Merhabalar;
Yeniden yeniden devam, kaldığımız yerden…
Evet uzunca bir zaman geçti burada buluşmayalı, maalesef ülkece üzücü olaylar yaşandı ve süreç devam ediyor. Çok sayıda insan hayatını kaybetti ve ben bu durum ile ne yapacağımı bilemedim açıkçası. Kendi dünyamda günlük rutin işler dışında yazı, reçete, fotoğraf çekimi yapamadım. İçimden de gelmedi, sanırım modu düşük olunca insanın üretkenliği de etkileniyor. Bu yüzden ayrı kaldık. Şimdi ise arayı kapatma zamanı. Bu yaşananları unutmadan, üzerine bir örtü çekmeden, ders alarak ve daha iyiye gitme umudu taşıyarak devam etme yolunu seçiyorum kendi adıma. Bu arada bayramı da geçirdik, bayram tatlısı için Kurban Bayramı öncesinde bir iki alternatif sunacağım sizlere, umarım ki beğenirsiniz…

İçinde olduğumuz şartlarda malum tüm alım değerleri değişti. Fiyatları bir hafta ara ile aynı rakamda görmek mümkün değil. Ayrıca ürün ve malzeme kalitesi de hayli düştü. Üreticiler zorda biz şehirde yaşayanlar da iyi malzemeye hasretiz. Tutun ki bulduk orada da fahiş bir etiket bizi bekliyor oluyor. Genel durum bu. Ben de eve ve atölyeye bilinçli ve sürdürülebilir hamleler yapmak konusunda kendimi eğitiyorum sürekli. Bir kere ihtiyaç dışında ürün almıyorum. Bu çok önemli. Her seferinde alışveriş listesi ile gitmek son derece yararlı. Kiler ya da erzak dolabında neler varsa tarihlerine göre dizip eskiden yeniye tüketmek iyi oluyor. Hem nerede ne var gözden geçmiş oluyor, öncelikli olanlar da hemen haftalık yemek listesine alınabiliyor. Zaten mevsim dışı üretilen hiçbir ürünü yemiyoruz sanırım daha önce de paylaşmıştım. Her sebze ve meyve sadece zamanında lezzetli ve yararlı bunu unutmayın nolur. Kışın domates yemiyoruz biraz yazdan kalan kavanoz püreleri kullanıyoruz, salatalarımızda da turp, havuç, kırmızı ve beyaz lahana bol bol oluyor. Gayet de güzel seçenekler bunlar insanı mutlu ediyor.

Tüm bunların dışında, alışveriş yaptık eve geldik yıkadık ayıkladık dolaba yerleştirdik. (Bu kısım hemen yazılıyor ama en uzun ve zaman alan kısımdır, özellikle yeşillik ve otların 2-3 kez yıkanıp, kurutularak paketlenip kaldırılmaları el oyalar baştan söyleyeyim) Aklımızdaki yemekleri planladık ama artanlar oldu veya yaptığımız yemeklerin hepsi yenmedi ne olacak bu durumda? Kesinlikle atılmayacak ve ziyan edilmeyecek. Kalmış pirinç pilavları yayla çorbası veya kadınbudu köfte olabilir, yumuşamaya yüz tutmuş sebzeler fırınlanıp harika garnitürlere dönüşür, tüm yenmeyen meyveler sotelenip şekersiz tatlı olur, etli yemeklerin suları bir sonraki gün şehriye çorbası olarak güzel bir başlangıç yemeği olarak sofrada hikâye yazabilir. Yeter ki malzememiz iyi olsun ve biz israf etmemek üzere hareket edelim. Bir de kalan ekmekler var ola ki birikti ise hemen kruton olup fırına girer ki kavanozda 15 güne dek kalabilir veya eskilerin çok yaptığı ekmek tatlısı harika bir seçenek olacaktır. Bu örneklerin devamını aklıma geldikçe yazacağım sizlerin de önerileri olursa her zaman paylaşabiliriz.

Bu hafta için de sebzelikte kalan biberleri değerlendirme yemeğimi sizinle paylaşacağım. Miktarlara takılmayın ihtiyaca göre arttırıp azaltabilirsiniz.


Köz Biber Salatası

1 adet taze kapya biber,
2 adet köz kırmızı biber, (Kavanozda hazır olanlar da kendi közlediğiniz de olabilir.)
1 çay bardağı kadar ceviz içi,
300 gr kadar süzme yoğurt,
2-3 diş ezilmiş sarımsak,
Zeytinyağ,
Tereyağ,
Kırmızı Toz Biber.

Taze kapya biberi temizleyip irice doğrayın.
Zeytinyağında soteleyin.
Yumuşayınca iri doğranmış köz biberi ekleyin. (Acı sevenler bu aşamada kuru acı biber veya Arnavut biberi ekleyebilirler.)
Biberler sotelenince cevizi ekleyin ve biraz daha pişirin.
Ateşten almaya yakın 1-2 yemek kaşığı tereyağı ekleyin eriyince ateşten alın.
Süzme yoğurdu tuz ile çırpın. İçine zeytinyağı ve sarımsak ezmesini ekleyin. Genişçe bir tabağa kaşığın tersi ile yayın.
Pişirdiğiniz biberleri de üzerine serpin. Hemen sofraya getirin bekletmeden servis yapın.


Afiyetle…



Belkıs Erden TUNCAY
Belkıs’ın Mutfağı’nın Kurucusu & Sosyolog