TİC Holding Header
  • USD 32.465
  • EUR 34.914
  • Altın 2419.075
  • BIST 100 10045.74
Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Almanya'nın NATO oyunu

Almanya'nın NATO oyunu
Geçtiğimiz günlerde, iki önemli mesele Alman gündemine girdi.

Birincisi Alman Savunma bakanı Pistorius'un, Alman ordusunun en erken 8 ile 10 yıl arasında, savunmaya hazır olabilecek duruma geleceğini, personel problemleri olduğunu ve bunların giderilmesi için çalışmalar yapılmasını ifade etti.

İkinci olarak ise Alman makamlarının NATO ya yaptıkları Rusya baskısı.

Ne hikmetse, Alman makamları, Ukrayna savaşından sonra Rus ordusunun 6 ila 10 yıl arasında ancak yeniden düzenlenebileceğini, sonra da başka ülkelere saldırabilme ihtimali olduğunu, onun için de tüm NATO'nun bu zaman zarfında, silahlanmayı, modernleşmeyi ve komple revize edilmesinin vahim olduğunu ifade ediyorlar.

İlginç, Almanya'nın ordusunun komple revize edilmesi gerekiyor, ve NATO'nun da komple Revizyona girmesinin elzem olduğunu düşünüyor, bu iki mesele için de ortak sebep Rusya tehlikesi olarak gösteriliyor.

Sanki teni bir soğuk savaş dönemine mi girilmek isteniyor?
Bu zaten besbelli.
Ancak acaba başka nedenlerde olabilir mi?
Mesela, ABD silah endüstrisine para, çok para mı lazım?
Mesela İsrail'e, Ukrayna ya yapılması gereken ama Parlamento veya Senatolar tarafından engellenen silah yardımları için kılıflar mı aranıyor?

Kafamda deli sorular.
Gelelim işin faktlarına.

Alman ordusunun, an itibariyle bir savaş halinde toplayabileceği total güç, taş patlasa bir tümen kuvvetinde.

Bunu, Alman Genelkurmay Başkanı, daha bu senenin yazında beyan etti.

Alman ordusunun o çok şaşalı övdükleri silah sistemleri, yani tornado jetleri, puma helikopterleri, leopar tanklarının %60'ı kullanılamaz halde, geri kalan %40'ınında önemli bir bölümü bütçe yetersizliğinden dolayı tadilata ve modernizasyona sokulamamış.

Bu da yine Almanya Genel Kurmay başkanının raporundan anlaşılıyor.
Kısacası Almanya, gelecek olası bir saldırıya karşı savunmasız.

Zaten halen daha 100 binin üzerinde ABD askerini ülkelerinde neden tuttuklarının cevabı da bu gerçeklerden ibaret.

Bu bağlamda bir başka konu ise Rus ordusunun durumu, daha doğrusu, Almanya ve ABD'nin Rus ordusu hakkında düşündükleri veya ki bu daha muhtemel, bilerek yalan söyledikleri.

Ukrayna savaşının başından beri, şunları söyledim ve yazdım:
Rusya ya kafa tutmak kimsenin akıl karı değil, hele de taşeron Ukrayna'nın, ve Ukrayna'yı kullanan Almanya ve ABD'nin de değil.

Birincisi jeografik gerçekler, yani Rusya'nın yüz ölçümü.
İkincisi Rusya'nın sosyolojik durumu ve nüfusunun sayısı ve demagojik tutumu.
Üçüncüsü Rusya'nın sahip olduğu yeraltı rezervleri.
Dördüncü olarak ise, Rus savunma sanayii.

Tüm bunları göz önünde bulundurursak, jeopolitik bir cüce olan Ukrayna'nın Rusya'ya kafa tutmasını ancak aptallık olarak değerlendirebiliriz.

Hele de ABD ve Avrupa'nın gazına gelerek bunu yapması, düpedüz duble aptallık olur.

Evet, Ukrayna savaşı Rus ordusuna maliyeti olmuştur, ancak bu maliyeti karşılamak Rus devleti için öyle altı, on senelere mal olacak bir maliyet değildir.

En geç bir yıl içinde, olması gereken yere gelir, hem de kolaylıkla, bunun aksini iddia edecek olan kişi ise gerçekten de, ne Rusya'yı biliyordur, ne de elinde tuttuğu imkanlardan haberdardır.

Soğuk savaş dönemindeki silahlanma yarışını başlatmanın manası ise ancak ABD silah endüstrisine, dolayısıyla ABD ekonomisine çok acil ve büyük miktarda paranın lazım olması ise açıklanabilir, hele de bu silahlanmayı tüm NATO'ya, Rusya bahanesi ile dayatmanın başkaca sebebi, makul sebebi yoktur.

Almanya, senelerdir Yeşiller partisinin doğrudan veya dolaylı yoldan yaptığı dayatmalar ile savunma konusunda büyük bir zaafiyete uğradı.
Etrafında saldıracak kimseyi görmediğinden de, bu konuyu pek ciddiye almadı, ama işler değişti.

Zamanında kaldırılan mecburi askerlik hizmeti, Alman ordusuna şu an tam bir personel sıkışıklığı yaşatıyor.
Ne düzgün piyade birlikleri var ne de uzman kadrosu.
Tam bir fiyasko.

Şimdi ise yok İsviçre askerlik modeli, yok İsveç modeli diye tartışmalar aldı başını yürüyor.

Buna tabii bir yandan da, Alman nüfus karışımının değişen demagojisi sebep oldu demek gayet mümkün.

Has Alman nüfusu seneler geçtikçe azaldı.

Buna bir yandan evlense de çocuk istemeyenler, bir diğer yandan bekarlığı tercih edenler, ve son olarak da, gittikçe artan eşcinsellik, tabii sürekli inen doğum oranları sebep olurken, ülkede bulunan yabancı kökenli insanların, Alman vatandaşı olsalar da, kendilerini Alman gibi hissetmemeleri de başlıca sebeplerdendir.

Eh kendinizi ait hissetmediğiniz bir ülkenin askeri de olmak istemezsiniz değil mi?

Sonuç olarak, Alman ordusu desole (perişan) bir durumda ve toparlanması da öyle 8 – 10 senede değil, yirmi senede de çok zor, özellikle sürdürdüğü şimdiki konsept ile.

Profesyonel ve gönüllü ordu konsepti tutmadı.
Fransa, Profesyonel askerliği, ancak yabancılar lezyonu ile başarabildi, ve tüm sınır ötesi görevlerde de bu birlikleri , günümüze kadar kullanmakta.
Almanya'nın da, eninde sonunda, bu yola başvurması kaçınılmaz gibi görünüyor.
Bu şekilde ülkelerine gelen milyonlarca ilticacıyı kullanabilir, tabii bunun önünde de, ülkede giderek artan sağ popülist eylemler ve partiler olacaktır.
Buda başka bir paradoks.

Hem milliyetçi, ulusalcı geçineceksin, ama ülkende asker olmayı da kabul etmeyeceksin, bu da her halde ulusalcılık 2.0 olsa gerek.



Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri