TİC Holding Header
  • USD 32.377
  • EUR 35.032
  • Altın 2323.877
  • BIST 100 9129.19
Şehzade Orhan Osmanoğlu

Şehzade Orhan Osmanoğlu

Kötülüğü de iyiliği de içimizde arayalım, önce aynaya bakmayı öğrenelim!..

Otobüs koltuklarını çalanları da gördük, çakarlı aracıyla yol kesip sağa sola ateş edeni de…
Kötülüğü de iyiliği de içimizde arayalım, önce aynaya bakmayı öğrenelim!..
Taksiye binen müşteri dövülür, müşteri taksiciyi gasp eder öldürür. Ambulans yol ister yol vermeyen maganda buna sinirlenip yolun ortasında durup sağlık çalışanlarına saldırır. Otobüsteki yolcular kapıyı hemen açmadığı için şoförü döver, bir başka olayda ise şoför yolcuları döver. Otobanı babasının çiftliği sanıp makas yapar başkalarının ölümüne sebep olur. Ehliyetsiz araba kullananlar yollarda tehlike saçar. Metro'da bir sapık ekmek bıçağı ile bir anne kıza saldırır...

Hırsızlık yapmak istediği bir markete giren adam dayak yiyince arkadaşlarını toplar ve utanmadan sıkılmadan çalmak istediği markete döner. Üç düğünden birinde sağa sola ateş açan magandalar haber olur, birileri yine hayatını kaybeder, birileri yaralanır. Oğlan evlenmek ister babada para yok, tutar babasını bıçaklar. Babası, annesi cep harçlığı vermedikleri için onlara satırla saldırır, doktora ve hemşire kızar saldırıp döver. Ufak bir tartışmada bıçaklar, silahlar çekilir ve birkaç kişi ölür..

Yaşlı kadına tecavüz eder evini soyar. Kız arkadaşı ayrılmak istediği için kafasına silah sıkıp yüzüne asit döker. Eşine şiddet uygular, kadın ayrılmak istediğinde sokak ortasında vurur. Çocuklarının gözü önünde eşini öldürür. Japonya'da görebileceğimiz bir silah türü olmasına rağmen Japonya'da böyle bir cinayet asla olmaz, Japon Samuray kılıcıyla sırf keyfinden sokakta bir kadını öldürür. Evine kadar takip ettiği kızı kapısının önünde bıçaklar. Tecavüz ettiği kızı fıçıya koyup üzerine beton döker…

Çocuklar kaybolur ormanlarda ölü bulunur, kadınlar kaybolur ölü bulunur…
İnşat şirketinden çaldığı kabloları piyasaya sürer. Çalıştığı fabrikanın teknelerinde süt banyosu yapar sosyal medyada paylaşır. Merdiven altı değil ciddi firmaların sucuklarında domuz eti, eşek eti çıkar. Online sipariş verirsin alakasız bir şey gelir. Cep telefonu siparişi veren bir adama 10 sene önceki bir model gönderilir. Ünlü turizm firmalarının açmış olduğu sitelerin aynısı açılır, dolandırıcılık yapılır…

Kedilerin içtiği suya çamaşır suyu koyan, hayvanı arabanın arkasına bağlayan, tarihine küfür eden, sahte korona testi vb. herşeyin sahtesini yapanlar var.

Bir felaket olsun ülke elden gitsin diye bekleyenler, kaos olunca sevinenler, paranın değeri düştü diye neredeyse sevinçten uçanlar var.

Evet Dostlarım, bir yıl boyunca haberlerden aldığım notların bir kısmı bunlar. Hepsini yazsam sa yfalara sığmaz. Bir Suriyeli genç saçına jöle sürdü diye olay oldu. Ve yan binada oturan kıza laf attı diye bu çocuğun kollarını bacaklarını kestiler. Öyle bir hale geldik ki çuvaldızı bir kere bire kendimize batırmıyoruz. Neredeyse her gün bir cinayet bir tecavüz, ama sorsanız herkes Müslüman, herkes duyarlı.

Öfkeniz sadece Suriyeli olduğu için mi?
Yok suça karşı duyarlıysanız alın işte suç, hem de öyle basit şeyler değil. Çok acımasızız, çok kötüyüz. Biz böyle miydik, biz nasıl bu hale geldik?

Yardımseverlikte, ahlakta, örf olsun din olsun toplumsal ahlaka sahip bir millet değil miydik. Bu elli senede bu derece yozlaşmada çok ileri gittik.

Taktık Suriyelilere onlar gidince problem bitecek, bütün sorunların kaynağı onlar gibi. Yukarıda saydıklarım onlar gelmeden önce de vardı, onlar geldikten sonra da var, onlar gitse de var olacak çünkü kendimize bakmıyoruz. Suçu başkalarına atmakta üzerimize yok. Kendimizi düzeltmiyoruz.

Benim yazdıklarım toplumdaki olayların anca üçte biri. Suriyeliler üzerinden algıyla yapılan yarısı yalan dolan iftira haberlerin belki on katı yirmi katı. Hem de algı değil, iftira değil gerçek. Bunları Suriyeliler yapmadı bizim insanımız yaptı. Biraz aynaya bakmayı öğrenelim, biraz kendimize bakmayı öğrenelim, biraz kendimizi düzeltmeye çalışalım, yoksa dışardan gelenler değil içimizdeki bu yozlaşma, bu kötülük yok edecek bizi…
Kalın selametle !

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Ahmed hasan hicazi
    Aynen öyle şehzadem dediğiniz çok doĝru katılıyorum
  • Ahmet Zahit dizdar
    Şehzadem kaleminize sağlık çok güzel tespitler var ufuk açıcı bir yazı olmuş
  • Mehlika
    Çok doğru iyiliğin ya da kötülüğün ırkı yoktur iyi insan kötü insan vardır .
  • Fatma Güler
    insanlık bitmiş bunlar hep iman eksikliğinden oluyor Allah korkuları yok merhamet yok kimin gücü kime yeterse vallahi böylece olayları seyrederken psikolojim boğuluyor. RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN AMİN
  • Hasan Basri Arslan
    Milletimizi asil yapan şey , dinimize ve geleneklerimize sıkı sıkı bağlanıp ve bunları yaşamaktı ve yaşatmaktı hoşgörüyü , edebi , saygıyı buna benzer ahlaki ve dini değerleri. Maalesef bir ağaç ki nasıl köküne bağlı olmazsa yaşayamaz ve hayatının devam ettiremez milletimizin de manevi değerlerinin köklerini kestiler ki yozlaşalım hayvani sıfatlara düşüp insanlığımızdan bihaber olalım ve ceddiniz yaptığı gibi cihan devleti kurma fikrini aklımıza getirmeyip Türk İslam Davası gütmeyelim ve ahlaki çöküntü içinde olalım .Bence işin temelinde bu var yoksa bizim milletimiz çok şerefli çok vatanseverdir. İnşallah devletin adaleti yapan kurumunda caydırıcı cezalar olurda insanlarımız katledilmez .
  • Revah Fatima
    Çok yerinde tesbit Şehzadem Allah razı olsun.Bu millete hakkıyla uyanma,feraset nasib etsin
  • Halil İbrahim Kekeç
    Allah'ın adaletinin olmadığı topraklarda bunlar normaldir . Toplum yapısı dengesi TV,telefon vb. şeyler ile algıya dayalı agresif insan oldu çağ atladı dünya teknoloji de ve bu teknoloji iblisin elinde tarihi ne kadar doğru aktardıklarını deseler de dünyevilik hayatın peşinde yandık. Önceden bir yer fetih edildiğin de insanlara Allah'ın adaletini gösterirler ve bu sayede inançsız yahut müslüman olmayanlar inanır doğruya Allah'a yönelirdi. Şimdi ise onlar bizlere bakınca fark görmüyor daha inançsız kalıyor. Öyle adet ve geleneklerimizi çaldılar ki bizlerden bu çağ da daha iyi anlıyorum geçmiş de yapılmak istenen oyunları. İnsanlara şuan Türkiye sınırı yakını 11 16 ülke sayıyorum bizim buralar diyorum kabul etmiyorlar bize çizilen ve sunulan herşeye kukla gibi olur diyoruz, sorgulamıyoruz. Hazıra alıştırıldık. 1 asır öncesine kadar şuan da yapılan yanlışların toplumda ne yeri ne de sessizliği var idi ağır geliyor bazen benim atalarımın 6 asır dan fazla hürriyet adalet ve ayrıştırma yapmamasına rağmen bugün aynı kimliği taşıdığım kişiler böbürlene böbürlene duyduğu hikayeleri anlatıyor belgeler sunuyor ben ona Allah'ın emaneti Kur-an~ı Kerim'i belge olarak sunduğum da itibar etmiyor sonra da Müslüman olduğunu inandığını iddaa ediyor. Haçlılar bizim yaşam alanımızı görünce yönelimi oluyordu şimdi tam tersi . İnandığım doğrultu da ve bilgi arşivimi yokladığım da bir sonuca varıyorum ki oda ; kanser olan kolu kesmelisin. Bazen ancak kan temizler sebebi ise hakkaniyettir. Toplumun düzele bilmesi için bu sistemin politikanın ve adaletin yeniden doğru kişiler ile ele alınması gerekir yoksa bu azgınlık bu fitne 1 asırdır sürüyor diye bir asır daha gitmez. "Bazen savaşlar hiç kargaşa olmadan kaybedilir ve o süre de insanlar kazanacağı umudu ve sorunsuz gibi gösterilerek dizginlenir bizler savaşmadan kaybeden nesilleriz unutmayın en büyük silah Dua'dır". Bir elimiz de dua mız bir elimiz de Allah'ın adaleti olsun evinizde çevreniz de bunu yapın belki bugün bir şey değişmez fakat seni duyan bilen ve sen gibi yaşayan kişiler artar o zaman da kötülüğün hakimiyet sürdüğü yerler daralır , haydi bismillah *✋🐪🤲
  • Kadriye İSPİR
    Kanaat kalktı, yerine hırs geldi..Haya kalktı, yerine arsız nursuz bir toplum geldi.Tevekkül ve sabır gitti yerine, hastalıklı aceleci insanlar geldi.Büyük küçük saygı sevgi bitti, itilen yaşlılar, çoçuk cinayetleri,çocuk istismarları geldi.Kur'an sünnet neredeyse bitti, çalan çırpan tahammülsüz hak hukuk bilmez bir toplum geldi.Suriyeliye filan bağlanamayacak büyük sorunlar.Vicdanlar karardı da suriyeliyi insandan saymayanlar geldi.Oysa pazardan alınan terenin marulun içinde gelmis karıncayı,lavabonun içinde çırpınırken görünce ağlayan insanlardık biz.Yok yok merhamet bitmesin, sevgi bitmesin, vicdanlar kararmasın, hak hukuk bilinsin, zulüm yakışmaz bize, bu kadar kötü olamayız biz. Buna kimse hayat pahalilığı var ondan diye eften püften bahane bulmasın.Dedelerine baksın.Kötülüğün bahanesi yoktur.Kötülüğe sebep nefistir...Biz çocuklara para, para para ve neolursa olsun başarıdan başka birşey öğretmedik..Uzunca bir konu ancak bu kadar yeter sanırım.Selam ve dua ile.
  • Murat bekar
    Maalesef aynen bu durumdayız şehzadem
  • Utku
    En büyük sebebi ekonomik sebeplerdir. Bu ülkenin vatandaşı fakir, ülkenin kaynakları kısıtlı, insanların alım gücü düşmüş, kpss kapılarında, özel sektörde iş bulma umuduyla bekleyen, işsiz, hiçbir geliri olmayan milyonlarca genç var. iyi eğitim almış çalışan kesim bile eşek gibi çalışmasına rağmen elde ettiği gelirle geçinemediğinden, emeğinin karşılığını alamadığından, insanca yaşayamadığından şikayet ederken ülkenin kaynaklarıyla sen kalkıp elin mültecisine bir bardak su bile vermiş olsan tepki çeker, mülteci nefret öznesi olur. dünyanın her yerinde mülteciler, başka ülkelerden gelen insanlar var ama ülkenin asli vatandaşları zenginlik içinde yaşarken bu insanlar kimsenin yapmadığı işlerde çalışıyorlar, ülkenin kendi vatandaşının ekmeğine çöken sırtlan gibi olmuyorlar. bizdeki mülteciler vatandaşlarımızın aşına çöken sırtlan sürüsü gibidir, nefret edilmeleri de kaçınılmaz bir durum. bunlar için 40 milyar dolar harcamakla övünülüyordu. yani başka bir hesapla diyordu ki her bir genç işsize verilebilecek 4-5 bin doları ben bunlar için harcadım. ülkenin gençliği işsizlikten kırılırken, kazık kadar adam olduğu halde hala babasından aldığı haftalık 50-100 liraya bakmak zorundayken, bu günler yine de iyi günlerimiz, orayı yıkarlar denilmediğine, sopayla mülteci kovalanmadığına dua etsinler.