Mahmut Yayla

Mahmut Yayla

Adama "dur" derler...

Adama "dur" derler...

Azizim; 
Gönül sultanı Hz.Mevlâna; “Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım var. Ama bir lafa bakarım, laf mı diye, bir de söyleyene bakarım, adam mı diye.” diyerek bu öğüdü vermiş bize ama biz dinlemiyoruz işte.

Biraz üzgünüm. 
Anlamsız, tarifsizim...
Gazze yanıyor, Müslüman uyuyor.
Şimdi de Güney Asya’da yine Siyonistler kardeş Pakistan’a kılıç çektiler.
Dünya bir psikopatın hırsına kurban ediliyorken biz ne yapıyoruz?

İster kabul edin ister etmeyin, Trump’ın metiyeler düzdüğü, Meloni’nin hayranlıkla baktığı, dünyanın saygı gösterdiği Cumhurbaşkanımız Erdoğan hem bölgeyi hem oyun kurucuları hem de piyonları bir orkestra şefi gibi yönetmeye devam ediyor.

Apartman yönetecek kabiliyeti olmayanların muhalefet olacağım diye çabası olmasını da şaşkınlıkla izliyoruz. 

Bir de Fatih Erbakan var. 
Sadece hükümeti karalamak üzere programlanmış gibi. Ütopik konuşmaları dinledikçe diyorum ki herhalde başa gelse atomu yeniden parçalayacak. 
Siyaset istikrar ister Sayın Erbakan...
Cumhur İttifakı dediniz, çıktık dediniz, girdik dediniz, İstanbul’da kime destek verdiniz belli değil...
Dün malum parti dediğiniz Saadet Partisi’ne bugün metiyeler düzmeye başlamanız çok acınası bir durum.  
Bir duruşunuz olsun bence.

İttifak ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bey için de bir parantez açmak istiyorum. 
“Siz bizi kentinize kabul etmezsiniz, yarın bir başçavuş gelecek ve başınız sağolsun diyecek” demekten utanmayan, terörist caniye; “siz benim babamsınız” diyen bir kişiye metiye düzme yarışmasında finali Devlet Bey yaptı.
Hem de ne final!
Resmini okşayarak.
Türkücüleri bilmem ama gerçek milliyetçiler için çok ağır bir hareketti.
Yalandan vatan sevenleri bilmem ama canından çok sevenler için aşırı fazlaydı.
Terörsüz bir gelecek olması hepimizin ortak isteği, bunda hemfikiriz.
Bir vatan evladının burnu dahi kanamasın...
Lakin PKK paçavraları önünde poz vermiş, Kandil'e biat etmişleri bu kadar seviyorduysanız da;
Şehit analarının, şehit babalarının, şehit çocuklarının gözüne bu kadar sokmasaydınız sevginizi.
İki oy fazla almak için yaptıysanız bu şirinliği, siyasetiniz yerin dibine batsın o zaman!

Gelelim özel konulara;
CHP’nin sayın Genel Başkanı Özgür Bey, Van’da yaptığı miting ile Vanlı kardeşlerimizle bir araya geldi.
“Millet İradesine Sahip Çıkıyor” temalı buluşmalar, tutuklu belediye başkanlarının Vanlılara mesajlarıyla başladı. 
Van asıllı tutuklu İstanbul Esenler Belediye Başkanı Ahmet Özer ve tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kaleme aldıkları meydanda yankılandı.
Ardından CHP Genel Başkanı Özgür Bey mikrofonu eline aldı ve başladı saçmalamaya...

Evet, kelimenin tam anlamıyla saçma sapan bir konuşma...
Miting yapmak, haksızlığa uğradığını düşünerek eylemlerde bulunmak kanunların belirlediği şekilde bir haktır ama  insanları taraf yapmak, kutuplara ayırmak, gerçeklikten uzak bilgilerle alkış almak için ya da o toplumun etnik yapısına göre, nabzına göre konuşmak bir genel başkana yakışmıyor.

Kayyum atamalarını keyfi atanmış gibi topluma göstermek nasıl bir aymazlıktır?
Özgür Bey konuşmasında; “Bak kardeşim, Kürt sorunu nedir biliyor musun? Kürt sorunu tam da budur. Manisa'da Manisalı belediye başkanını seçiyor CHP'den, geçiyor yönetiyor. Osmaniye'de, Devlet Bey'in memleketinde belediye başkanı seçiliyor, gidiyor yönetiyor. Rize'de, Tayyip Bey'in memleketinde Rize'liler kendini kim yönetecek diye karar veriyor, oy veriyor, seçiyor, yönetiyor. Van'a gelince, Diyarbakır'a gelince, Batman'a gelince, Mardin'e gelince; Siz belediye başkanı seçemezsiniz. Seçerseniz de yönettirmeyiz" dedi ve selam gönderdi.

Sayın Başkan, öncelikle şu konuda net olalım; bizim vatandaş olarak hiçbir Kürt kökenli kardeşimizle hiçbir sorunumuz yok, hiçbir münakaşamız yok, hiçbir anlaşmazlığımız yok, kız almış, kız vermişiz, aile olmuşuz. Biz Anadolu’nun yedi bölgesinde yedi veren bir milletiz.

Bu ülkede Kürt sorunu yok "ahlaksız siyasetçi" sorunu var!
Bu ülkede Kürt sorunu yok " terör sorunu" var!
Bu ülkede Kürt sorunu yok, "terör sevici adiler" var!

Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Manav, Yörük kardeştir...
Ayrım yapan kalleştir. 

Yeter artık...
Kirli siyasetinize alet etmeyin artık...
Ayıptır, yazıktır ne istiyorsunuz bu milletin kardeşliğinden ne istiyorsunuz örfünden, adetinden, ne istiyorsunuz dininden, camisinden… 

Yeter artık... 
Varsa yoksa şu hapiste, bu hapiste...
Birde Tayyip Bey’i devireceğiz, sonra demokratik olacağız diyor ya...
Bu ülke daha ne kadar demokratik olabilir ki; terör paçavraları önünde fotoğraf çektiren Gazi Meclisimizde başkan vekilliği yapabiliyor, Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristle fotoğraf çektiren vekillik yapabiliyor.
Daha hangi demokratiklik, daha ne olabilir, bundan daha fazla ne yapabilirsiniz...
Hem o atanan kayyumlar keyfiyetten atanmadı.
Teröriste ve teröre destek verenin destek vermesine bu devlet göz mü yummalı?
Söylemek istediğiniz ya da meydanlardan vurgu yapmak istediğiniz bu mu?

Hırsız hırsızlık yapsın, soysuz teröre destek versin, devletimiz de bunu millet iradesi deyip görmezden gelsin öyle mi?

Orada bir durun bakalım...
Adama dur derler...!
Bu milletin şerefli evlatları daha ölmedi.
Çanakkale şehitlerinin torunları ölmedi.
Alperenler, ülkücüler, milliyetçiler, vatanına sahip çıkan devletin isimsiz kahramanları nefes alıyor...  
Kayyum atanmaları usulsüz işler ile ilgilenenler, hainlik ve yolsuzluk içinde olanlara karşı yapılıyor ve yapılmalı. 
Sizde artık meydanlarda yapacağınız projeleri millete anlatın. 
Ne bileyim, varsa tabii… Ekonomiyi nasıl iyileştireceksiniz, savunma sanayinde geldiğimiz noktanın ne kadar üstüne çıkaracaksınız, köprü, yol, tünel gibi millete hizmetleriniz olacak mı? Onlardan bahsedin mesela.
Artık olmayan Kürt sorunu, Atatürk edebiyatı, kent lokantası ve heykel açmaktan başka projelerinizden bahsedin, başka konuları duymamız lazım.

Değinmeden geçersem olmazdı.
Kitabın tam ortasından konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin siyasi duruşu şu an Türk siyasi tarihine geçecek kadar nitelikli. 
Lafı eğip bükmedi, acabaya düşmeden, oy kaygısı çekmeden, terör sevicilere şirin gözükme derdi olmadan; “O tabuta, rengini şehitlerimizin kanından alan şanlı bayrağımızı neden sardınız?” Sorusuna ne cevap vereceğiz. Onun için terörle teröristle müzakere edilmez, mücadele edilir” diye konuşması biz vatan sevdalıları için çok kıymetli. 
Millet ve devlet sevdalısı yürekler diyoruz ki en azından bizi temsil eden bir siyasi irade var. 

Kıymetli dostlarım, bugün de Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun o güzel sözüyle yazımızı sonlandıralım. 
“Vatan aşkı, maya gibidir. Sütü bozuk olanlarda tutmaz!”


Kalın sağlıcakla...

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Murat Şapoğlu
    Memleketimin gür sesi yürek timsali
  • Ahmet Bayer
    Kaleminize sağlık Mahmut bey...🇹🇷
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet