Birazda ölen Müslümanları görmek gerek
Biliyorum ki! şu aralar hiç sırası değil diyecekler ama ne yapayım yaşananlara duyarsız kalamıyorum.
Üç tane yabancı gazetecinin öldürülmesi ve Charlie Hebdo gibi peygamberimize hakaret edilen bir mizah dergisine yapılan saldırı üzerine aniden dünya seferberlik ilan edercesine harekete geçebiliyor.
Ne 300 bin şehide, ne zulümden kaçan beş milyon mülteciye, nede dört senedir acımasız ve cani bir şekilde mağdur edilen Suriye halkına dünya üzerindeki herkes ile herkesim duyarsız kalıyor.
Bu vahşete duyarsız kalmayan bir milletin neferi olarak edilen tüm mağduriyetlere rağmen ayakta kalarak, direniş gösteren Suriye halkından Şam ve Halep’teki Müslüman kardeşlerimizden bahis etmek istiyorum.
“SURİYE’DE Kİ DİRENİŞ YILLAR SONRA ÇANAKKALE DESTANI GİBİ HATIRLANARAK, ANILACAK”
Birçok kimse farkında olmasa da şu an oralarda Çanakkale destanına benzer bir mücadele ve direniş yaşanıyor.
Halen dünyanın malum süper devletlerinin istememesine rağmen gelmiş geçmiş en büyük zalimlerden olan ESAD denen canavarı birkaç başka devletlerin desteklemesine bir anlam veremiyorum.
Müslüman diye bilinen İran’ın zalim Esad’a destek vermesine rağmen Müslüman mücahitler Halep ve Şam’da şanlı direnişlerini sürdürüyorlar. Allah yar ve yardımcıları olsun kardeşlerimizin…
Ortaya çıkan tablodan Hristiyan ve Yahudilerin Armagedon dedikleri durumu çıkarabiliriz.
Yani buradan şunu anlıyoruz ki! Hristiyan ve Yahudilerin ARMAGEDON dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
“HAÇLI SAVAŞI DEĞİL, KÜFÜR SAVAŞI YAŞANIYOR”
Adeta top yekûn dünyanın katıldığı haçlı demeyerek, büyük bir küfür savaşı diyeceğim.
Onların niyeti her zaman Müslümanlara zarar vermektir.
Çoluk, çocuk, yaşlı, kadın demeden insanlara zalimlik yapılmasına seyirci kalarak, Ortadoğu’nun huzurunu bozan yapay bir devleti korumaya devam ediyorlar. Evet, Yapay bir devlet, Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasının ardından kurulan yapay devletlerden birisi olan bu organik olmayan devletin hükümdarına kendi menfaatleri ve Müslümanların zararı için destek vermektedirler.
“MÜSLÜMAN GEÇİNEN MUHALEFETİN DEMEÇ VE EYLEMLERİ ŞAŞIRTIYOR”
En önemlisi ülkemizde Müslüman geçinen muhalefetin ve paralel yapının özellikle ESAD’ a destek veren demeç ve eylemlerini anlamakta müşkülat çekiyoruz.
Müslümanlar şunu bilmeli ki! onların Allah’tan ve gerçek Müslümanlardan başka dostu olamaz ve cenabı Allah’ın yardımı ile tüm bu oyunlar ve kumpaslar bozulacaktır.
Yeter ki! inanalım sabredelim ve birlik olalım. Ülkemiz bu mağdur insanları misafir ederek, inşallah en büyük destek ve hayır kapısını aralamıştır.
Fakir, zengin, eğitimli, eğitimsiz, sağlıklı, sağlıksız ayırımı yapmadan tüm kardeşlerine sınır kapılarını açan bir Türkiye ye rağmen süper güç devletler sınırlı sayıda bilim adamı ve meslek sahibi kişileri ülkelerine kabul etmiştir. Yardımı bile karşılıksız yapmayan bir anlayışa sadece gülerek geçiyoruz.
Bize düşen dostumuzu düşmanımızı, kimin haktan yanında olduğunu bilip, hiç olmazsa Müslüman kardeşlerimize gönülden destek verip, dua etmektir.
Nerede bir mağdur var ise Rabbim yar ve yardımcısı olsun…
Ne 300 bin şehide, ne zulümden kaçan beş milyon mülteciye, nede dört senedir acımasız ve cani bir şekilde mağdur edilen Suriye halkına dünya üzerindeki herkes ile herkesim duyarsız kalıyor.
Bu vahşete duyarsız kalmayan bir milletin neferi olarak edilen tüm mağduriyetlere rağmen ayakta kalarak, direniş gösteren Suriye halkından Şam ve Halep’teki Müslüman kardeşlerimizden bahis etmek istiyorum.
“SURİYE’DE Kİ DİRENİŞ YILLAR SONRA ÇANAKKALE DESTANI GİBİ HATIRLANARAK, ANILACAK”
Birçok kimse farkında olmasa da şu an oralarda Çanakkale destanına benzer bir mücadele ve direniş yaşanıyor.
Halen dünyanın malum süper devletlerinin istememesine rağmen gelmiş geçmiş en büyük zalimlerden olan ESAD denen canavarı birkaç başka devletlerin desteklemesine bir anlam veremiyorum.
Müslüman diye bilinen İran’ın zalim Esad’a destek vermesine rağmen Müslüman mücahitler Halep ve Şam’da şanlı direnişlerini sürdürüyorlar. Allah yar ve yardımcıları olsun kardeşlerimizin…
Ortaya çıkan tablodan Hristiyan ve Yahudilerin Armagedon dedikleri durumu çıkarabiliriz.
Yani buradan şunu anlıyoruz ki! Hristiyan ve Yahudilerin ARMAGEDON dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
“HAÇLI SAVAŞI DEĞİL, KÜFÜR SAVAŞI YAŞANIYOR”
Adeta top yekûn dünyanın katıldığı haçlı demeyerek, büyük bir küfür savaşı diyeceğim.
Onların niyeti her zaman Müslümanlara zarar vermektir.
Çoluk, çocuk, yaşlı, kadın demeden insanlara zalimlik yapılmasına seyirci kalarak, Ortadoğu’nun huzurunu bozan yapay bir devleti korumaya devam ediyorlar. Evet, Yapay bir devlet, Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasının ardından kurulan yapay devletlerden birisi olan bu organik olmayan devletin hükümdarına kendi menfaatleri ve Müslümanların zararı için destek vermektedirler.
“MÜSLÜMAN GEÇİNEN MUHALEFETİN DEMEÇ VE EYLEMLERİ ŞAŞIRTIYOR”
En önemlisi ülkemizde Müslüman geçinen muhalefetin ve paralel yapının özellikle ESAD’ a destek veren demeç ve eylemlerini anlamakta müşkülat çekiyoruz.
Müslümanlar şunu bilmeli ki! onların Allah’tan ve gerçek Müslümanlardan başka dostu olamaz ve cenabı Allah’ın yardımı ile tüm bu oyunlar ve kumpaslar bozulacaktır.
Yeter ki! inanalım sabredelim ve birlik olalım. Ülkemiz bu mağdur insanları misafir ederek, inşallah en büyük destek ve hayır kapısını aralamıştır.
Fakir, zengin, eğitimli, eğitimsiz, sağlıklı, sağlıksız ayırımı yapmadan tüm kardeşlerine sınır kapılarını açan bir Türkiye ye rağmen süper güç devletler sınırlı sayıda bilim adamı ve meslek sahibi kişileri ülkelerine kabul etmiştir. Yardımı bile karşılıksız yapmayan bir anlayışa sadece gülerek geçiyoruz.
Bize düşen dostumuzu düşmanımızı, kimin haktan yanında olduğunu bilip, hiç olmazsa Müslüman kardeşlerimize gönülden destek verip, dua etmektir.
Nerede bir mağdur var ise Rabbim yar ve yardımcısı olsun…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
