Geçmiş birçok medeniyetlere ev sahipliği yapan Kayseri Cumhuriyet tarihimiz boyunca da ülkemizin önemli köşe taşlarından olmuş gerek siyaset dünyasına yetiştirdiği şahsiyetler gerekse bağrından çıkmış iş insanlarıyla da hafızalarda derin izler bırakmıştır.

Ülkemiz için bu kadar önemli yer edinen Kayseri'nin maalesef son zamanlarda özellikle OSB'deki çalkantılı süreç ile çok yıpratıldığını görmekteyiz.

Müfettiş raporları ve savcılığa intikal eden iddialar ile ayyuka ulaşan söylentiler, üzülerek belirtmeliyim ki, Kayseri adını ziyadesi ile yıpratmıştır.

Kayseri OSB hem ülkemiz ekonomisindeki yeri hem de istihdam ve üretime yönelik kilit rol üstlenmesi gibi bir misyonu da temsil etmesi, üzerinde hassasiyetle durulması gereken konuların başında gelmektedir.

Onun içindir ki, Kayseri isminin daha fazla yıpratılmaması adına bir an önce OSB'deki iddiaların cevap bulması ve söylentilerin odağındaki yönetimin sorumlu davranmaları gerekmektedir.

Koltuk ve kişisel egolar uğruna Kayseri OSB daha fazla yıpratılmamalı ve gerek mali genel kurul gerekse kayyum mekanizması işletilerek bir çözüm yolu aranmalıdır.

İddialar vahim ve gelinen nokta iç açıcı değildir. Üstelik bazı siyasilerin arka bahçesi haline de dönüşen OSB'de çekilen kılıçlar sadece Kayseri'nin şah damarını kesmekte ve olan Kayseri sanayicisine olmaktadır.

Bunca müfettiş raporu ve savcılık iddianamelerine karşın hala mevcut yönetimin sessiz kalması ve bütün bu gelişmelere siyasi destek aranması kaygı ve endişe ile takip edilmektedir.

Malumunuz OSB'deki bu iddialar üzerine "OSB'ne Sahip Çık Platformu" diye bir oluşum ile Sanayici Bekir Kiracıoğlu öncülüğünde birçok sanayici bir araya gelmiş ve OSB yönetiminin uygulamaları sorgulanmıştır. Gerek müsrif harcamalar gerekse OSB'nin içine sokulduğu borç batağının hesabı sorulma eğilimine girilmiştir.

Bekir Kiracıoğlu'nun haykırışları OSB'de ciddi karşılık bulmuş ve gelinen nokta itibari ile OSB'de kurulan saltanat tahtı sallanmaya başlanmıştır.

Sonuç olarak gerek Kayseri siyaseti gerekse tüm iç dinamiklerin, Kayseri'nin hayrına bir yol belirleyerek, bir an önce girilen bu çıkmaz girdabın çözüme kavuşturulması için çaba sarf etmeleri gerekmektedir.

Aksi takdirde zarar gören Kayseri sanayisi ve Kayseri ismi olacaktır. Ticaretin merkezi konumunda olan Kayseri'nin iç siyasi çekişmelere kurban edilmemesi ve sözde uyum kültürü safsatası ile gizli kapaklı bir cenderenin içine sokulmaması gerekmektedir.

Şeffaf bir anlayış ile Kayseri OSB'nin girmiş olduğu bu çıkmazdan çıkarılacağından hiç kimsenin kuşku duymaması gerekmektedir.