TİC Holding Header
  • USD 32.377
  • EUR 34.985
  • Altın 2324.875
  • BIST 100 9129.19
Okan Geçgel

Okan Geçgel

Denizyolu taşımacılığında yeni bir dönemin adıdır 'Kanal İstanbul'

Denizyolu taşımacılığında yeni bir dönemin adıdır 'Kanal İstanbul'
2011 Yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde çılgın projesi olarak kamuoyuna paylaştığı Kanal İstanbul projesi ile ilgili alt yapı ve fizibilite çalışmaları devam ederken, proje bu günlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gündeminde.

İmamoğlu projenin iptal edilmesi gerektiğini savunuyor. Hatta projenin iptali için mahkemeye dahi gideceğini söylüyor. Peki İmamoğlu neden? Bu projeye karşı.

Dilerseniz Türkiye'nin deniz taşımacılığındaki potansiyelini biraz irdeliyelim.

Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Arap Yarımadası ve Hint Okyanusu’na, Türk Boğazlarının Karadeniz-Akdeniz bağlantılarıyla Avrasya ve Uzakdoğu’ya uzanan bir ulaşım ağının odak noktasında bulanan Türkiye, 8 bin 333 km’yi bulan sahil şeridi Asya ve Avrupa’yı bağlaması, enerji üreten ülkelere yakınlığı, uluslararası ulaşım yolları üzerinde bulunması, yeterli oranda kara ve demir yolu bağlantısı sebebiyle deniz yolu taşımacılığında önemli bir potansiyele sahip.

Bu avantajlarının yanı sıra Türkiye son 15 yılda hem yerli armatörlerin gerçekleştirdikleri filo yatırımları hem de liman ve altyapı yatırımlarıyla küresel deniz ticaretinde rolünü artırdı. Ancak, önemli bir konu daha vardı ki; Türkiye, Montrö Anlaşması’ndaki kısıtlamalar sebebiyle 30 seneyi aşkın bir süredir İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden elde edeceği 10 milyar dolarlık gelirden mahrum kaldı.

Kanal İstanbul tamamlandığında, yeni bir uluslararası su yolu olması bakımından, bölgede kartları Türkiye lehine yeniden dağıtacak. Günde 150-160 gemiye ev sahipliği yapması beklenen Çılgın Proje, Panama Kanalı ile kıyaslandığında dört katı büyüklüğünde gemi trafiğine hizmet verecek. Kanal İstanbul projesinden, Montrö by-pass olacağı için kasamıza yılda 8 milyar dolar girecek. Panama Kanalı’nı her gün ortalama 40 gemi kullanırken, yıllık ortalama getiri de 1,5 milyar dolara kadar çıkıyor. Benzer geçiş yollarından biri olan Süveyş Kanalı’nda ise günde 54 geminin geçiş yaptığı düşünüldüğünde yıllık kazancın 4 milyar dolar olduğu görülüyor...

Bu kadar eleni faydası olacak bir projenin tartışma konusu yapılması kime ne kazandıracak? Soruları ışığında İmamoğlu'nun Kanal İstanbul projesinin iptal edilmesi ısrarı hayretle işdigal edilmesi gereken bir husus olduğu düşüncesindeyim. Her konuya maydanoz olan İmamoğlu'nun kime veye kimlere hizmet ettiği meseleside iyi düşünülmesi gerekir. Özellikle Türkiye karşıtı Batı bloğonun istemediği her konu hakkında taraf olan İmamoğlu'nun pervarsızlığı ve Türkiye karşıtı her alanda yer almasının bir nedeninin olduğu düşüncemide ayrıca paylaşmak istiyorum...

İmamoğlu'nun seçilmesinde etkin rol oynayan çevreleri tüm kamuoyu Bilmektedir. İmamoğlu üstlenmiş olduğu misyonun gereğini yerine getiriyor olabilir. Ancak İmamoğlu'nun şunu çok iyi bellemesi gerekir. " Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz." ihanet varsa bedeli çok ağır sorulur. Bu böyle biline...

Son bir söz "söz konusu vatansa gerisi teferruattır."

Selam ve dua ile....

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın