Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

EYT ve ayıp denen bir şey

Evvela şunu bir açık edeyim ki, ben şahsen bu EYT meselesine çok mesafeli bakıyorum ve gerçekten de tasvip etmiyorum, çünkü ileriye dönük büyük sorunları beraberinde getireceğine inanıyorum.
EYT ve ayıp denen bir şey
Zira, böyle bir emeklilik uygulamasını, uzun vadede hiçbir devletin kolayca kaldırabileceğini sanmıyorum.
 
Büyük bir külfet olarak görüyorum.
 
Bari emekli olacak olanlar gerçekten de iş piyasasından çekilip, gençlere yol açılsa, bir nebze işe yarayacak, ancak maalesef hepimiz biliyoruz ki, emekli olanların kahir ekseriyeti, çalışmaya devam edecekler.
 
Hatta bir çok firma daha şimdiden bu uygulamadan yararlanacak olan personellerine, emeklilikten sonra, çalışmaları için, cazip tekliflerde bulunmuşlar.
 
Böylelikle, hem devlete ekstra bir yük binmiş olacak, ve hem de iş piyasasında doğru dürüst bir rahatlama olmayacak.
 
Her yönden na müspet bir hal ortaya çıktı, çıkacak.
 
Halbuki, bu model emeklilik sisteminin bir ülkeyi, bir değil, birkaç kez nasıl batırdığını, Yunanistan misalinde gayet net görüyoruz.
 
Yanlış, yanlıştır, kom yaparsa yapsın yanlıştır.
Bugün belli bir kesimi memnun etmiş olsa da, yarınki nesiller için, taşınması zordur.
 
Bizim milletimiz, bazı konularda oportunisttir.
Her şeyi Avrupa standartlarında olmasını ister, ancak şahsi konfor bölgesini terk etmek istemez.
 
Buyurun, Avrupa genelinde emeklilik yaşı 65/67 ortalamasındadır.
"Ama onlar az yıpranıyor, daha dinç duruyorlar", diyen çok insanımız var.
O zaman kalkarsın, haftalık çalışma saatlerini kanunen 38 saate bağlarsın, ülkemizde de insanlar az yıpranır.
Ha, bizim işverenlerimiz ile pek mümkün olmaz, yine de denemekte fayda vardır.
 
Gelelim işin ayıp bölümüne.
 
Yanlış veya doğru, bu bir sorundu ve seneler önce pimi çekilmiş bir bomba gibi ortalıkta dolaştı durdu, netice de bomba patladı, EYT diye bir sorun kalmadı, AK PARTİ hükümeti, elini taşın altına koydu.
 
Sorun çözüldü.
Ve ne hikmetse, çözüldükten sonra, deklare edildikten sonra, cümle alem sahiplendi, daha doğrusu çökmeye başladılar.
 
CHP zaten, AK Partisi'nin tüm icraatlarına "biz yaptırdık" diye sahip çıkıyor.
 
Bir yerden bir fısıltı duyar duymaz, Bay Kemal, iki laf ediyor, sonra da biz dedik de yaptırdık diye üstüne konmaya teşebbüs ediyorlar.
Tabiri caizse, ki caiz, hırsızlık yapıyorlar.
 
Zira kendilerinin, tüm belediyelerinde bile ortaya koyacak hiçbir başarıları yok, projeleri yok, vizyonları yok.
Başta Kılıçdaroğlu, Akşener hatta Davutoğlu bile EYT çözümünü kendi hanelerine yazmak ile meşguller.
 
Ayıptır, baştan sona kadar ayıptır.
Bir başkasının yaptığı ile övünmek, ben yaptım, yaptırdım demek, en hafif tabiriyle dolandırıcılıktır, bariz yalan, basit algı yönetimi, ucuz popülizmden başka hiçbir şey değildir.
 
Ancak maalesef muhalefetin geldiği durum da budur.
 
Evet, ben her ne kadar uygulamaya karşı olsam da, hükümetin risk alarak bu olayı nihayetlendirmesine, akbabalar gibi üşüşmesinden de duble rahatsızım.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri