Savaşın 7. günündeyiz.
Gidişat öyle hızlı ilerliyor ki…

An itibariyle durum tespiti yapalım.
—Öncelikle plan, öngörüldüğü gibi işliyor.
—Amerika ve İngiltere'nin liderliği pekişiyor ve daha bir öne çıkıyor.
—Avrupa ülkeleri arasındaki çatlak sesler azalıyor ve AB'nin bütüncül bir karşıt yaklaşımı gün be gün netleşiyor.
—"NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" diyen Macron da dahil, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine NATO gibi bir ittifakın, kendileri için ne kadar hayati olduğu gösteriliyor.
Hatta Amerika ve İngiltere tarafından, Avrupa ülkelerinin gözüne sokuluyor.
Hatta ve hatta daha etkin bir NATO ihtiyacı olduğu algısı oluşturularak; NATO'nun aktivasyon ve pratik müdahaleci olması gereğinden hareketle, yeniden dizaynına zemin hazırlanıyor.

Başka neler oluyor?
—İsviçre gibi 207 yıldır bağlantısızlığını korumuş bir ülke Rusya için finansal blokaj uygulayıp, Ukrayna'nın yanında yer aldığını söylüyor.
—Suriyeli/Libyalı/Afganlı mültecileri, bırakın oturum izni vermeyi ölüme terk eden Avrupa, Ukraynalı mültecileri hüsnü kabulle karşılıyor ve hemen 3 yıllık oturum izni veriyor
—Rus borsası çakılıyor/perişan halde,
Rus parasının değeri yerlerde,
Hatta Rus parası Rublenin kullanımına dair ciddi bir blokaj başladığı söyleniyor.
Yaşanan olumsuzluk Putin'in yaptığı toplantıda Merkez Bankası Başkanı ve Ekonomi Bakanı'nın yüz ifadelerinden de net okunuyor.
—Avrupa Birliği, ilk defa savaşan bir ülkeye silah/teçhizat ve lojistik destek sağlıyor, NATO, tarihinde ilk defa olmak üzere Polonya'ya Acil Mukabele Gücü konuşlandırıyor.

Tüm bunların yanında,
Rusya spor faaliyetlerinden men ediliyor/katılımları askıya alınıyor,
Rusya'nın Avrupa'daki medya enstrümanları susturuluyor.
Ve özellikle sosyal medya başta olmak üzere bilişim ve iletişim odaklı tüm imkanlar Ukrayna'nın yanında yer alıyor/aldırılıyor, Rusya'nın elini kolunu bağlıyor/medyasal dalını budağını kesiyor.
Tam bir izolasyon,
Tam bir yalnızlaştırma…

Önceki yazımda "İşgal kompleksi" olduğu için işgalcileşen bir Rusya var demiştim.
Aynen de öyle,
Ama, durum bu defa çok daha farklı ve Rusya için içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Düşünün,
Putin'in 10 gün önceki prestijiyle şimdiki aynı mı,
10 gün önce meydan okuyan/görkemli bir Putin vardı bugünse Ukrayna'nın kahraman devlet başkanı ve şanlı direnişi var.
(Tespit yapıyorum sadece, algı böyle)

Bu algı operasyonu her geçen gün güçlenerek sürecek.
Ve öyle bir hal alacak ki; Putin nasıl pis bir tuzağın kurbanı olduğunu fark edecek ama o zaman da, her şey için çok geç olmuş olacak.

Şuan yaşananlar ve Rusya'nın içinde bulunduğu girdap, bana Sovyetler Birliği-Afganistan savaşını hatırlattı.
Sovyetler sekiz-dokuz yıl Afganistan batağından çıkamamıştı ve kısa bir süre sonra da, 1991'de dağılma başlamıştı.

Garip şekilde, sanki tarih tekerrür ediyor.
Ama bu defa, öyle sekiz-dokuz yıl beklenmeyecek ve muhtemelen sekiz-dokuz ay yetecek…

Bundan sonra ne olabilir derseniz;
Çok uzak değil,
Bugün-yarın daha sert/agresif ve daha kanlı saldıran bir Rusya görebiliriz.
Öyle ki; sivil kayıpların çokça olduğu/sivil hedeflerin vurulduğu ve hatta nükleer başlıklı füzelerin kullanıldığı saldırılar olabilir.
Tam da istenen bu zaten.
Ve bu olanlar/olacaklar tüm medya imkanlarıyla öyle bir sunulacaktır ki; "…ama bu kadarı da olmaz/yeter bu Putin'in zalimliği" denecek, algılar oluşacaktır.

Şunu da özellikle belirtmek istiyorum,
Putin/Rusya saldırmak istemese de bu saldırılar olacaktır/oldurulacaktır.
Amerika ve Avrupa'nın ve dolayısıyla NATO'nun karşı ve karşıt duruşu daha sertleşecek/netleşecek ve hatta Rusya'nın izolasyonu konusunda vites yükselteceklerdir.
Öyle bir algı ve kamuoyu baskısı oluşturulacak ki, ülkeler Rusya'ya selam veremez hale gelecektir.

Sadece bu kadar mı,
Hayır,
Eş zamanlı şekilde tüm ülkelerde Rusya ve Putin aleyhtarı gösteriler düzenlenecek ve Ukrayna işgaline son verilmesi istenecektir.
Bu bağlamda Rusya ile gıda dahil normal insanî boyutta ticaret yapmak bile Rusya'nın zulmüne ortak olmak gibi algılanacaktır.
Bu durum ise Rusya içinde ciddi karışmalara/halk tepkisine ve Putin karşıtlığına dönüşecektir.
Adeta bu işgal harekatı, Zelensky'yi indirmeyi hedefleyen Putin için, kendi topuğuna sıkmak olacaktır.

Bu arada az kalsın unutuyordum,
İşgalin etkisi ve daha çok da yaptırımların tesiriyle Rus parası yerlerde sürünürken işgale uğrayan ve şuanda devlet aktivitesinin bile işlevini kaybettiği Ukrayna parasının değer durumu ne sizce?
Emin olun düşünülen gibi değil ve kayda değer bir değer kaybı yok.
Bu bile, aslında neyin ne olduğunu,
Her şeyin bir plan dahilinde oluştuğunu ve geliştiğini,
O planın ise tıkır tıkır işlediğini çok iyi gösteriyor.

Tüm bunlardan sonra,
"Peki, Putin aptal mı da, bu oyuna geldi/böyle bir harekata girişti?" diyebilirsiniz.
Söyleyeyim,
Biraz da güç zehirlenmesi nedeniyle tuzağa düştü.
Daha doğrusu düşürüldü.

Arkadaşlar,
Zirvede kalmak, zirveye çıkmaktan daha zordur.
Rüzgar çok sert eser.
Putin de kendi gücünün zirvesindeydi ve gelen fırtınayı doğru okuyamadı veya bilinçli şekilde yanıltıldı.

Bence Ukrayna savaşına dair Putin'e gelen istihbarat raporları bile, bir şekilde değiştirilerek/manipüle edilerek getiriliyordu.
Putin'e yakın çalışan bazılarının "…gideriz, iki günde Kiev'e gireriz ve Zelensky'i indirir, kendimize yakın bir yönetim oluşturur ve işi bitiririz" dediklerini ve bu iddialarını destekleyici enstrümanlarla da, Putin'i bu yola sevk ettiklerini düşünüyorum.

Bunları söylerken de,
Hani "plan da plan/yeni düzen" diyorum ya hep,
İşte, o planı yapan "Güç ve Akıl Sahipleri" dediklerimizin Putin'in de etrafını kuşatmadıklarını düşünmek mümkün mü!..

Bu kadar büyük/hassas/ince/uzun vadeli ve geniş yelpazeli bir planda Rusya/Putin kısmında, ayrıntılar kaçırılmış olabilir mi hiç Allah aşkına…
Ben zaten buna ihtimal vermemiştim ve bence siz de, ihmal edilmiş olacağına asla ihtimal vermeyin.

Kısaca Türkiye'nin refleksine de değinmek istiyorum.
Her ne kadar bir "denge politikası" izlemeye çalışılıyor olsa da; önümüzdeki günlerde NATO/Amerika ve AB ile aynı çizgiye ve netleşmiş Rusya muhalefeti şeklinde bir duruşa yöneleceği kanaatindeyim.

Mesela, Boğazlardan geçiş konusunda pek tabi ki Montrö hükümlerini uygulayacağını söyleyecektir. Ama bu inisiyatif, genelde Rusya'nın aleyhinde/Ukrayna lehinde sonuçlar doğuracak şekilde olacaktır.
Aslında bu savaş bir boyutla Türkiye'nin, Amerika ve Avrupa ile bozulan ilişkilerinin yeniden tesisi imkanını da doğurabilir.
Ama hep dediğim gibi, "akıllı/akılcı" bir diplomasi mutlak şarttır.
Aksi takdirde, domates/biber/patlıcan satmayı kâr saymaya, Rusya'dan gelecek turist kazancına sığınmaya kalkarsak; çok farklı noktalara savrulabiliriz.

Sonuç:
Eski pek çok yazımda,
Kimilerince "bu adam Amerikancı galiba…" sözüne maruz kalma pahasına, sadece gördüğüm/okuduğum/bildiğim gerçekleri vurguladım ve "Amerika hâlâ Amerika'dır, hâlâ küresel hakimdir ve paranın sahiplerinin anavatanıdır. Hâl böyleyken; Çincilik, hele de Rusyacılık yapmak beyhudedir ve Putin'e haddinden fazla önem atfetmek olur…" mealinde sözler söyledim.

İşte buyurun,
Tablo ortada…
Ama daha durun siz; bu daha nedir ki!..


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.