Her yıl yazılarımızda detaylı bir şekilde darbeden bahsediyoruz, kamuoyunda da bu konuda çok fazla bilgi var, bu konuda yazıp sizleri sıkmayacağım ancak görüyoruz ki hala sosyal medyada yazan, köşe yazarlığı yapan, tv de çıkıp konuşan bazı gazeteci şahıslar darbe özentiliği yapıyorlar, adeta darbeye davetiye çıkarıyorlar.

Askerden medet umup, 15 Temmuz'da darbeci teröristlerin neden başarısız olduklarını esefle sorguluyorlar.

12 Eylül'e atıfta bulunarak o dönem askeri anayasasının halk oylamasında %90 onayla kabul edilmiş olduğunu ifade ediyorlar. Darbelerde halkın da rızası olduğunu ima etmeye çalışıyorlar.

Öncelikle bu asla doğru bir karşılaştırma değildir. O günkü halk ile bugünkü halk arasında dağlar kadar fark var. 40 sene önce teknolojik imkanlar çok kısıtlıydı, halk ne olup bittiğini bilmiyordu, kısıtlı radyo yayınlarıyla yapılan propagandalara gözü kapalı inanıyordu.

Darbe yapıldığında Kenan Evren'i gördüklerinde kurtarıcı gibi görmüşlerdi. Halbuki işin aslı astarı öyle değil sağ sol meselesinin derinliğine indiğiniz zaman bir bakıyoruz ki derin devletin içerisinde bu işin hazırlığını yapan darbe olsun, askerler başa geçsin diye çabalayan bir takım gruplar vardı. Bunlar teknoloji geliştikçe halkın da sonradan öğrendiği, farkına vardığı durumlardı.

Sonrasında demokrasiye geçme süreci de aslında çok uzun olmadı Turgut Özal iktidarının ilk dönemlerinde çok zorlandı ancak sonrasında demokrasi iyice sağlamlaşmaya başladı.

Bu tip hareketlerin artık 15 Temmuz'dan sonra tamamen kesildiğini söyleyebiliriz fakat buna karşı her zaman uyanık olmamız, akıllı olmamız gerekmektedir .

Birileri iktidarı devirip çıkıp anayasaya el koyduk diyecek, halk da koyun sürüsü gibi %90 onaylayacak, bunlar geçti artık. Bu şekilde bir karşılaştırmalar yanlıştır.

Önemli bir nokta da şudur ki, anayasanın acil bir şekilde değişmesi gerekiyor. Hala seksenler'in cunta anayasasını kullanıyoruz, evet bazı maddeler değişti, yeni maddeler eklendi, bazıları çıkarıldı ama yamalı bohça gibi o dönem anayasası artık masaya yatırılmalı, bunun üzerinde konuşulmalı.

Bu milletin buna ihtiyacı var, bütün partiler elbirliği ile oturup düzgün bir şekilde yeni bir anayasa hazırlanması lazım, mevzusunun yeniden tanımlanması lazım. Bu çok önemli, son günlerde bunun üzerinde birtakım konuşmalar, spekülasyonlar birtakım provokasyonlar yapılıyor, laiklik meselesi tekrar kaşınıyor. Laiklik konusuna artık bir açıklık getirilmesi önemlidir.

Önümüzdeki günlerde de bununla ilgili bir yazımız olacak lütfen bizi takipte kalın.
Allah'a emanet olun!