosyetesi katılmış. İtalyan tasarımı olan otele 1,9 milyar $ harcanmış. Eee böyle bir açılışa da Türkiye'den katılım olmaz mı? Kumarhanesinin tüm tabanı özel camla kaplanmış olan ve tüm gelirini casinodan çıkartmayı hedefleyen bu otelin Türkiye'den katılımcıları da geçen yıl oğlunu kaybedip yasta olan Rober Susar, D. Nahmi Yaz, Eşref Cerrahoğlu, Ali Şen ve Bension Elnekave gibi ünlü sosyetiklerimizmiş. Oyun oynayıp oynamadıklarını bilmiyoruz ama bu sosyetik isimlerin oyunu sevdiğini biliyoruz tabi ki! Ne diyelim Las Vegas'ın yeni otel ve casinosu hayırlı olsun tabi gidebilene deyiverdi Minik Kuş.
Yazar Ayşe Özyılmazer' den ayrılan ve gönlünü uzun süredir yeni aşklara kapatan yazar Haşmet Babaoğlu nihayet kabuğundan çıkmış. Şık ve alımlı bir hanım arkadaşı ile gözlerden uzak bir yer seçip Nişantaşı'nda bir pasajda bulunan Nişantaşı Balıkçısı'nda balık yerken Minik Kuş'a yakalanmış.
12 Ocak Cumartesi günü dünyaca ünlü ve en pahalı çanta markası Louis Vuitton Nişantaşı'ndaki dev mağazasını açtı. Açılışa gelen ünlü manken Eva Herzigova ve mağazaya kimlerin geldiği kimlerin neler aldığı herkesin ilgi odağı olurken LVMH Başkanı ve CEO'su Bernard Arnault'un Tophane-i Amire'de verdiği VİP daveti Minik Kuş'umuzun dikkatinden kaçmadı. 60 seçkin davetli 19 metrelik altın varak masa etrafına yerleştirilen ve sadece bir geceliğine Almanya'dan getirilen Arne Jacopsen sandalyelerle ağırlanmışlar. Mekânın aydınlatması ise 32 meşale 850 yağ kandili ile sağlanmış. 3 Mıchelin Yıldızlı dünyaca ünlü Şef Philip Rockart'ın hazırladığı menünün yanında dünyanın en pahalı ve ünlü Chateau d'Yquem (şato dikem) isimli şarap ikram edilmiş. Meşale ve andilli aydınlatma markanın 154 yıllık tarihi geçmişini, altın varaklı dekor ve ikram ise markanın zenginliğini simgeler gibi imiş. Başka bir olay kovalamak üzere avalanan Minik Kuş'umuz, Louis Vuitton çantaların neden bu kadar pahalı olduğunu bu ihtişamlı davetten sonra daha iyi anlıyorum derken mekânın hazırlanmasında emeği geçen Mass Production firmasını da kutlamadan geçemedi. Ancak Minik Kuş bu 50 bin $'a kadar çıkan çantaların ülkemizde kimler tarafından alındığını da merak ediyor. Öyle ya bir çalışanın maaşının 350 $ olduğunu düşünürsek ev hanımı Ayşe Hanım almıyor bu çantayı. Eh ne diyelim zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Senin de çantaları ve fiyatlarını görünce gagan düştü herhalde.
Minik Kuş, Kocaeli'nden İstanbul'a doğru uçarken öncelikle yol boyunca uzanan fabrikaları gördükçe hele o fabrika bacalarında duman tüttüğünü görünce mutlu olmuş. Tabi ama Gebze'den sonra E-6 yolundan gişelere kadar ki yolda yüzlerce yeni yapılmış binaları da önce zevkle seyretmiş ancak daha sonra birçoğunun üzerinde ''Kiralık'' yâda ''Satılık'' levhalarını görünce de oldukça üzülmüş ve bana dönüp ''bunca boş kiralık-satılık binaları görünce gerçekten ekonomimiz iyiye mi gidiyor'' diye soruvermez mi?
minikkus@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/27.Ocak-02.Şubat.2008/Sayı:57/Sayfa:05
