Haçlı Sefer(İ)Slama Hayır
Türk derneklerini hedef alarak ahlaksız çalışmalarına hız vermeye başladılar.
PKK gibi kanlı örgüt ile ülke birliğimiz ile dirliğimizi tehdit eden aşırı sol örgütlerin hain çalışmaları ile canım işadamımız Sabancı'nın katliamını görmemezlikten gelen Belçika'nın ırkçı bir partisinin başlattığı İslam'a hayır kampanyasına Avrupa'da ki siyasilerden tam destek geldiği ve anlaşmaların imzalandığı şu günlerde mehter marşımızda söylendiği gibi ''bu ordu İslam'ın son ordusudur yarabbi'' diyerek, Türklerin teminatında olan İslam'a karşı yapılan bu saldırılar karşısında mehter marşındaki bu ifadelerle yaşayan atalarımızın torunları olarak bizler ne yapıyoruz?
Tabi ki bizler her zaman olduğu gibi Sağ/Sol, Alevi/Sünni, Laik/Anti- Laik gibi çatışmalara ek olarak başı kapalı başı açık tartışmalarıyla da yeni bir kısır döngü içerisine ülkemizi çekmek adına birbirimize çelme takmakla meşgulüz. Bu tartışmalarla birbirimizi artı ve eksi kutuplara itenler ayrıca toplumsal direncimizi de bütünüyle yıkmaya çalışıyorlar. Kahramanmaraş'ta, iki Fransız askeri bacımızın başörtüsüne el uzattığı için Sütçü İmam'ın verdiği tepki neticesinde halk ayağa kalkmış ve kurtuluş savaşımız başlamıştı. Kurtuluş savaşının nedeni budur. Ama bugün, ‘Başörtüsü Kuran'da yok', ‘Başörtüsü teferruattır' denilebiliyor ve herkes istediği gibi başörtüsünü kullanabiliyor. Bu ülke insanlarını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı olmadığı gibi hiç kimsenin de bizim kurtuluş savaşımızı anlamsız hale getirmeye de hakkı yoktur. Avrupa yüzyıllardır haçlı seferleriyle İslam'ın son kalesi olan Türkleri mat edememesinin azmiyle yeni bir haçlı seferi başlatmış olup bu haçlı seferinin ismi de açıkça İslam'a hayır olmuştur.
İslam'a hayır adı altında Paris'te camilerimizin resimlerinin üzerinde çizgi ile hayır ifadelerinin bulunduğu dövizlerle bir araya gelindi ama olay burada bitmedi. Bu İslam düşmanları yakında Madrid, Londra, Rotterdam başta olmak üzere birçok kentte eylemler düzenleyecekler. Peki, biz Türkiye'mizde bir Ayasofya'yı camiye dönüştürme ve kiliseleri bırakın mahalle aralarında Hıristiyan propagandası yapan kilise evleri kapatma kararı alsak ve bu kararı Alevi kardeşlerimiz ile gençlerimizi içki, fuhuş ve para tuzaklarıyla kendi dinlerine çekmeye çalışan papazlardan kurtarmak için yapsak sizce ne olur? Ben size açık ve açık söyleyeyim. Tepki vermek için ülkemizde faaliyette bulunan masonlar ve içimizdeki hainlerden gerçek Hıristiyanlara fırsat kalmaz. Lakin şunu bilmeliyiz ki! Biz yüce Türk Milleti olarak Hıristiyanlığa hayır, Museviliğe hayır gibi kampanyalarda yer almayı utanç sayarız.
Çok değil, ancak Necip evlada layık tek şiar
Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız
Böyle kansız mıydı -hâşâ- kahraman ecdadınız?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?
Mehmet Akif Ersoy
fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/17-23.Şubat.2008/Sayı:60/Sayfa:03
PKK gibi kanlı örgüt ile ülke birliğimiz ile dirliğimizi tehdit eden aşırı sol örgütlerin hain çalışmaları ile canım işadamımız Sabancı'nın katliamını görmemezlikten gelen Belçika'nın ırkçı bir partisinin başlattığı İslam'a hayır kampanyasına Avrupa'da ki siyasilerden tam destek geldiği ve anlaşmaların imzalandığı şu günlerde mehter marşımızda söylendiği gibi ''bu ordu İslam'ın son ordusudur yarabbi'' diyerek, Türklerin teminatında olan İslam'a karşı yapılan bu saldırılar karşısında mehter marşındaki bu ifadelerle yaşayan atalarımızın torunları olarak bizler ne yapıyoruz?
Tabi ki bizler her zaman olduğu gibi Sağ/Sol, Alevi/Sünni, Laik/Anti- Laik gibi çatışmalara ek olarak başı kapalı başı açık tartışmalarıyla da yeni bir kısır döngü içerisine ülkemizi çekmek adına birbirimize çelme takmakla meşgulüz. Bu tartışmalarla birbirimizi artı ve eksi kutuplara itenler ayrıca toplumsal direncimizi de bütünüyle yıkmaya çalışıyorlar. Kahramanmaraş'ta, iki Fransız askeri bacımızın başörtüsüne el uzattığı için Sütçü İmam'ın verdiği tepki neticesinde halk ayağa kalkmış ve kurtuluş savaşımız başlamıştı. Kurtuluş savaşının nedeni budur. Ama bugün, ‘Başörtüsü Kuran'da yok', ‘Başörtüsü teferruattır' denilebiliyor ve herkes istediği gibi başörtüsünü kullanabiliyor. Bu ülke insanlarını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı olmadığı gibi hiç kimsenin de bizim kurtuluş savaşımızı anlamsız hale getirmeye de hakkı yoktur. Avrupa yüzyıllardır haçlı seferleriyle İslam'ın son kalesi olan Türkleri mat edememesinin azmiyle yeni bir haçlı seferi başlatmış olup bu haçlı seferinin ismi de açıkça İslam'a hayır olmuştur.
İslam'a hayır adı altında Paris'te camilerimizin resimlerinin üzerinde çizgi ile hayır ifadelerinin bulunduğu dövizlerle bir araya gelindi ama olay burada bitmedi. Bu İslam düşmanları yakında Madrid, Londra, Rotterdam başta olmak üzere birçok kentte eylemler düzenleyecekler. Peki, biz Türkiye'mizde bir Ayasofya'yı camiye dönüştürme ve kiliseleri bırakın mahalle aralarında Hıristiyan propagandası yapan kilise evleri kapatma kararı alsak ve bu kararı Alevi kardeşlerimiz ile gençlerimizi içki, fuhuş ve para tuzaklarıyla kendi dinlerine çekmeye çalışan papazlardan kurtarmak için yapsak sizce ne olur? Ben size açık ve açık söyleyeyim. Tepki vermek için ülkemizde faaliyette bulunan masonlar ve içimizdeki hainlerden gerçek Hıristiyanlara fırsat kalmaz. Lakin şunu bilmeliyiz ki! Biz yüce Türk Milleti olarak Hıristiyanlığa hayır, Museviliğe hayır gibi kampanyalarda yer almayı utanç sayarız.
Çok değil, ancak Necip evlada layık tek şiar
Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız
Böyle kansız mıydı -hâşâ- kahraman ecdadınız?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?
Mehmet Akif Ersoy
fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/17-23.Şubat.2008/Sayı:60/Sayfa:03
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
