Terörsüz Türkiye Projesi ve kimyası bozulan DEM Parti kompradorları
Oğul ve yeğen Barzani…
Sık sık gelip giderler…
Mesut Barzani
En son 2017’de gelmişti…
Geçen gün,
Cizre’den rüzgar gibi geçti…
Güya,
“Melayê Cizîrî Sempozyumu” için gelmişti…
Ama aslında ne için?
Terörsüz Türkiye ayranı için mi?
Yoksa,
Terörsüz Türkiye Seyranı için mi?
Geldi-gitti,
Namı kaldı geride…
Eminim,
Şimdi, Erbil’deki sarayından muzip muzip gülümseyerek hasıl olan maksadının sonuçlarını takip ediyordur.
Ziyaretin Zamanlaması manidar…
Başlayan ve artarak devam eden İmralı seferleri,
Papa’nın gelişi,
Sonra da ,
Mesut Barzani…
İlginç bir tesadüf…
Galiba,
Gizlenmesi gereken sebep ve saiklerle gelmiş olmalı ki;
Korunması, koruması vb. gibi magazinel boyutun öne çıkartılması tevekkeli değil…
Bu arada,
AKP Şırnak vekilinin övgüsü çok güldürdü beni.
Şöyle demiş:
“Sen bizim gözümüzün nurusun. Biz senin anıların ile büyüdük. Biz Kürtlüğü senden öğrendik”
Eksik bırakmış…
Aslında bağlamayı kapıp,
Ebru Gündeş’ten uyarlamayla, “Sen Allah’ın bir lütfusun/Gözümüzün nurusun/Seni görüp mesut olduk/Hep gel; Kürtler şifa bulsun…” deseydi tam olurdu valla…
Durumu “rezalet” olarak tanımlayan Bahçeli ise şöyle demiş:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukuku çiğnenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarına taammüden saldırıdır.”
Yani ne demiş Bahçeli?
Olan olduktan sonra, olanı tarif etmiş…
Önemli olan ne peki?
Devlet gibi devletler ,
Olan olduktan sonra, olana tepki göstermez; olan olmadan, olmaması gerekene gerekeni yaparlar ve olacak olanı oldurmazlar…
Kaldı ki,
Başına bordo renkli bere takmış çakma CIA giyimli 3-5 koruma nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukuku çiğnenmiş oluyorsa zaten konuşacak bir şey kalmamış; naneyi yemişiz demektir!
Neyse,
Bunlar işin siyasi magazin boyutu…
Ben hala aynı sorudayım:
Durduk yerde Barzani neden geldi?
********
Ne Garip Değil Mi?
Bir hadis:
“Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz...”
Ak Parti’nin temel referansı İslamcılık…
İslamcıların beslendiği siyasi damar, özellikle 1940-1950 arası CHP düşmanlığı…
CHP’nin temel referansı Kemalizm ve solculuk…
Kemalist solcuların beslendiği siyasi damar; özellikle 1950 sonrasında laiklik referanslı muhafazakarlık düşmanlığı…
Mevcut tablo?
1940-50 arası CHP’ye dönüşen bir Ak Parti,
Ve,
2002-2011 arası Ak Partiye dönüşme yolunda bir CHP…
Ne garip değil mi?
Kürt Siyaseti…
Varlık sebebi ve temel argümanları:
Devlet karşıtlığı,
Kürtlerin demokratik ve kültürel hakları,
Devletçi komprador ve siyasi oligark eleştirelliği…
Mevcut Tablo?
Devletçileşmeye can atan,
Devlet kompradorları ve Kürt siyasi oligarklarına dönüşen bir DEM Parti,
Bir Kürt Siyaseti…
Ne garip değil mi?
Merak ediyorum:
Acaba,
Terörsüz Türkiye Süreci başarılı olsa DEM Partili baron ve baroniçeler,
Bir diğer deyişle; Kürt Siyasetini bugüne kadar terör üzerinden gündemize eden Kürt siyasi oligarklar ne yapacak?
Acaba,
Ezberleri bozulunca Kürt sosyolojisine nasıl nağme yapacaklar?
Aslında,
Öyle görünüyor ki; Terörsüz Türkiye’ye en hazırlıksız siyaset/siyasi parti DEM Parti…
Tıpkı,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte ezberi bozulan ve yeni ezber yapamayan Ak Parti’nin bocaladığı ve kitlesine yeni bir ezber sunmak yerine otoriter devletçiliğe yönelmesi gibi,
DEM Parti’nin de,
Terörsüz Türkiye Projesi başarılı olması halinde cilalarının dökülerek otoriterleşmesi ve sudan çıkmış balık gibi debelenecek olması mukadder…
Kınayanın,
Kınadığı, eleştirdiği ve hatta varlık sebebi haline getirdiği bir noktaya gelmesi;
Ne garip değil mi?
An itibariyle DEM Parti nazarında tablo şu:
Terörsüz Türkiye Projesi:
Kibar Feyzo filmi,
DEM’li siyasetçiler:
Bilo (İlyas Salman rolü),
Kürt halkı:
Feyzo (Kemal Sunal rolü),
Öcalan:
Maho Ağa…
Yani neymiş?
Erbil’de Barzani Ağa,
Rojawa’da Mazlum Ağa,
Diyarbakır’da Apo Ağa…
Birkaç yancı siyasetçi,
Ve,
Geri kalan hep maraba…
Ya İran’da?
Valla,
Daha oraya gelmemişik…
********
Terörsüz Türkiye
Terörün bitmesi kime yarar?
Sadece vatandaşa…
Bitmemesi kime zarar?
Yine vatandaşa…
Terörün bitmesine kim karşıdır?
Nietzsche söylesin:
“Yaşamını bir düşmanla savaşmaktan kazananın, düşmanın yaşamda kalmasında hep çıkarı vardır.”
Kim bunlar?
Teröre, en çok karşı olduğunu söyleyen
Ve,
Teröre en çok karşı olduğunu söyleyeni en çok eleştirenler…
Kim bunlar?
Gizli-saklı değil; aşikar bunlar…
Nietzsche’nin tespitini al; parti parti gez ve tespitini kendin yap…
*************
Komikaze
İki şey beni çok güldürüyor…
Birincisi:
“Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık…”
Sağcısı solcusu, dincisi dincisizi; kim söylerse söylesin,
Bunu duyunca,
“Eyvah eyvah!” der,
Sezen Aksu’nun “Seyirlik değil ömürlük olsun” şarkısını hatırlar,
Ve,
İşte size, “kefenize-definize siyaset felsefesi” demekten kendimi alamam…
İkincisi:
“…gerekirse baldıran zehri içmeye hazırız…”
Eyvallah,
Anladık; kararlı ve ölümüne fedakarsın.
Kefenini giyerek bu yola çıktın…
Ama,
Nedense,
Ve ne hikmetse,
Hep baldıranın balı sana, zehri seni sen yapana…
Sahi,
Aklıma geldi de;
Acaba
Sokrat’tan başka, inandığı doğruda ve yolda Baldıran Zehri içen var mı?
***********
Nasıl Salim Kalınır?
Salim ve aklı selim bir dostum,
“Siyasal İslamcılık yahut Riyakârlık Olgunlaştırma Enstitüsü” başlıklı yazım üzerine, bir not göndermiş.
Not,
Ferruh Bozbeyli’nin bir tespiti…
Bozbeyli kim?
38 yaşında TBMM Başkanlığı yapmış,
Benim de sohbetinden istifade ettiğim bir siyasetçi…
Devlet adamı gibi bir devlet adamı…
Mekanı cennet olsun…
Tespit şu:
“Allah bu ülkede sağcılara, solculara, sosyalistlere, hatta komünistlere bile iktidar nasip etsin ama bu dincilere nasip etmesin..."
Tepkiler yükselir:
“Neden hocam!
Onlar da bu memleketin alnı secde gören çocukları…
Neden komünistlere bile layık gördüğün iktidarı onlara layık görmüyorsun?”
Bozbeyli'nin ibretlik cevabı şudur:
"Bakın
Bu ülkede sağcıların da, solcuların da, sosyalistlerin de, hatta komünistlerin bile bir devlet terbiyesi vardır; hangisi iktidara gelse bir devlet kültürü ile ülkeyi yönetir.
Ancak bu dincilerde devlet kültürü yoktur; iktidara geldiklerinde devleti yıkarlar.”
Benim yorumum ne mi?
Rahmetli Bozbeyli’nin yorumu zaten yorumun da yorumu…
Yorumlayarak, daha da yormaya ne hacet…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
