TİC Holding Header
  • USD 32.368
  • EUR 35.088
  • Altın 2324.082
  • BIST 100 9129.19
Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Taliban terörist değilmiş mi?

Taliban terörist değilmiş mi?
Doğrusu ben bu kadar erken beklemiyordum.
Yani Batının, Taliban'ı meşrulaştırmasını.

Daha iki hafta önce, öcü, vahşi, kökten dinci, vs olarak adlandırılan Taliban ile AB, Almanya'nın liderliğinde, ilk anlaşmayı yapmış (tabii yerseniz), çünkü o anlaşmalar çok önceleri yapıldı zaten.

Anlaşma, Taliban bazı özverilerde bulunursa, AB para verecek, adına da gelişme yardımı olacak, hedefi ise insani bir felaketi önlemek/miş?!

Bir de tabii, Afganistan'ın yeniden bir terörist yuvası haline gelmesini engellemek!

Şimdi tabii şunu diyebiliriz ki, yirmi sene önce, siz ABD abileriniz ile ülkeyi istila etmeden, böylesi bir felaket yoktu.
Kendi içlerinde hallediyorlardı.

Hatta SSCB saldırmadan önce, epey de keyifleri terinde idi Afganistan halkının.

Bunları zaten yazmıştık.

Günümüze dönelim biz.

Tüm NATO, bir anda Afganistan'dan çıkma kararı aldı.
Apar topar, hiçbir plan, proje olmadan, büyük bir kaos içinde "çekildiler".
Yani sözüm ona çekildiler.

Son haftalarda sergilenen o kaos, aslında iyi senaryolanmış bir tiyatrodan başka hiçbir şey değil.

Hepimiz, zoraki olarak da bu oyunu seyrediyoruz.

Avrupa ve Alman haberleri, "kaçamayan yerel güçler" in ajitasyonu ile dolu.
Bir de ortaya çıkıyor ki, Alman makamları bu yerel güçleri, isteselermiş dört ay önce çıkartabilirlermiş, ama "her şey yolunda, kalıyoruz" diye yalan söylemişler, çünkü bu yerel yardımcılara, son ana kadar ihtiyaçları varmış!

Ve son anda kaçmaya çalışanlara da sahte dokümanlar vererek, bir nevi engel olmuşlar.
Sebep ise, o şahısların DEAŞ şüphelileri olmasındanmış!

Afganistan'da görev yapmış bir emekli yarbay ise:
"Elbette bu kişilerin aramalarında Taliban üyeleri de var, DEAŞ üyeleri de var, çünkü biz onlar üzerinden istihbarat sağlıyor, görüşmeler yapıyorduk" diyor.

Ama işte, o Taliban'ı kötülemeler, öcüleştirilmeler, an itibariyle bitti!

Şimdi ise Taliban bir otorite, görüşülmesi şart olan bir taraf, bir partner.

Peki bu Taliban terörist değil miydi?

Hani derler ya, kafamda deli sorular, diye, işte öyle bir şey.

Aslında bu yazı, bizim ülkemizde, bu Taliban'a, romantik gözlerle bakan, İslam Mücahidleri diye bakanlara.

Kusura bakmayın ama gördüğünüz rüyadan sizi uyandırmak zorundayım.

Zamanında Mücahidleri kim destekledi ise sonra da ortaya çıkan savaş lordlarına karşı kuzey birliğini kim destekledi ise Taliban'ı da onlar meydana getirdi.

Çünkü o coğrafyaya SSCB, boşuna girmedi, sonra da meydanı ABD ve ISAF'a boşuna bırakmadı.

Kısacası ha Ali Veli, ha Veli Ali!

Hepsinin arkalarında Sam amcagiller var.

Ve bugün her zamanlardan daha kirli bir oyunla, işin perde arkasındalar.

Yirmi yıl boyunca, bir ülkede hiç mi bir şey yapamadılar sanıyorsunuz?

Eğer öyleyse, 75000 Taliban'ın 300000lik Afganistan güçlerine neden zerre direnmediklerini, Kabil'i nasıl tek kurşun atmadan aldıklarını bana izah etsin birisi?

Nedense bana bu olay, DEAŞ'ın bin kadar teröristinin üstelik en ağır silahları Kalaşnikof ve Bixi olan bu bin kişinin, üç tümen Irak askerini, üstelik de ağır silahlı ve zırhlı birlikleri olan 35000 askeri nasıl kovaladıklarını hatırlattı.

Eh, kaçanın da kovalayanın da tasmalarını aynı el tutarsa olur böyle şeyler.

Maalesef gelecek ile ilgili pek iyimser duygular içinde değilim.

Çünkü lütfen kimse, "bize ne Afganistan'dan" gibi bir delalete kapılıp gaflet içinde olmasın.

Orada olan/biten her şey, dolaylı ve doğrudan bizimle alakalı.
Ve artık hiç olmadığımız kadar zinde, tetikte olmalıyız ki, olası gelişmelere hızlı ve akılcıl refleksler gösterebilelim.

Artık dünyada sulh kalmadı, yurtta kalmasını sağlamak, istikrarı devam ettirmek için, her an, her saniye uyanık olmak zorunda, hatta olup bitenleri doğru okuyarak, bir değil, birkaç hamleyi öngörerek, oyunu biz kurmak zorundayız.

Bu işin artık ne sağı, solu, ocusu, bucusu kalmadı.

Bu ülke hepimizin ve çocuklarımızın, torunlarımızın, gençliğimizin, İstikballerini inşa etmek de bizim en başlı görevimizdir.

Beni bir nebze rahatlatan şu gerçek var ki, o da Sayın Erdoğan liderliğindeki hükümet, emrindeki devlet, bu olayları öngörmüş ve ilgili birimler ile, alakalı ülke ve ülkelerde, önlemlerini almış olmasıdır.

Ancak her şey o kadar çok hızlı gelişti ve gelişiyor ki, on yılda yaşanacak olaylar bir, iki ayda vuku buluyor.

Sonuç itibariyle Sam amca bir köşeye çekildi ve izliyor.

Bu reddeden sonra, ya Afganistan'ı "bakın bizsiz hiç olmadı" bahanesi ile topyekun istilaya hazırlanıyorlar, ya da Afganistan halkını çok, çok zorlu günler bekliyor.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın